Nejat ERDİM
Türkiye’de iktidarın ve iktidar sahiplerinin yegâne hareket noktası:”Devlet ve Devletin devamlılığı” üzerine inşa edildi hep.
“Yiğidi öldür hakkını yeme” tezinden hareketle bizde mevcut iktidarı yeri geldiğinde çok acımasız ca eleştirsek te bazı noktalarda hakkının teslim edilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Önceki anlayışın temelinde; Devlet dokunulm(a)maz, eleştiril(e)mez ve hiçbir şekilde onun üzerinden bir tartışma yapıl(a)mazdı.
Mevcut iktidarı öncekilerden farklı kılan en önemli argüman sanırım bu tabuyu kısmen de olsa yıkmış olmasıdır.
İktidar’ın; yurttaşların karşısında titrediği Devlet otoritesinin yerini yeri geldiğinde hesap sorulabilecek, hak aranabilecek bir merci noktasına getirme gayretini gözlemleyebilmek mümkün.
Elbette ki tam manası ile bu noktada işleyen bir mekanizmadan söz etmek güç;lakin böyle bir niyetin mevcut iktidarda var olduğunu fark edebilmek te zor değil.
“Yurttaşlar Devlet için vardır,” tezinin katı ve statükocu yaklaşımının aksine Devlet yurttaş için vardır kanısı güçlendi veya güçlendirilmeye çalışıldı.
Sevsek veya sevmesek te on yıllık zaman diliminde toplumsal ve siyasal birçok alanda gözle görülür değişimlere tanıklık ediyoruz.
Eğitim, sağlık, kültürel ve sosyal alanlarda bu anlamda verilebilecek yığınla örnekle karşılaşmak mümkün.
Eğitim alanında: ücretsiz ders kitabı projesinden, ücretsiz tablete sıçrama, dershaneler için yapılması düşünülen düzenlemeler.
Sağlıkta: Aile hekimliğine geçiş, hasta haklarının sektörde ön plana çıkması ve randevu sistemindeki çağdaş yapılanma.
Gıda denetimlerinin arttırılması, kapalı alanlarda sigara yasağının konması gibi…
Kültürel alanda: Özellikle Kürtçenin önündeki engellerin kaldırılmasa da hafifletilmesi, 24 saat yayın yapan trt6’nın yayına girmesi ve en son bazı üniversitelerde Kürt dili kürsülerinin konması ve ilköğretimlerde “seçmeli” dersler arasında Kürtçenin de yerini almış olması.
Yani katı devlet yapısının yerini daha “insan” endeksli ” âdemimerkeziyetçi” bir devlet aldı(kısmen) diyebiliriz.
Kuşkusuz iktidarın birçok konuda eksiği hala var; tutuklu gazeteci ve vekiller, KCK, Ergenekon davaları ve uzun tutukluluk süreleri, bu noktada en can alıcı örnekler
Yargı beklide hükümetin iç politikada en çok aksayan tarafıdır gibi görünüyor.
Daha demokratik bir ülkede yaşayabilmek, yurttaşlar olarak bireysel hak ve özgürlüklerin tam anlamı ile yaşamımıza yansımasını istemek ne kadar doğru ise; sağlıklı bireylerin yetişmesi de o denli önemlidir kuşkusuz.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.06.2015
4.02.2015
19.05.2015
14.05.2015
9.02.2015
8.02.2015
4.04.2015
28.03.2015
24.03.2015
23.03.2015