Hakan Albayrak
Bu köşede evvelce de yazdığım gibi: Türkiye Çin’le her şeye rağmen iyi ilişkiler kurmalı ve o ilişkileri korumaya azmetmeli. Bunda bir sıkıntı yok. Ama bir yandan Çin’le iyi ilişkiler yürütürken öbür yandan Çin’e ‘Keyfi kitlesel gözaltılara son ver, toplama kamplarında tuttuğun Uyguları ve diğer Müslümanları serbest bırak’ diye çağrıda bulunan Almanya, Fransa, İsveç, Hollanda, Belçika gibi Avrupa ülkelerinin gerisine düşmek Türkiye’ye kesinlikle yakışmıyor… Fevkalade sert tartışmalara rağmen AB ile bağlarını koruyabilen, yer yer daha bile sert tartışmalara rağmen ABD ile müttefiklik ilişkisini sürdürebilen, Kosova’nın bağımsızlığını tanıdığı halde Sırbistan’la eskisinden daha iyi ilişkiler kurabilen ve Kırım’ın ilhakını defaatle kınadığı halde Rusya’yla ‘papaz’ olmayan Türkiye, Çin’le iyi ilişkilerini Doğu Türkistan konusunda daha şahsiyetli bir tavır sergileyerek de koruyabilecek ve geliştirecek kabiliyette bir devlet değil midir?
AK Parti iktidarının, bu kabiliyeti Doğu Türkistan yahut resmi dille Sincan Uygur Özerk Bölgesi konusunda kullanmaması / kullanamaması çok ilginç.
Daha ilginci, hükümet sorumluluğu taşımayan MHP’nin bile -Türkçü/Turancı kimliğine rağmen- Çin’e tavır almaması.
***
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin 30 Mart 2021 tarihli TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Uygur Türklerinin maruz kaldığı Çin mezalimine sessiz kaldıkları yönündeki eleştirilere cevap verirken, Türklük konusunda kimsenin kendilerine bir şey söyleyemeyeceğini -hatırlatmada bile bulunamayacağını- vurgulayıp, “Uygur Türklerinin hüznü yüreğimizdedir” demişti.
“Bölücüsünden kozmopolitine, işbirlikçisinden ilkesizine, haininden hayasızına kadar hepsi ağız birliği etmişçesine fikriyatımızın kilit taşları hakkında bilirkişilik taslıyor, gevşek gevşek konuşuyor. Be hey gafiller! Türklük ne zaman sizin ana meseleniz oldu?” diye gürlediği an, “Bahçeli şimdi esaslı bir ders verecek onlara; Çin’in kıyasıya ezdiği Uygur Türklerine nasıl sahip çıkılırmış, Çin’e nasıl tepki verilirmiş, alayına bir güzel gösterecek” diye umutlanmıştım.
Heyhat!
“Niyet sahiplerinin derdi başkadır. Biz bunu biliyor, kötürüm maksatları isabetle tefrik ediyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi, Uygur Türklerinin kanayan yarasına yabancı başkentlerin prizmasından bakmaz, bakamaz; Washington’un gözüyle Pekin’i şekillendiremez, Pekin’in gözüyle de Washington’u kavrayamaz” deyip geçmesin mi?
Washington’un gözüyle Pekin’i şekillendirmek…
Tam da Şi Cinping ve Doğu Perinçek’in ağzına layık bir retorik.
“Çin’in Uygur Türklerine zulmettiği iddiasını dile getirenler Amerikan emperyalizmine hizmet ediyor” propagandasına destek değilse nedir bu?
ABD elbette “kötürüm maksatlar”la hareket eden emperyalist bir güçtür ve onun bu maksatları tabii ki “tefrik” edilmelidir; peki onları tefrik ettikten sonra söyleyeceği şey “Uygur Türklerinin hüznü yüreğimizdedir”den mi ibaret kalmalıydı Bahçeli’nin?
“Niyet sahiplerinin derdi başka”ysa, kendi niyetini ve derdini anlatması gerekmez miydi?
“Uygur Türklerinin kanayan yarasına yabancı başkentlerin prizmasından” bakılamayacağını belirttikten sonra, kendi “prizma”sını ortaya koyması gerekmez miydi?
Uygur Türklerinin hüznünün sebebi hakkında bir çift laf bile etmeden geçmek nedir?
Kanayan o yaranın adını koymadan geçmek nedir?
Hükümetin şu veya bu angajmanına halel getirmeme hassasiyeti mi söz konusu?
Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni temsil makamında bulunmuyor; cumhurbaşkanı değil, cumhurbaşkanı yardımcısı değil, bakan bile değil…
MHP her ne kadar AK Parti ile müttefikse de hükümette yer almıyor ve söyledikleri şeyler hükümeti bağlamaz; “bağlar” diyene, Kemalist öğrenci andı gibi meselelerdeki söylem ve tavır farklılığı hatırlatılabilir…
Hal bu iken, Uygur Türklerinin maruz kaldığı Çin mezalimi hakkında hükümetin söyleyemediği -veya söyleyemeyeceğini zannettiği- şeyleri MHP / Bahçeli niye söylemesin ki?
Hatta hükümete niye yüklenmesin ki bu konuda?
Hükümete köstek değil destek olur bu; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çinli mevkidaşına ‘Bakın, desteğiyle iktidar olduğumuz Milliyetçi Hareket Partisi ortalığı ayağa kaldırıyor, sizinle ilişkilerimiz konusunda tüm kamuoyu aleyhimize dönüyor, Uygur siyasetinizi yumuşatmazsanız bu ilişkilerimizi sürdürmekte büyük müşkülatımız olur’ deme imkânına kavuşur.
‘Mazlum Uygur Türklerinin hüznü yüreğimizde ama bu konuda hiçbir şey yapamayacağımız gibi Çin yönetimine bir çift laf bile edemeyiz’ mesajı (ki Bahçeli’nin lisan-ı hal ile verdiği mesaj tam olarak budur), Türkiye’yi top geçmez kalesi gibi gören Çin’in konforunu beslemiştir vesselam.
***
Şimdi kendinizi, 1990’daki Barın Katliamı’nın kurbanlarını andıkları için İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı Twitter üzerinden tehdit eden Çin Büyükelçiliğinin yerine koyun…
Siz de ‘İktidar bizimle iyi ilişkilerini korumak adına zulmümüze sessiz kaldığına ve Türkçü-Turancı MHP’nin lideri dahî Uygur meselesinde bize laf etmekten geri durduğuna göre Türkiye’de küstahlığın dibini bulabiliriz’ diye düşünmez miydiniz?
Neyse ki Çinli büyükelçi Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı ve o Twitter mesajından duyulan rahatsızlık kendisine iletildi, küstahlığa bir sınır çizildi…
Sadra şifa değilse de bir nebze serinlik, kor gibi yanan yüreklere.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.05.2022
7.03.2022
31.01.2022
20.01.2022
30.11.2021
25.11.2021
15.11.2021
25.10.2021
17.08.2021
9.08.2021