Hasan Bülent KAHRAMAN
İzmir Marşı yeri göğü tutuyor. Benim de çok sevdiğim bir marştır. Sözleri, bilhassa ilk iki mısraı bende bambaşka, çok güzel çağrışımlar uyandırır. Hep Cahit Külebi'nin 'Şimdiİzmir'de sabahın sekizi' diye başlayan şiirini anımsıyorum. Ardından da o kadar çok sevdiğim güzel İzmir'i düşünüyorum. Ve daima üzülüyorum. Çünkü dünyada hiçbir şey yokken Smyrna vardı. Bugün o Smyrna'yı ne yazık ki dünya yeterince bilmiyor. Oysa hâlâ yeryüzünde böyle bir kent yok. Oysa ben sürekli olarak İzmir'e gitmek, orada kalmak istiyorum.
Bundan 10 yıl önce de o Cumhuriyet Mitingleri döneminde, CHP ve Genelkurmay el ele vermişken, 10. Yıl Marşı ortalığı inletiyordu. (İzmir Marşı'nı ona tercih ederim, müzikalite olarak.) Hatta kendini akıl hocası sanıp etrafa her gün sopa sallayan bir köşe yazarı da 10. Yıl Marşı milli marşımız olsun diye yazmıştı.
O gün o vardı, bugün bu var.
Bu beni düşündürüyor. Toplumda, yönetimden, yaygın ve hâkim ideolojiden rahatsızlık duyan bir kesim var. Olacak. Gayet doğal. O kesimin fikrini sınırsızca ifade etmesi bir toplumsal ve demokratik hak. Ne var ki, bu kesimin kendisini bir İstiklal Harbi marşıyla ifade etmesini anlamak güç. O zaman 'semiyolojik' olarak yani işaretibilimi / göstergebilim çerçevesi içinde, bu kabul ve uygulama başka düşünceler çağrıştırır. Mesela 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' de benim için o cümleden bir slogan/dı.
O kesimin 21. yüzyılın neredeyse ilk çeyreği tamamlanırken henüz kendisine özgü, özgün bir ifade ve sembol (potansiyeli) yaratamadığı düşünülür bu şartlarda. Ayrıca, Bella Çav gibi artık enternasyonalist bir nitelik kazanmış şarkılar dışında hiç dünya yüzünde böyle bir şey bilmiyorum, insanların Kurtuluş Savaşlarının günlerinden kalma marşları, kavram ve sembolleri böylesine benimseyip gündelik hayatlarının bir parçası haline getirdikleri bir ikinci örnek yok önümde.
Bu durum, biliyorum bana kızacaklardır ama başlı başına bir sorun. Daha Radikalgazetesinde yazdığım o yıllarda, o kadar eski, bunları söyler ve bu olguyu bir 'erginleşememe' sorunu diye belirtirdim. Hâlâ aynı kanıdayım. Bu tutumun laik, pozitivist, bilimselci çevrelerde görülmesiyse daha da vahim bir haldir. Sözle fiilin birbirine uymamasıdır. Çünkü böylesi bir anlayışın felsefi manada bir özgürleşim olan sekülerleşme ile değil ancak kutsallıklar, tapınma ve tabularla ilişkisi vardır. (Kant'ın Aydınlanma için söylediklerini anımsayalım: 'saper aude': 'bilmeye cesaret göster': aydınlanma aklın diğer melekeler (fakülteler) üstündeki hâkimiyetidir!)
Şimdi ikinci kısmına gelelim işin: İzmir!
Benim bildiğim, Türk Siyasetinin Yapısal Analizi kitabımın ikinci cildinde de ele aldığım husus şu: şimdi Kemalistlerin / Cumhuriyetçilerin 'kale' olarak gördükleri İzmir evvela tam da o 'Atatürk'ün partisi CHP'ye karşı Serbest Fırka'yı tuttu, 1933'te. Atatürk, SF'ye İzmir'de gösterilen tezahürattan sonra kapattı.
Ardından DP geldi. İzmir bu defa da 'Atatürk'ün partisi CHP'ye karşı DP'yi destekledi, ama ne destek. DP'nin Türkiye oy ortalaması % 55.2'ydi. İzmir'de oyu % 58.6. Bir sonraki seçime bakalım mı? DP Türkiye ortalaması % 58.4, İzmir % 60.5. 1957'e DP'nin oyları Türkiye'de % 10 düştü. İzmir'de sadece % 3 ölçüsünde.
Biliyorum bu durumu açıklayan nedenleri. Ama şu şartlarda ciddi bir çelişki yok mu? Marşı okuyanlar ve İzmir'i kale görenler bu kentin 'iktidar karşıtı' olduğunu söyleyemez, DP iktidardı. 'Otoriteye' karşıdır İzmir diyebilirler. O zaman şimdi benimsenen ve yüceltilen 'Atatürk'ün partisi CHP'nin iktidar yılları ve 1930-50 arasının otoriter olduğu kabul edilmiş olur. Ben böyle düşünüyorum. Keşke İzmir'i kale olarak görenler ve İzmir Marşı okuyanlar da düşünse...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024