Hadi ULUENGİN
Türkiye, Suriye tarafından düşürülen TSK uçağı konusunda tez değiştiriyormuş.
Lisan-ı münasip nezaketini bir kenara bırakıp daha açık biçimde söyleyelim:
Demek ki Ankara bugüne dek sürdürdüğü garip iddialarından tornistan ediyor.
Gelişmeyi dünkü Radikal gazetesinin manşetindeki Deniz Zeyrek imzasıyla öğrendik.
Çünkü kamerayla ve sonarla ara tara, batıkta herhangi bir füze izine rastlanmamış.
Dolayısıyla da jetin uluslararası hava sahasında vurulduğu ve sonra kontrolden çıktığı için Suriye karasularına düştüğü yönündeki Türk iddiasının artık kıymet-i harbiyesi kalmamış.
Bu yüzden de Ankara diplomasisi şimdi “ihtarsız ateş açıldı” tezine ağırlık verecekmiş.
Bonjur! Türk yaklaşımının ipe sapa gelmediği zaten daha en baştan belliydi.
Nitekim askeri teori ve teknikleri ancak bir nebze yalamış olan bu satırlar yazarı bile olayın sıcağı sıcağına burada kaleme aldığı 27 Haziran tarihli makalesine şöyle başlamıştı:
“Şam rejiminden tiksinmeme rağmen şunu derhal ve dobra dobra söylemem gerekiyor: Suriye tarafından düşürülen uçağa ilişkin Ankara açıklamaları inandırıcılıktan yoksundur. Masumiyet iddiası havada kalıyor. Argümanlar da doyuruculuk arz etmiyor”.
Eh, üç hafta önce çok marjinal kalan ve akıntıya kürek çeken bu yaklaşım şimdi doğrulandı diye nispet yapacak değilim ama işte gerçeklerin inatçılığı tekrar ispatlanmış oldu.
O gerçek burada şudur: Bir Türk uçağı hava savunmasını test etmek veya istihbarat toplamak amacıyla Suriye hava sahasına girmiştir. Orada da düşürülmüştür. Nokta!
İlkin, bunda öyle fazla yadırganacak ve skandala dönüştürülecek bir durum yoktur!
ABD U-2’lerinin SSCB, Sovyet Yak’larının Norveç veya Hint Mig’lerinin Pakistan üzerinde aynı tür uçuş yapması geçmişte vaka-ı adiye sayılıyordu.
Şimdi de tekrarlanıyor.
Dolayısıyla Ankara’nın da Şam gibi habis bir başkenti “gözetlemesi” gayet doğaldır.
Uçağı uçurdunuz ve salimen üssüne döndü.
Ne âlâ! Karşı taraf istediği kadar vaveyla kopartsın, “böyle bir şey yok, uyduruyorsun” diye tersler ve yine bildiğinizi okursunuz.
Ancaak...
Ancağı şu ki, bizim F-4 vukuatında olduğu gibi işler sarpa sarar ve üstelik enkaz hasım karasulara düşerse, hiç şüphesiz ki en önce gerçek amacınızı külliyen inkâr edersiniz.
Her halde “evet, casus uçağımız paçayı ele verdi ve maalesef deryayı boyladı” diye açıklama yapacak haliniz yok! Devlet siyasetleri bu tür “samimiyet” lükslerini kaldırmaz.
Dolayısıyla, böylesine durumlarda “bir yanlışlık olmuş, pusulası bozulmuş, pırpırı arızalanmış” türünden mazeretler getirerek nispeten aşağıdan almak en gerçekçi yaklaşımdır.
Üstelik uçağın hızı ve konumu malûm olduğundan “niye ikaz edilmedi” gibisinden afaki argümanlarla meseleyi fazla kaşımadan defteri kapatmak yine en gerçekçi yöntemdir.
Oysa Türkiye böyle yapmadı!
Yapmadı ve nasıl Kocatepe muhribini Kıbrıs harekâtında kendisinin batırdığını on yıllarca inkâr ettiyse, bu defa da on günlerce uçağın Suriye sahasında düşürüldüğü inkâr etti.
Başka bir deyişle, devlet olarak ifade etmesi zorunlu olan tek inkârı ikincisiyle abarttı.
O uçuşun test veya istihbarat niteliğini tabii ki reddetmesi gerekiyordu ve dolayısıyla da böyle davranmakla doğru tavır takındı. Ama göz çıkartan diğer gerçeği kabullenmemekle hem kendini zor duruma düşürdü, hem de Beşir Esat despotunun eline bulunmaz koz verdi.
Sorumlunun hükümete yanlış bilgi ileten TSK mı, yoksa doğru bilgileri yanlış okuyan ve yorumlayan o hükümet mi olduğuna dair sorunun inatçı cevabı da bir gün ortaya çıkacak.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015