1981 TKP Gölcük Davası, Mayıs 1981’de, Kenan Evren’in 12 Eylül Askeri Darbesi ardından gelen Cunta tarafından Tarihsel Türkiye Komünist Partisi Marmara Komitesi örgütlerine karşı başlatıldı.

Yüzlerce komünist gözleri bağlı olarak ağır işkencelerden geçtiler, Gölcük Konca Garnizonu ile, İstanbul Selimiye Kışlasında kurulan Askeri Mahkemelerde yargılandılar. 5 yıldan 12 yıla varan hapis cezaları aldılar.

Selimiye’de kurulan Askeri Mahkemede 10 yıl 8 ay ceza aldığım duruşmada son sözlerimi soran askeri yargıca, “ çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras, bu salonda yaptığımız savunmadır. “ dediğimi dün gibi hatırlıyorum.

Toplumların da, İnsanların da başına gelebilecek en kötü şey Alzheimerdır. Ronald Reagan ömrünün son günlerinde ABD başkanı olduğunu bilmiyordu.

Yaşadıklarımız dünde kalıp tarihin tozlu rafları arasında kaybolup gitmesin, sıradan insanların da sıradışı hikayelerinin olabileceğini kendi ağızlarından yaptıkları anlatımlarla gün yüzüne çıkarmaya çalıştık.

Bin bir emekle yarattığımız ortak hafızamızın yitip  gitmesine gönlümüz razı gelmedi.  Sosyal mücadeleler tarihine küçük bir not düşelim istedik.

Hazırlığı 5-6 yılı bulan ve 748 sayfa tutan  çalışmamıza büyük emeği geçen Hasan Öztürk ve Kamil Saygı yoldaşlarımız ne yazık ki  kitabı göremeden bu dünyadan göçüp gittiler.

Ha keza, Gölcük TKP davasından senelerce hapis yatan, doğduğu toprakları terk etmek zorunda bırakılan onlarca yoldaşımızın da bu çalışmayı görmeleri nasip olmadı. Onları minnetle anıyorum.

Hayat devam ediyor.

Nazım’ın dediği gibi:

“Ne ah edin dostlar, ne ağlayın, dünü bugüne, bugünü yarına bağlayın”