Melih ALTINOK
Cuma günü, daha önce "kan uykusu"nda "ne kadar da terörist olduklarını" anlattığı PKK militanları hakkında, bugün "Kadın Hareketindeki İştar Kızları" isimli kitap yazan bir gazeteciden bahsetmiştim.
Aslında bu prototipin etki alanı işini "acemice" yapmasından ötürü sınırlı. Çünkü savaşın aşırı politikleştirdiği hedef kitlenin kolektif hafızası dipdiri. "Dün savaş devam ederken Türk milliyetçilerine gaz veriyordun şimdi Çözüm Süreci başladı Kürt gençlerine şirinlik yapıyorsun, hadi oradan deyip" geçiyorlar.
1999'da yakalandığı gün "şanlı Türk ordusuna" methiyeler düzdükleri Öcalan'a, bugün "heval" diye seslenecek kadar ajitasyonun dibine vuran Cemaller, Çandarlar da bu ligde.
Ancak işini daha profesyonelce yapanlar var ve asıl onlar üzerinde durmak gerek. Zira bu grupta yer alanlar, gemileri yakmanın akıllıca olmadığını bildikleri için daha kurnazca yöntemlere başvuruyorlar. Dolayısıyla manipüle edecekleri kitle de daha geniş oluyor.
Çözüme karşı açık provokasyonların yanı sıra sürecin barışçı bileşenlerine yönelik manipülasyonlara başvuruyorlar örneğin. Çünkü aktörleri değersizleştirilmiş bir barış sürecinin sağlıklı bir sonuç vermesinin zor olduğunu biliyorlar.
Peki bundan kazançları ne? Organik ilişkileri mi onları bu yola zorluyor, bilemiyorum. Ancak görünen o ki, tavırlarının en belirgin motivasyonu, öznesi olmadıkları, paye alamayacakları süreçlerde bir şekilde rol kapmak. Bunun için de eski liberaller gibi kaybeden tarafa angaje olmak yerine, siyaseten doğruculuğun renksiz yaşam alanında konumlanıyorlar ve dahil edilmedikleri süreçleri sabote etmeye çalışıyorlar.
İşlerini kolaylaştıran en önemli etkenler ise, düşmanlık ettiklerinin aşağılık kompleksi ya da kullanışlı pozisyonları. Kimileri bir solcu ya da liberal tarafından adının anılmasının dayanılmaz çekiciliğine kapılıp bu tiplere prim veriyor. Kimisi ise, tavrını açık etmeye cesaret edemediği siyasi hasmına mesaj göndermek için bu gazetecilere başvuruyor. Bir ara Köşk'ten Başbakanlık'a doğru yola çıkan röportajları hatırlayın, puzzle gözünüzün önünde tamamlanacak.
Onları nasıl tanırsınız?
Aslında çok kolay. Hrant katledildiğinde ortaya atılıp "fail tahrik olmuş yalnız bir milliyetçi genç" derler. Ama bir Hrant dostu da çıkıp "Yahu ne yalnız kurdu? Örgüt olmasa bu organize suikast düzenlenebilir miydi" diye sormaz bunlara. Çünkü o da hepimizin gözlerine baka baka mahkeme önünde "Hrant'ın arkadaşı" oluvermiştir.
![]() |
Ama kör gözüm parmağına bir provokatör HDP Genel Merkezi'nde bıçaklı saldırı düzenlendiğinde yalnız kurt hikâyesi, satacak senaryo değildir. Saldırgan anında yakalanmışken ve sınır dışına çıkan PKK militanlarına yol veren hükümetin Başbakanı çıkıp saldırıyı açıkça kınamışken, "azmettiricinin hükümet olduğuna" kanaat getiriverir.
Ne var ki, 50 kişinin yaşamını kaybettiği 7-8 Ekim'in hemen ertesinde Çözüm Süreci'ni yeniden tehdit edecek bir provokasyona açıkça zemin oluşturan bu sözlere rağmen o bir barış gazetecisidir.
Ardından "türbülans" atlatılınca, bu kışkırtmanın sahibi kendisi değilmiş gibi, çıkıp süreci başından beri savunan gazetecileri çözüme zarar veriyorlar diye suçlar.
Tabii ki, çözümün tüm siyasi riskini üstlenip, barış ilkesini taban desteğinin önüne koyan siyasi iktidarı da uyarmayı ihmal etmez. 7-8 Ekim'de linç edilen 50 canın sorumlusunun eleştirilmesini siyasi cinayetle eş değer tutar. Araya da Yalçın Akdoğan'ın "Öcalan'ın süreçteki negatif rolüne" dair cesur tespitini parça niyetine atar ki, rengi belli olmasın. Herkes iş tuttuğu tipler kadar saf ya.
Çok değil ama biraz telaşlansanız iyi edersiniz
Evet biz bu peşin satanları çok iyi tanıyoruz. Kibirlerinin, sinirlerinin kimliklerinin faş olmasından kaynaklandığını fark ettiğimiz için de gülüp geçiyoruz.
Maalesef hâlâ ipleriyle kuyuya inenler var. Hâllerine baktıkça bir arkadaşımın evinde beslediği yılanıyla yaşadıkları aklıma geliyor.
Vatandaş bir gece uyandığında cam akvaryumunda uyuyan yılanını yanı başında uzanmış buluyor. Ertesi gece de aynı sahneyle karşılaşınca duygusallaşıyor. "Ne derdi var ki yılanımın" diyor, "acaba sevgisizlikten, yalnızlıktan mı muzdarip?"
Dayanamayıp "ev arkadaşına" yardımcı olmak için bir veterinere başvuruyor ve dünyası başına yıkılıyor!
Veteriner "Telaşlanmayın bey'efendi" diyor, "sadece boyunuzu ölçüyor!"
Veteriner haklı, evinde yılan besliyorsan, seni yutmaya hazırlanıyor diye telaşlanmanın da âlemi yok. Kaldı ki zaten, doğasına aykırı davranmasını bekleyip bir yılandan kendine ev arkadaşı seçmekte ısrar ediyorsan, dermanı veterinerde değil psikologda arayacaksın.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019