İbrahim Kahveci
Ekonomiye sahip çıkma adına dolar bozdurma kampanyaları yapıldı. Bu kampanyaları özellikle ekonominin canlanması açısından önemsiyorum. Doların değerini etkileme adına çok önemli görmesem de, yastık altının ekonomiye kazandırılması açısından çok önemli buluyorum.
Öyle ki, dolardan TL’ye geçtiğini ilan eden kurumlara ve işlere baktığımda “acaba bizde lira nerde kullanılıyordu?” diye sorasım geliyor. Meğer ne kadar çok işimizi dolara ağlamışız. İnanın liranın asıl itibarı kullanım alanının yaygınlaşması ile gelecektir. Yoksa dolar satarak piyasayı yönlendirebileceğimiz meçhul bir soru...
Lira önemli. Zaten asıl sorun dolarda değil, lirada.
5 Aralık tarihli yazımda herkes doları konuşurken “asıl tehlike: Likidite” demiştim. Yani piyasada para yok, para dönmüyor.
***
Maalesef ekonomide çok yanlış zeminde olayları tartışıyoruz. Konu hakkında Sayın Başbakan Binali Yıldırım’ın yaklaşımları oldukça önemli. Galiba reel sektörden gelmesi önemli bir şans.
Oysa kamuoyunda dolar düşünce “biz yendik”; yükselince “sizi yendik” gibi çok saçma bir alan oluşuyor. Ekonomi bilminin kuralları gayet açıktır. Geçen hafta Prof. Dr. Özgür Demirtaş TV programında “doları kontrol edecek yer Merkez Bankasıdır (MB); ve en büyük silahı da faizdir” dedi. Hatta, piyasaları asıl yönlendirici noktanın da faiz artırmak veya döviz satmak olmadığını, MB’nin konuşmaları ile de piyasaları dengeleyebileceğini izah etti. Nitekim hafta başında Merkez Bankası, gerektiğinde bütün silahları kullanırım, faiz de artırırım, dolar da satarım anlamında açıklamalarda bulunca dolar hızla geriledi.
Merkezin “güç bende” demesi bile doların düşmesinde çok önemli faktör oldu.
H H H
Peki, dolar bozdurma kampanyası ne oldu?
Merkez Bankası “Haftalık Para, Banka İstatistikleri” verisine bakıyoruz. Kampanyaların başladığı 25 Kasım 02 Aralık haftasında ne olmuş? Türk halkı ne kadar dolar satmış? İşte veriler:
Yabancı para mevduatları artmaya devam etmiş. 11 Kasımda 170 milyar 431 milyon dolara kadar düşen YP mevduatları son 3 haftadır artmaya devam ediyor. Ve 25 Kasım 02 Aralık haftasında 759 milyon dolar daha artarak 173 milyar 097 milyon dolara ulaşmış.
Peki kim almış?
Yurtiçinde yerleşikler 797 milyon dolar almışlar
Kim bunlar?
Gerçek kişiler 211 milyon dolar
Tüzel kişiler ise 586 milyon dolar almış.
Tüzel kişiler 221 milyon dolar ve 337 milyon dolar karşılığı kadar euro almışlar.
Ya gerçek kişiler? Hani 211 milyon dolar nette alım yapan gerçek kişiler ne yapmış? Bakın işte burası çok ilginç....
Bu insanlar gitmiş tam 146 milyon dolar satmışlar. Ama bunun karşılığında da tam 323 milyon dolar karşılığı euro almışlar.
Yani bozdoları-aleuroyu olmuş.
Perdenin önünde dolar satılmış ama arka kapıdan da euro alınmış. Yani toplamda kampanya esnasında dolar satılmış ama daha fazla olarak döviz alınmış. Galiba bu verileri daha çok tartışacağız. O nedenle burada bırakıyorum.
***
Bu arada Merkez Bankası rezervlerinin de 99 milyar doların altına düşerek 98 milyar 633 milyon dolara geldiğini belirtmemiz gerekiyor.
Bir başka önemli veri de “Üretici Fiyatları” oldu. Kasım ayında aylık yüzde 2,0 artış yaşandı. Gerçi Merkez Bankası da dikkat çekti ama bu durum kur artışının maliyetlere yol açtığını gösteriyor. Yani şimdi maliyetler artıyor, yarın fiyat artışlarına yol açılıyor.
Hatırlarsanız aylarca şu noktanın üzerinde durdum. Hatta Moody’s bile kredi notunu düşürmeden “önlem olarak hemen uygulayalım ki, not düşmesin” dedim. Maalesef yine geç kaldık ve Moody’s kredi notunu düşürdükten sonra sadece yüzde 10 indirim yaptık.
Neydi o konu? Doğalgaz fiyatları, ve de elektrik fiyatları.
Eğer bizler dünya fiyatları hızla düşmüş ve ucuzlamış enerji fiyatlarını indirirsek maliyetleri aşağıya çekeriz. Bu sayede sanayide çarklar daha rekabetçi dönebilirdi.
Bu sayede enflasyonda da düşüşün yolu açılarak, faizlerinde düşmesi sağlanabilirdi. Ama olmadı... Maalesef ekonomi için en zaruri adımları dahi atmıyor ama sonrada “oyun var” diyoruz. Eğer ekonomide bir oyun varsa, gerçekten bunu enerjide aramamız gerekiyor. Doğalgaz da aramamız gerekiyor; elektrikte aramamız gerekiyor.
Çünkü ekonominin çarklarını bunlar çeviriyor ve biz bu çarkların dönmesi için gerekli hiçbir adımı atamıyoruz. Son 2,5 yılda 40 milyar dolar ucuzlayan doğalgaz ithalat faturasının nereye gittiğini çok merak ediyorum. Ya siz...
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.11.2025
10.11.2025
4.11.2025
3.11.2025
30.10.2025
28.10.2025
26.10.2025
22.10.2025
21.10.2025
20.10.2025