Gürbüz ÖZALTINLI
Bugün 11 Temmuz Cuma. SODEP’in gönderdiği; Tarık Ziya Ekinci’nin imzasını taşıyan bu mektup mail kutuma düşmeseydi benim için de sıradan bir gün olacaktı bu Cuma. Bu ülkenin utanç verici bir tarihi var. Ve ne yazık ki unutmakla malulüz. Hesap sormadan, hesap vermeden, yüzleşmekten kaçınarak yaşamaya alışmışız. Bunun, her birimizi işlenen suçlara ortak kıldığının farkına bile varmıyoruz.
Size Tarık Ziya Ekinci’nin çağrısını sunuyorum. Kendisine; onurlu, cefalı yaşamında sağlıklı, başarılı, mutlu yıllar diliyorum…
“Kürt aydın ve işadamlarını toplu öldürme eylemi
Yirmi yılı aşkın bir süre önce, tam tamına 4 Kasım 1993 günü, Başbakan Tansu Çiller basına şu açıklamayı yaptı: ‘Elimizde PKK’ya yardım eden Kürt işadamlarının listesi var. Listede 60 kadar isim bulunuyor. Devlet PKK’yla olduğu gibi, PKK’ya mali destek sağlayanlarla da her biçimde mücadele edecektir.’ Bu açıklamayı izleyen bir yıllık bir süreçte kısa aralıklarla İstanbul ve Ankara’da Kürt kökenli üç avukat, iki yüksek bürokrat ve 10 tanınmış işadamı işyerlerinden alınarak teker teker katledildiler. Bunlardan biri de Ankara Barosu avukatlarından kardeşim Yusuf Ekinci’ydi. Ben dâhil tüm maktul yakınlarının 20 yıl süre ile yaptıkları müteaddit başvurular devlet katında yankı bulmadı. Cinayetlerin hiçbirisi için soruşturma yapılmadı ve dava açılmadı. Tümü birden “faili meçhul cinayet” olarak örtbas edilmek isteniyordu. Nihayet zamanaşımının dolmasına yakın bir tarihte emekli polis Ayhan Çarkın anılan cinayetlerin kendisinin de dâhil olduğu bir güvenlik örgütü tarafından işlendiğini itiraf etti. Örgütü oluşturan, yöneten ve cinayetleri işleyenlerin teker teker adlarını ve görevlerini açıkladı.
Başbakan Çiller ve Em. Gnl. Md. Mehmet Ağar tarafından planlandığı anlaşılan bu toplu öldürme eyleminin evrensel hukuk açısından bir toplu kırım olduğu açık. Anılan infazlarla ülkenin hukuk düzeni tahrip edilmiş, Devlet bir çete örgütü konumuna düşürülmüştür. İşlenen suç çok vahimdir. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yargı yetkisine girer. İnfaz timlerini oluşturan, ölüm listesini hazırlayan, öldürme eylemini gerçekleştiren ve 20 yıl süre ile dava açılmasını önleyenler yalnız cinayet suçu işlemekle kalmamış ayni zamanda devletin hukuk düzenini yıkma suçu işlemişlerdir.
Ne var ki, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan davanın tek tutuklu sanığı itirafçı Ayhan Çarkın’dır. İnfaz timlerini oluşturan, eğiten ve infaz emrini veren baş sorumlular Mehmet Ağar, İbrahim Şahin ve Korkut Eken ile diğer 14 infazcı polis memuru tutuksuz yargılanmakta. Seri cinayetlerin planlayıcısı ve ölüm listesini hazırlayan eski Başbakan Tansu Çiller hakkında ise dava açılmasına bile lüzum görülmemiş.
Bu dava başından beri yanlış kurgulanmış, amaç sanıkları kurtarmak. Türkiye’de pek çok siyasal cinayetin ya faili meçhul kaldığı, ya tetikçilerin arkasındaki gerçek faillerin hiçbir zaman bulunamadığı ya da bulunmak istenmediği biliniyor. Bu davanın sanıklarından eski Başbakan Tansu Çiller ve Emniyet’in en üst basamaklarında görev yapmış eski güvenlik elemanları özgürce dolaşırken anılan cinayetlerin kanıtlarına ulaşmak ve sağlıklı bir karara varmak mümkün mü? Elbette değil…
Davanın önemiyle orantılı bir yargılamanın yapılması, devletin kırılan itibarının geri getirilmesi ancak etkin bir kamuoyu baskısıyla olasıdır. Bu da sadece demokrat basının, demokrat yazar, örgüt ve bireylerin yakın ilgisi ve demokrasi mücadelesini yükseltmeleriyle gerçekleşebilir.
11 Temmuz 2014 Cuma günü, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, Mehmet Ağar’ın da çağrılı olduğu davanın ikinci duruşması yapılacak. Yargılama safahatının dört duvar arasında kalmasına gönlünüzün razı olmadığına inanıyorum. Aradan uzun yıllar geçtiği için unutulmuş ve küllenmiş olan bu toplu kırım olayını ve siyasal yankılarını gün ışığına çıkarmak, yaptığı tahribatı sergileyerek kamuoyunu aydınlatmak için ilginizi ve yardımlarınızı diliyorum. Saygılarımla. TARIK ZİYA EKİNCİ”
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Özel, doğrusunu yapıyor: Türkiye’nin önceliği, normalleşme ve merkez siyasetin yeniden inşasıdır
28.04.2024 - Yolun sonu gözüktü mü?
14.04.2024 - İktidarın ideolojik katılaşması, CHP liderliğinin kucaklayıcı, ılımlı profiliyle birleşince…
8.04.2024 - CHP seçimleri laikler değiştiği için kazanmadı. Fakat seçimler CHP’nin kendi tabanını da Türkiye’yi de değiştirecek kapıyı açtı
5.04.2024 - İktidardaki “keratalar” arasındaki gerilim bizi ilgilendirmez mi?
25.11.2023 - Değişim samimiyet ve cesaret gerektirir
16.11.2023 - Yerli ve milli olana nasıl karar verilecek?
12.11.2023 - “Reis halleder”ciler de rövanşistler de hayal kırıklığı yaşayacak
9.05.2023 - “Reis halleder”ciler de rövanşistler de hayal kırıklığı yaşayacak
7.05.2023 - Erdoğan neden kaybedecek
2.05.2023
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
tuncay demirtaş
geçen m.eseyan içinyazdım. kendinizi mi, bizi mi kandırmaya çaılşıyorsunuz diye. "onlar" artık bir ekip. mehmet baransu, yıldıray oğur, etyen mahçupyan, ali bayramoğlu, halil berktay v.s. mesela hasan cemal, ferhat kentel ve daha bir çok yazarı bu grupla anamam bile. onlar bıçak kemiğe değdiği yerde hemen insani tutumu alıyorlar. siz adalet sistemini yeniden yapılandırmaktan bahsediyorsunuz. yapılandırıldı işte. bugün daha emirle özgür basına saldırdılar. ama siz de tık yok. kimi kandırıyorsunuz