Murat BELGE
İki muhalefet partisinin kafa kafaya verip cumhurbaşkanı adayı olarak Ekmeleddin İhsanoğlu üstünde anlaşmaları ilginç bir olaydı.
“Cumhurbaşkanı adayı” ibaresi yeterince önemli bir içeriğe sahip. Telaffuz edilir edilmez, “Seçilir mi” sorusu ortaya atılıyor. Doğal olarak, herkesin aklını kurcalayan soru bu.
Ben buna bir cevap bulmaya, “bulmak” değil, aramaya da çalışmayacağım. En azından seçimin kendisine daha çok yaklaşıncaya kadar. Türkiye bu, iki gün içinde neler olur, neler biter.
Ama Ekmeleddin İhsanoğlu’nun özellikle de CHP’nin adayı olmasının, cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bağımsız bir anlamı ve muhtemel uzantıları var. Nitekim, ortak adayın İhsanoğlu olduğu açıklanır açıklanmaz partiden muhalif sesler yükseldi, bundan hoşnut olmayanlar toplantılar yapmaya başladı. Bu, beklenmedik bir durum değildi.
Tarihte önemli işler gerçekleştirmiş, “büyük adam” sıfatına lâyık görülmüş siyaset adamlarının “taraftar”ları olur. Magazin dünyasında “fan club” falan diyoruz da, siyasette üzerinde anlaşabildiğimiz bir terim yok. Belki Troçki’nin kullandığı “epigon” iyi bir kavramdır, ama bilen yok.
Siyasî kültürü demokratikleşmemiş toplumlarda bu “taraftarlık” olgusu daha yaygın görünür. Zaten, yumurta ve tavuk hesabı, bunun yaygın görünmesi demokratik olmayan kültürün yalnız “sonucu” değil, çok zaman “nedeni”dir de. Churchill’in İkinci Dünya Savaşı’nda oynadığı muazzam rolü yoksayacak bir Britanyalı bulabilir misiniz? Bulamazsınız. Ama Savaş kazanıldıktan hemen sonra yapılan seçimde Churchill kaybetti, Attlee kazandı.
Demokrasiyi bilen toplumlarda “epigon” olmaz.
Türkiye’de Cumhuriyet boyunca “Atatürkçülük” oldu. Bunun nihai kaynağı, özellikle 1960 sonrasında, Silâhlı Kuvvetler’di. Ama “sivil” beşiği de CHP’ydi.
Çin’de Mao’nun “Devrim Muhafızları” ya da İran’da Humeyni’nin “Devrim Muhafızları”, birbirinden birçok bakımdan hayli farklı değerlere “muhafızlık” yapıyorlar; ama “muhafızlık”ta bazı ortak özellikler var. Kutsanan olay eskidikçe, kutsanan önderin ölümünden sonra zaman geçtikçe işin coşkusu tavsamaya başlıyor; Muhafızlar, daha çok, yaptıkları işin kendilerine toplumda verdiği statünün muhafızlığını yapmaya başlıyor.
Atatürkçülük, bunların en eskilerinden biri. Öyle olduğu içindir ki, ideolojinin başlıca aygıtlarından biri olan CHP’de bile, bu hesaba sığmayan davranışlar görünebiliyor. CHP, bir dönem “Sosyal-demokrat” olmayı denedi ya da dener gibi yaptı. Olmadı. Gene “Atatürkçü” kaldı. Baykal’a, kendisini birden fazla halatla bu iskeleye bağladı.
Şimdi bu İhsanoğlu seçimi tipik CHP davranışının dışında kalan bir seçim. Çünkü günümüzdeki Kemalizm’in tanımlayıcı özelliği, kendi deyimleriyle “Kemalist laisizm” karşı cephenin teşhisiyle de “din ve İslâm düşmanlığı”. Dolayısıyla, Kemalistler hemen şiddetli bir muhalefet pozisyonu aldılar. Ama bu kararı verenler kim; onlar da Kemalist değil mi? Şüphesiz öyleler. Öyle ise, Kemalizm’in içinde, bu din sorunu karşısında, bir strateji farklılığı oluştu; buradan bir “görüş ayrılığı”na fazla bir mesafe yoktur.
Hemen bugünlerde, aday seçimi üstüne, basın Doğu Perinçek’e her zamankinden geniş bir yer ayırdı. Belli ki Doğu Perinçek bu “radikal Kemalizm” çizgisinin ideolojik ve sonra da pratik önderliğini ele geçirmeye çalışacak. Bu “çizgi”, gerçekten de, “Atatürkçü” müdür?
İdeoloji dünyasında böyle “gerçekten” gibi sıfatların fazla bir anlamı olmaz. “Görece” işlerdir bunlar. Sorun, pratik bir sorun: Ekmeleddin İhsanoğlu’nu bu koşullarda, belirli bir strateji çerçevesinde “uygun aday” olarak onaylayan Kemalizm’in mi, bunu Atatürkçülüğe ihanet olarak yorumlayan Kemalizm’in mi şansı daha yüksek?
Ya da, Kemalizm’in toplumda sürükleyici olma şansı ortadan kalktı mı?
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları




































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
25.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025