Hadi ULUENGİN
TEK ve esas bir doğru hariç Apo’nun BDP’e heyetine İmralı’da yapmış olduğu tesbit, teşhis ve tahlillerin iler tutar tarafı yoktur. Hemen hepsi ya tümüyle, ya kısmen yanlıştır.
Aynı zamanda da ruhbilim lügatinde “fabülasyon” denen travmaların yansımasıdır.
O tek doğru ise kendisinin hiçbir zaman Türkiye’yi bölmek ve bağımsız bir Kürdistan kurmak hedefi gütmemiş olduğu gerçeğidir. Bu temel ve hayati noktaya birazdan geleceğim.
***
EN önce PKK liderinin kişiliğini kemiren tıbbî olguyu saptamak zorundayız:
Anlaşılıyor ki zaten mustarip olduğu megalomani arazı şimdi daha da vahimleşmiştir.
Yani Öcalan’ın ruh sağlığını baştan beri dengesiz kılan “benmerkezcilik” patolojisi artık gerçekten had safhaya ulaşmıştır. Hatta bana kalırsa mega-megalomaniye ilerlemektedir.
Ama tam teşhisi Freud koltuğunu İmralı Adası’na taşıyacak bir psikanalist yapabilir.
Eh baksanıza, hezeyanı AKP’yi kendisinin iktidara getirdiği raddesine vardırıyor.
Nitekim yine “ben” ekseninde söylediği diğer her şey de aynı kategoride yer alıyor.
***
ÖTE yandan İmralı sakini az gitmiş, uz gitmiş ama dünyayı okumasını öğrenememiş.
Tutuklu bulunduğu içdenizin dar ufkunu aşamamış. Okyanus enginlerine açılamamış.
Hep eski lügati konuşuyor ve yukarıdaki dünyayı da eski değerlerle açıklamaya çalışıyor.
Hatta zahiren zıt gözükse bile aslında ulusalcılarla aynı zihin sistematiğini paylaşıyor.
Tıpkı o ulusalcılar gibi komplo teorisi üretiyor. Yine onlar gibi Batı nefreti güdüyor.
Derin bir “öteki” korkusunu, dolayısıyla da düşmanlığını yansıtan saptamalar; Rum, Yahudi, Ermeni lobilerine ilişkin tesbitler; Gülen Hocaefendi camiasına ve Florida’ya dair saçmalıklar falan, bütün bunlar Türk hemcinslerinin beyin mekanizmasıyla tıpatıp uyuşuyor
Zaten İmralı tutanaklarının gerçekliği ve samimiliği su götürmediğine göre PKK’yı ve Apo’yu “ABD ajanı”, “Batı maşası”, “Sevr sopası” ilân etmiş olan bizim ulusalcı cenah şimdi ne buyuracak ve nasıl kıvırtacak, açıkçası çok merak ediyorum. Kıs kıs da gülüyorum.
***
İMDİİ, yukarıdaki hezeyan silsilesi bir yana, Abdullah Öcalan’ın en başta belirttiğim temel doğrusuna, yani kendisinin hiçbir zaman Türkiye’den ayrılmak ve bağımsız bir Kürdistan kurmak gibi bir amaç gütmemiş olduğu gerçeğine ve gerçekliğine dönelim.
En can alıcı ve en hayati nokta işte budur! Gerisi biraz aksesuar ve biraz garnitürdür.
Çünkü Diyarbakır’dan Kandil’e ve diasporadan Hakkâri’ye PKK bir örgüt olarak; etkin olduğu kitle de manevi olarak Apo’yu lider bellemektedir. Ortada bir mitos şahıs vardır.
Dolayısıyla, mademki Ada sakini şu kadar yıllık tutukluluğa rağmen hâlâ “esas Reis”tir, bu takdirde kaçınılmaz olarak kendisi barış arayışı sürecinde de yine esas muhataptır.
Realpolitik davranmak zorunda olan devletlerin o muhatabı seçmek lüksü yoktur!
Üstelik daha daha önemlisi de şudur:
***
ÖCALAN’ın BDP’lilerle İmralı’da yaptığı görüşmede üstüne basa basa dikte ettirttiği vatandaşlık tanımından da tekrar anlaşılacağı gibi, yukarıdaki “esas Reis” Kürtlerin ve Türklerin ortak ve eşit bir Cumhuriyeti bünyesinde yaşamak azim ve iradesinden yanadır.
Bu da bizzat Türkiye Cumhuriyeti Devleti açısından çok büyük bir şans ve fırsattır.
Zaten Sezar’ın hakkı Sezar’a, aslında Apo daima aynı tavrı takınmış olmasına rağmen sözkonusu Devlet bu gerçeği görmek istemediği için şimdiye dek o fırsat heba edilmiştir.
Oysa dediğim gibi, PKK lideri ister ruhi araz yansıtsın olsun, ister hezeyan tahlili yapsın, artık sırf devlet olarak değil toplum olarak da muhatap seçmek lüksüne sahip değiliz.
Ufkumuzu ağacın tekilliğiyle sınırlamadan ormanın bütününü görmek zorundayız.
Yani son “yol kazası”na aldırmadan mevcut barış sürecini sürdürmekle yükümlüyüz!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015