Mehmet TIRAŞ
İkinci tura kalan Cumhurbaşkanlığı seçimini de Recep Tayyip Erdoğan tekrar kazanırsa, bu seçimin son seçim olmayacağını kim iddia edebilir?
Seçimi Erdoğan’ın kazanması durumunda ülkenin otoriter bir rejimle yönetilmesine izin verilmiş olacak.
Seçimi Kemal Kılıçdaroğlu kazanırsa; toplumsal bir refahlamayla “yasama ile yürütme” arasında bir “Denge-Denetleme” mekanizması devreye girmiş olacak.
Endişemiz AKP’e ve ortaklarının “demokrasinin kuvvetler ayrılığını”, “kuvvetler birliğine dönüştürmesi”, yürütmenin tek elde toplanması ve muhalefeti de “terörist ilan ettikleri” için.
Rusya, Çin ve Azerbaycan’da da seçim yapılıyor ama muhalefet yok…
Erdoğan dostu Putin’e çağrı da bulunmuştu bizi Şanghay’a alın diye.
Şanghay üyesi olan ülkelerin hiç birinde ne demokrasi var ne de hukuk.
AKP’nin 21 yıllık iktidarında nasıl adım adım hukuktan ve demokrasiden uzaklaştığını anımsayınca;bu seçimin de son seçim olacağı kaygılarımız boş değil, hatırlatalım:
“Erdoğan, AB üyeliği bizim olmazsa olmazımız, Batı standartlarında bir demokrasimiz olacak, diye yola çıktı…
AB müzakerelerinden uzaklaşmasının ardından da, AB bizi bölmeye çalışıyor demeye başladı…
Sandık demokrasinin namusudur, sandıkla gelen sandıkla gidecek diyorlardı…
Sandıktan çıkan milli iradeyi yok saymaya başladılar…
14 Mayıs seçim tarihini de darbe günü ilan ettiler…
Muhalefetsiz demokrasiyi kabul etmiyoruz diyenler, kendilerine muhalif olan toplumun her kesimini terörist diye yaftaladılar…
AİHM kararları Türkiye’deki kanunların üstünde bunu herkes böyle bilsin derken…
AİHM kararlarını tanımadılar ve uygulatmadılar…
Türkiye’de üstünlerin değil hukukun üstünlüğü olacak, demokrasi hukuk çeşmesinden beslenir diyenler…
İki tür ”düşman ve yandaş hukuk” uygulamasına geçtiler.
Büyük ortak AYM’nin beğenmediği kararlarını uygulatmazken,küçük ortağı ise AYM’nin kapatılmasını gündeme getirdi.
Uluslararası hukuki anlaşmalara sadık kalacağız diyorlardı, “kadınların yaşam sigortası olarak bilinen İstanbul sözleşmesini ” iptal ettiler…
Cinsiyet ayrımına son vereceğiz diyenler, Kadına miras hakkı tanımayanları, kadını cinsel bir obje olarak gören dinbazları parlamentoya taşıdılar.
Devlet vatandaşına format atmamalı diyorlardı…
Bizim neslimizi bozdular, dindar ve kindar nesil yetiştireceğiz” söylemine geçtiler.
Bizim iktidarımızda devlet hiçbir vatandaşının yaşam tarzına müdahale etmeyecek diyorlardı…
Erdoğan, Dolmabahçe ofisimden bakıyorum Kadıköy vapurundan inen kadınların kıyafetinden rahatsız oluyorum” diye yakındı.
Milli iradeden başka güya hiç bir gücü tanımayanlar…
Muhalefetin kazandığı belediye başkanlarını hukuksuz bir şekilde görevden alarak hapse atanlar,yerlerine kayyımlar atarken, muhalefet milletvekillerinin de dokunulmazlıklarını kaldırdılar.
Demokratik yoldan iktidarı değiştirmek isteyenleri darbeci ilan ettiler…
Son seçimde muhalefete karşı yürüttükleri kara propaganda,hakaret,iftira, tehditler, terörist diye hedef göstermeleri ve ortaya çıkan tablo?”
Sizce:
”Cumhurbaşkanlığı seçimi belki de son seçim olabilir tezimizi güçlendirmiyor mu?”
Ülkeyi 21 yıldır yönetenlerin not defterinden:
”Notlarımızı tek ek alıyoruz günü gelince, bunun hesabını seçimden sonra soracağız, diyerek muhalefeti tehdit edip ve hedef gösterirken…Aslı olmayan PKK’nın Muhalefete destek çıktığı videosunu seçim meydanlarında ve salonlarda göstermesi…En vahimi ise muktedirin PKK videolarının montaj olduğunu çıktığı TRT kanalında itiraf etmesiydi.Böylece Kendi yalanını kendisi çürütüyordu...”
Küçük ortağı Devlet Bahçeli’de:”Muhalefet alsa alsa vücutlarına kurşun alırlar diye tehdit ederken” savcılar yine duyan kulaklarının üzerine yattılar.
Bu zihniyetle ülkeyi yönetenler, Cumhurbaşkanlığı seçimini de kazanırsa bir daha seçim yaptırır mı?
Eğer Erdoğan Cumhurbaşkanlığını da kazanırsa muhalefet etmek bu ülkede kahramanlık isteyecek…
Muhalefet edenin kamusal haklardan mahrum edilmesi bir tarafa, can güvenlikleri bile tehlikeye düşecek.
Cumhur ittifakına oy veren seçmene sormasak olmaz:
”21 yılda hiçbir toplumsal sorunu çözemeyen Erdoğan ve ortakları, beş yılda bu sorunları nasıl çözecek” hiç düşündün mü?
Seçimi Erdoğan’ın kazanması durumunda; temel gıdalara, elektriğe, benzine, motorine ve doğal gaza zamlar yağmur sağanağı gibi gelecek…
Erdoğan parlamento çoğunluğunu kazandıktan sonra dış basına verdiği söyleşide; ”ekonomi politikalarımız da hiçbir şey değişmeyecek” diye haberini verirken…
Bu fırtına da dünden belliydi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin köprüden önce son çıkış olduğunu unutmayalım!.
Türk Burjuvazine çağrımdır;siz bu ülkede yaşamıyor musunuz, demokrasi ve hukuk size lazım değil mi,neden üç Maymunu oynuyorsunuz,siz göçmen kuşları mısınız?
Seçime giderken aklıma takılan soru çengeli: “Erdoğan neden yüzde 49.5 oy almasına rağmen, seçimin sonucuna itiraz etmedi veya hiçbir yerde sandıklarda tekrar sayım yaptırmadı,yoksa YSK’ya söz mü geçiremedi?”
Bunun altında bir çapanoğlu var ama sorunun cevabı belki seçimden sonra ortaya çıkar.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- KIRMIZI ALARM!
22.12.2025 - ABDULLAH ÖCALAN’ ın “REEL SOSYALİZMİ…”
15.12.2025 - AYM BAŞKANI AĞLIYORSA…
8.12.2025 - ZEHİRLENMELER “GIDA TERÖR” DEĞL Mİ?
1.12.2025 - İBB İDDİANAMESİ…
24.11.2025 - HUKUKTAN UZAKLAŞAN NEYE TUTULUR?
17.11.2025 - İŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ…
11.11.2025 - EN BÜYÜK MAĞDUR “KHK” LILAR…
10.11.2025 - MUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”,
3.11.2025 - ALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ…
27.10.2025
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Faruk Kılıçoğlu
Mehmetciğim sayfayı ancak şu an açabildim,internet sayfası problemliydi. Konuyu çok güzel işlemişsin 28 Mayıs bu garabet sistem kurtuluş günümüz olacaktır.