Kurtuluş TAYİZ
CHP, Çanakkale’de “Adalet kurultayı” toplayacak. Kemal Kılıçdaroğlu, “Adalet yürüyüşü”nde olduğu gibi bu kurultayda da “parti bayrağı” bulundurulmayacağını açıkladı. Tabii, bu durumu “kapsayıcı olmakla” izah ediyor Kemal Bey, doğrusu bu açıklama, kulağa da hoş geliyor. Peki CHP’yi parti bayrağından vazgeçiren gerçekten ne? “Kapsayıcı olmak” mı?
Aslında CHP, önce Türk bayrağından vaz geçti. Hatırlayacaksınız; 2011’de Sivas’ın ötesine ilk kez geçen CHP, Hakkari’de bir miting gerçekleştirdi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun övüne övüne bitiremediği bu mitingin PKK’nın himayesinde, “Türk bayrağı taşımama” şartına bağlı olarak gerçekleştiği ise sonradan ortaya çıkmıştı. CHP, Sivas’ın ötesine geçmesine geçmişti ama Türk bayrağı olmaksızın!
Kemal Bey’in CHP bayrağından vazgeçmesi ise ilk “Adalet yürüyüşü”nde gündeme geldi. Kemal Bey, bu durumu “yürüyüşe parti aidiyetinin damgasını vurmaması ve katılımın geniş kesimleri de kapsaması” biçiminde açıkladı.
Bu yaklaşımın sadece o etkinliğe özgü olmadığı ise Çanakkale’de gerçekleşecek olan “Adalet kurultayı” ile anlaşıldı. Bu kurultayda da CHP bayrakları olmayacak.
Bunun sebebini Kemal Bey’in sihirli “kapsayıcılık” sözcüğünde aramak gerekiyor. CHP, bayrağından ne adına vazgeçiyor? Kapsayıcı olmak adına mı? Peki Kemal Bey, kimi kapsayacak? O başkaları kim? Demirtaş’ın, CHP kurultayına katılmaları için çağrısını yaptığı “Tüm demokrasi güçleri” olabilir mi? “Kapsayıcılık”tan asıl kasıt, CHP’nin çatısı altında toplanmaya başlayan FETÖ, PKK, HDP, DHKP-C gibi unsurları gizlemek. Hiçbir parti, örgüt simgesine yer vermeyerek gayrimeşru ve illegal unsurları, CHP’nin meşruiyet potasında eritmek istiyorlar. ABD, YPG’nin bayrağından kurtulmak için SDG’yi kurduğunu itiraf etmemiş miydi? Kemal Bey de sonuçta yeni bir SDG kurarak PKK/HDP bayraklarını gizleme derdinde.
Gerçi Atatürk ile Apo’lu bayrakları yan yana getirmeyi de denemişlerdi ama bunun pek iyi bir fikir olmadığı Gezi sürecinde ortaya çıkmıştı.
CHP’nin kitle partisi olduğu, kapsayıcı olması gerektiği, toplumun rahatsız tüm unsurlarını muhalefet partisi olarak bir araya getirebileceği gibi “mantıklı” karşı tezler ileri sürülebilir. Evet, keşke gerçekler de böyle olsa. Keşke CHP’ninki sıkı bir iktidar kavgası, güçlü bir seçim rekabeti olsaydı.
Ama hakikat çok başka. Bu tezlerle CHP’nin ulusalcı tabanını belki ikna edebilirler ama ajandalarında başka şeyler yazıyor. Bu ülkenin bekasını tehdit eden şeyler.
CHP’ye yön veren uluslararası güçler, son dönemde PKK ve FETÖ’nün zayıflamasıyla birlikte içeride iyice güç kaybı yaşadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve Türkiye’nin mevcut istikametini durduracak, tersine çevirecek tek çare AK Parti’ye karşı geniş bir siyasi cephe oluşturmaktan geçiyor. Bunun için de PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin, FETÖ unsurlarının, Türkiye solu ve DHKP-C gibi örgütlerin, CHP çatısı altında toplanması şart. AK Parti karşıtı güçleri tek bir siyasi hedef doğrultusunda bir araya getirmeye ihtiyaçları var.
Bu planlamaların “üst akıl” için iki önemli sonucu olacak. Birincisi, AK Parti’yi siyasi olarak durdurma şansları artacak; ikincisi, PKK/HDP’yi, CHP üzerinden toplumun diğer kesimleriyle kaynaştırarak meşrulaştıracak ve siyasi denklemdeki iki ayrı enstrümanı (CHP ve HDP) birleştirerek Türkiye’yi kontrol etme güçlerini artıracaklar.
Bu hesapların, ABD’nin bölgesel ihtiyaçlarından doğduğuna şüphe yok. Mevcut devlet idaresi, Güney sınırlarımızdaki terör oluşumunu engellemekte son derece kararlı. “İkinci İsrail” önündeki en büyük engel işte bu hükümet/devlet iradesidir. Pentagon, bu engeli FETÖ, PKK, CHP ve HDP ile aşmayı deniyor. Yıllarca buna hazırlandılar. Türkiye’yi mevcut istikametinden ancak bir yönetim değişikliği çıkarabilir; Ankara’da taşlar yerinden oynarsa “İkinci İsrail” ya da “Büyük Kürdistan” önündeki tüm engeller domino etkisiyle bir bir ortadan kalkar.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanı olduğu CHP’nin ve arkasındaki medyanın bütün gayreti, Pentagon’un bu planının önünü açmaya programlıdır. CHP’yi bu uğurda önce Türk bayrağından, şimdiden parti bayrağından vazgeçirmeyi başardılar. Bunun sonraki adımı ise CHP’nin kendi vatanından vazgeçmesi olacaktır ki, bu da çok uzak bir ihtimal değil.
Buna şiddet itiraz eden CHP’liler çıkacaktır muhakkak; o halde bu CHP’liler, şu soruyu yanıtlamak durumundadır: PKK/HDP’yle CHP arasında başlayan “bayraksız” ittifakın sonucu ne olur? PKK’nın programında “Büyük Kürdistan” var, HDP’nin programında ise Türkiye’nin kantonlara ayrılması! Ne dersiniz?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019