Mehmet TIRAŞ
Ülkeyi yönetenler Aralık ayı geldiğinde Aralık ayı içinde olan kanlı katliamlardan,yolsuzluktan,rüşvet olaylarından bahsetmemek için sağır ve dilsiz rolüne soyunurken;fikri takip yapması ve kamuoyunu bilgilendirmek görevi olan yandaş medya ise,bu olayları ve kanlı katliamları unutturma yolunu seçer bizde;gerekçesi de kabuk bağlamış yarayı kavlatmak veya olayı kaşımayalım diye geçiştireme çabası içinde olurlar.
Biz de Aralık ayında olan toplu kanlı katliamları ,yolsuzlukları, rüşveti ve özgür medyaya yapılmış sivil darbelerin bir sırlamasını yapalım dedik hatırlatmak babında.
Sırasıyla gidelim Aralık ayında olanları:
10 Aralık dünya insan hakları günüdür..10 Aralık ayının insan hakları günün olmasının nedeni ise; ikinci dünya savaşının 10 Aralık 1939 yılında başladığı tarihtir ve bu savaşta tam 52 milyon insan ölmüştür.
14 Aralık 2014 yılında Erdoğan ve hükümetinin yolsuzluklarını ortaya döken ve medyasıyla da bunu gündem de canlı tutan; hizmet hareketini üstünden kamuoyu tarafından cemaatin gazetesi ve televizyonu olarak bilinen Zaman Gazetesi Genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Televizyon grubunun başkanı Hidayet Karaca’nın da içinde olduğu ,özgür medyaya sivil darbe yaparak, yöneticilerini gözaltına alarak, kendine muhalif olan gazetecilere ve televizyonculara bir göz dağ hareketi olarak okunmalı.
Fakat Erdoğan ve yandaş medyasının hesaplayamayacağı kadar, gerek içte gerekse dış dünya da beklemediği kadar bir meslek ve demokrasi dayanışmasıyla karşılaşmıştır.
Böylece 14 Aralık bizim demokrasi tarihimize özgür medyaya yapılan bir tarih olarak hatırlanacaktır.
17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu birinci yılını tamamladı ama Erdoğan ve iktidarın havuz medyası bu olayın üzerini örtmek için denemediği yol kalmadı ama ilk defa belki de toplumun belliğinin özgür medya ve demokrasi güçleri bu konu da ortak bir duygu ve tavır duruşu gerçekleşti. Unutulacak gibi de gözükmüyor Erdoğan, ne kadar gündemden düşürüp üzerini örtmeye kalksa da tam tersi toplumun her kesiminden tepki görüyor.
Ama aynı ortak tepki, kanlı katliamlarda maalesef üzülerek söyleyelim ki olmuyor.. İşte Kahraman Maraş ve Roboski katliamları bunun canlı örneği.
19 Aralık 1978 yılında ne oldu diye sokağa çıkıp bir alan araştırması yapsanız, yüz kişiye sorsanız bir tanesi bilmez ve hatırlamaz, aval aval gözünüzün içine bakar .
Erdoğan boşuna özgür medyayı susturmaya ve muhalif olan gazetecileri ve yazarları gazetelerinden kovdurmuyor.
Çünkü bu olayları ve katliamları gündemde tutan medyadır.
Ne olmuştu Kahraman Maraş’ta:
19 Aralık 1978 yılında; derin devlet projesini faşistler Kahraman Maraş’ta Alevi vatandaşlarımız üzerinden hayata geçirdi. Aleviler kanlı bir katliama uğradı ve devlet iki gün orta da gözükmedi; resmi rakamlara göre 110,Alevi örgütlerinin iddialarına göre ise 150 kişi çoluk -çocuk,yaşlı,hamile kadın demeden hepsi hunharca katledildiler bu savunmasız insanlar. Bu katliamdan sonra çoğunluk oldukları yerde Aleviler, başka illere can güvenlikleri olmadıkları için göçerek, çoğunluk oldukları yerde azınlık durumuna düştüler yaşadıkları topraklarda. O ilin demografisi bozulurken, bu katliamın bir Sünnileştirme olarak karşımıza çıkıyor.Bu katliam devletin resmi ideolojisine de uygun bir politika değil mi?
Bu katliamın failleri hala bulunmuş değil.
Bu davanın savcısının bir televizyon kanalında anlattığı, anlatırken de sözün boğazına düğümlendiği bir olay var ki; insanın kanını donduran, duyanın aklından çıkmayacak bir olay ve bunu yapan insan olamaz türünden.
Savcı: bu kanlı katliamda yaşadığı ve gözleriyle gördüğü olayı şöyle anlatıyordu; bir hamile kadını kazığa oturtarak öldürmüşlerdi, hatırladıkça kendime zor gelirim ve hala gözümün önünden bir türlü gitmiyor, bunu nasıl yapar bir insan,anlamış değilim diyordu.
Bu kanlı Maraş olayları aynı zamanda 12 Eylül askeri faşist darbesinin sürecini tetiklemiş ve siyasi otoriteyi bay pas ederken, ülkede de bir kaos ortamının fitilini ateşlemiştir.
Roboski katliamı.
Roboski katliamının işlendiği tarih 28 Aralık 2011 yılıdır üçüncü yılını iki gün sonra deviriyor ;bu tarihte 18’i çocuk tam 34 Kürt vatandaş askeri savaş uçaklarıyla katledilmiştir. Bu katliamın dumanı sönmedi ama ateş düştüğü yeri yakar misali;Mehmet Altan gibi birkaç gazeteci ve entelektüel ve ailelerinin dışında, kimse gündem de tutmak,faillerinin bulunması için mücadele vermediğini görüyoruz.
Mehmet Altan, her çıktığı televizyon programlarında Roboski katliamını hatırlatır ve bu davanın akıbetini sorar, katillerini arar kendince.
Fakat bu katliamda diğer faili belli ama meçhul cinayetlerin akıbetine uğradı; askeri savcılık takipsizlik kararı verdi.Bizde böyledir devletin ve hükümetlerin kabul etmediği yargıya intikal etmiş davalar hep takipsizlik kararına uğrar ve hukukun üstünlüğünün uygulanmadığı devlet geleneğidir.
Bilmem hatırlanır mı Erdoğan Uludere’de 34 vatandaşını askeri savaş uçaklarıyla katledildiği günlerde; generallere teşekkür etmişti. Sahi Erdoğan kuvvet komutanlarına niye teşekkür etmişti hala anlamış değiliz.
Dersim olaylarından özür dileyen Erdoğan ,Roboski’de katledenlerin ailelerinden ve kamuoyundan bu katliam için niye özür dilemez? Bu da ayrı bir tezat oluşturur Erdoğan’ın siyasal yaşamında.
Maraş ve Roboski katliamını bir tek yakınlarını kaybedenler ve birkaç yazar çizer ve etkili olmasa da birkaç sivil toplum örgütü tepkisini gösterir ama toplumun diğer kesimleri sessizliğe bürünür, medya da birinci sayfadan bu haberi görmek istemeyenler iç sayfalarda, kibrit kutusu kadar haberle geçiştirirler. Canlısını korumayan devlet, katliam tarihlerinde görev başındadır; katliam olan o ilçelerde ve şehirlerde olağan üstü hal ilan eder..
Şehirde tüm gösteri ve yürüyüşler yasaklanır, şehrin giriş ve çıkışları tutulur ama katledilenlerin failleri bulunmaz.
Bu katliamları, yolsuzluk ve rüşvet günlerini, Özgür medyaya yapılan sivil darbeyi ve insan hakları gününü unutma, unutturma!.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları

































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025