Murat BELGE
Başlık, Hakkı Devrim'den ödünç alınma. Ben de onun gibi ara sıra Türkçe'nin "istimal"i değil de "sui-istimali" üstüne yazacağımı söylemiştim. Ama galiba ötesini getiremedim. Şimdi, Aydın'ın da T24'te bir "Türkçe savunması"na ihtiyaç duyduğunu görüyorum. Aydın bu yazdığında "me-ma yapmak" kullanımına takılmış.
Dilin "doğru kullanımı" şüphesiz önemlidir. Ama hayatta her şeyin bir de "öbür tarafı" var. "Değişim"! Değişmeyen tek şeyin değişim olduğu klişesini biliyoruz. Dilde değişim de çok zaman, "kural" olarak bellenmiş şeyin bir değişime uğraması/uğratılması olarak gerçekleşir. Burada "gramer/kullanım" ikilemiyle karşılaşırız. "İlle de gramer" demek bir muhafazakarlığa götürebilir.
Yakup Kadri'yi hatırlıyorum. O da Aydın'ın son yazısında üstünde durduğu kullanıma takıktı. Örneğin, "konuşmak" fiilinden "konuşma" diye bir isim yapılmasına sinirlenirdi. "Yakında 'gelme' yaptı, 'gitme' yaptı diye konuşacağız" diye söylenirdi. Yıllar önce bir yere trafik polisinin koyduğu "Bekleme yapılmaz" levhasını görünce ben de sersemlemiştim. Sonra alıştık, hoparlörden gelen bet bir sesin "316! Bekleme yapma" diye bağırdığını işite işite.
Burada, tabii, semantik bir uyumsuzluk da var: "Bekleme" dediğimiz durum bir şey yapmamayı içerir.
Ama bu yolla türetilen her yeni kullanımı reddetmek gerekiyor mu? Örneğin Aydın'ın verdiği örnekler arasında "heyecan yapmak" var. Ben bunu sevimli buluyorum. Çünkü zaten kuralı bozduğunun kendisi de farkında. Özellikle bozuyor. "Böö oldum" gibi kullanımlar da aynı nedenlerle bana itici gelmiyor. Kentli bir "yarı-argo"; dilde yaratıcı olmanın bir yolu. Dille şakalaşır gibi.
Peki, şimdi şuna ne diyeceğiz? "Gelin ve damat" hikayesi. Bunlar bir akrabalık ilişkisi anlatan kelimeler, bir yandan: Ali, Mehmet Bey'le Seniha Hanım'ın kızı Gonca ile evlidir: Dolayısıyla onların damadıdır. Damat burada bir akrabalık, hısımlık türünü anlatır. Aynı şekilde Gonca da Ali'nin anası, babası olan Nevzat Bey ve Hayriye Hanım'ın gelinidir. Gene aynı şeyi anlatır.
Peki, "Gelinle damat 'komparsita' ile (ne kadar "eski kafalı"yım) düğünde dansı başlattılar" cümlesi ne demek oluyor? Burada "damat" denmez. "Güveyi" diye kelimesi var. Bu, evlenme törenindeki, evlenen erkeği anlatıyor. Ama böyle olduğu, böyle bir kelime olduğu, yavaş yavaş (ya da hızlı hızlı) unutuluyor. Kullanım alanı zaten sınırlı olan "Güveyi" (imlası da epey değişken) böylece yavaş yavaş dilin dışına itiliyor.
Bu iyi bir şey mi? İyi bir şey olduğunu söyleyemem. Peki, kaçınılmaz bir şey mi? Bak, onu bilemem. Kaçınılmaz olabilir. Bu dilin içinde yatan, gözle görünmeyen, neye dayandığını da pek bilmediğimiz dinamiklere bağlı. Bu dinamikler öyle karar vermişse, biz burada "Güveyi kelimesinin yok olması ile mücadele derneği" kursak da gidişatla başa çıkamayız. Dolayısıyla gelecekte ('Komparsita' hâlâ hatırlanıyorsa) o tangoyla dansı başlatanlar gelinle damat olacak demektir. Güle güle güveyi!
Muhtemelen başka dillerde de örnekleri vardır: Yabancı bir dilden aldığın bir dilsel ögeyi kendi dilinin kurallarına göre değiştiriyorsun. Bunlar bazan çok hoş olabiliyor. Hemen aklıma gelen örnek "sosyetik"! Sosyete (society/société) kelimesini almışsın. Hani sık sık kullandığın da yok, çünkü kendi dilinde oturmuş "cemiyet" kelimesi var, Frenkçesine ihtiyaç duymuyorsun. Ama senin toplumunda bir insan tipi var ki Frenkçe ile de frenklere özgü başka her şeyle de pek bir ilgili. O tipi anlatan bir sıfat olarak uyduruyorsun "sosyetik" kelimesini. İlginç. Kelime belli ki Fransızca'dan, ama Fransızca'da böyle bir kelime yok. Yalnız Türkçe'de bulunan Fransızca bir kelime. Bunun benzerleri İngilizce'de de bulmak mümkün (parleyvu gibi mizahi kullanımlar).
Neyse, Aydın'ın Aziz Nesin'den esinlenerek söylediği gibi dili dil bilincinde olarak kullanmak önemli bir şey. Onun için ara sıra bu konuya girmekte yarar var. "Doğru Türkçe" diye bir davamız olacaksa, önde gelen hasmımız, başta spikerler, televizyonda konuşanlar olacak.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025