Ümit KIVANÇ
Radikal'de yayımlanan, "Acı hakikatleri köşeyazarınızdan öğrenin" başlıklı yazımda geçen bir ifade, Twitter'da lince uğramama yolaçtı. "Haziransever nasyonal sosyalistler" tabirinden, "Birleşik Haziran Hareketi'ne Nazi dedi!" suçlamasını üreten birileri öncülük etti, her zamanki gibi, en ağza alınmaz, en ağır hakaretler üzerime yağdı. Tweet atarak açıkladım, işe yaramadı, yine belirteyim, bu ifadeyle Birleşik Haziran Hareketi'ni değil, ama kendini hem bu harekete hem Gezi isyanına yakın gösteren, nasıl oluyorsa solcu sayılan, gerçekte milliyetçi birtakım insanları kasdettim. Birleşik Haziran Hareketi'nin homojen olmadığını sanıyorum. (Meselâ ÖDP son 24 Nisan Soykırım Anması'na gelmişti.)
İkinci olarak, "hakikatleri köşeyazarınızdan öğrenin" ifadesinden kibir, her şeyi bilme iddiası vs. çıkarıldı. Yazılarımı okuyanlar bilirler, köşeyazarı denen konumun kendisini sık sık eleştiri konusu yaparım. Hayatta her konudan bahsetme hakkı verilmiş bir gazete yazarı kategorisi olamaz. Dolayısıyla, kendimle de bu çerçevede dalga geçerim. Köşeyazarı olarak çalışma sebebim, herkes gibi, para kazanmak zorunda olmam ve şu anda başka seçeneğimin olmayışıdır. Yoksa, en fazla bu blog'u sürdürmeyi, sadece gerekli gördüğümde, canım çektiğinde yazmayı isterdim.
Son linç ve daha önceki saldırıların hepsinin ortak zemini, zamanında anayasa referandumunda yetmez ama evet oyu kullanmış ve AKP iktidarının ilk dönemindeki gidişatı olumlamış, askerî vesayete karşı mücadeleye öncelik vermiş olmam. Bu elbette eleştirilebilir, siyasî görüşüm, tavrım, yerden yere de vurulabilir. Ancak başından beri, ısrar ve itinayla, bana ve başka bazı insanlara "çıkar karşılığı yancılık" suçlaması yöneltildi. Bu yalandır. Ve birileri tarafından özel olarak uydurulmuştur. Saldırıların bu kadar acımasız ve kişilik ezmeye yönelik oluşunda, birçok insanın buna inanmış olmasının payı var sanırım. Hayatımı, ne işler yaparak ne para kazandığımı, hangi zamanlarda ne kadar süreyle hiçbir gelirimin olmadığını birçok insan bilir. Yıllardır yaptığım işlerde, kitaplarımda, filmlerimde işlediğim konular, bakış açım, anlatıklarım ortada.
Siyasî görüşler dile getirmişsem, tavırlar almışsam, birilerine öneriler yapmışsam, bunların hepsinin tartışılabilirliğini, eleştirilebilirliğini elbette kabul ederim. Yetmez ama evet veya askerî vesayete karşı seçilmiş hükümetin -muhtemel tehlikelere rağmen- savunulması veya Ergenekon benzeri davaların desteklenmesi konularını da tartışabilirdik. Ancak bunun için, beni ve başkalarını, öyle olmadığını bile bile, çıkar karşılığı şunu veya bunu yapmakla suçlayanlara da bana edilenin hiç değilse onda biri kadar laf edilebilmesini beklerim. Hayatta herkes gibi çok yanlış yaptım, çok da özeleştiri yaptım. Ama bunu, kendi siyasî konumlarını korumak-sürdürmek için başkalarına iftira atanları memnun etmek için yapacak değilim elbette.
Derdim adalet-eşitlik olduğu için liberal düşünce ile uzlaşmam mümkün değil. Güç sahipleri, ayrıcalıklılar direneceği için, bir aşamada bir ölçüde zor kullanılmaksızın bu dünyanın insanca yaşanabilir bir yer haline getirilebileceğine inanmıyorum. Dolayısıyla hayatımın hiçbir döneminde liberal olmadım. Şimdi bana ağız dolusu küfredenlerin iddia ettiğinin aksine, kaypak, kıvrak vs. de olmadım. On dokuz yaşımdan beri sosyalistim, sosyalist olduğumu söylerim. Kendimce, sosyalistliğin gereği olduğunu düşündüğüm şeyleri yaptım, yapıyorum. Sizinkine uymayabilir, yanlış olabilir. Ama bugün yere izmarit atma rahatlığında üzerime boca edilen çamuru hak edecek bir şey yapmadım. Her dönemde, esas iktidar kimin elindeyse onunla mücadele ettim. İktidar ordudayken onunla, İslâmcılara geçince onlarla ve her dönemde kapitalistlerle mücadele ettim, ediyorum. Her yaptığımın ettiğimin, kapitalizmin kabul edemeyeceği sınırlara varmış, kökten, tabandan, radikal bir demokrasi olarak hayal ettiğim sosyalizme, insanları eşitlik ve adalete yaklaştırabilecek bir müstakbel toplum hayatına yararı olmasını umuyorum.
Beni ya da kolayca "ulaşılabilir hedef" haline getirilebilecek birilerini esas uğraşılması gereken meselelerin yerine geçirerek yapılan politikayı 12 Eylül öncesinden beri tanıyorum. Sosyal medya bu işi daha da kolaylaştırdı. Bununla bir yere varılamayacağını benim yaşımdaki bütün solcular biliyor, ama çıkıp açıkça söylemiyorlar.
Lincin şehvetiyle kendinden geçenlere laf anlatılamayacağı halde bu açıklamayı niye yapıyorum, bilmiyorum. Muhtemelen okurlarıma karşı sorumluluktandır veya belki sadece söylemek istiyorum, bilmiyorum hakikaten. Sormak istiyorum: Görüşlerini, siyasî tavrını en haşin şekilde eleştirmekten sözetmiyorum; kişiliği, hayatı hakkında hiçbir şey bilmediğiniz bir insanı yavşak, yüzsüz, çıkarcı, omurgasız, alçak, bunak şu bu ilan edebiliyorsanız siz nasıl bir şeysiniz ki? Kişilik ezmeye dönük bu tür linçlerin bu kadar kolay yapılabildiği bir ortamın sürdürülmesi, aslında konuşması, tartışması gereken insanların birbirlerine temas etmesini önlüyor, hepimizin uğursuz, çıkışsız bir çemberin içinde dönüp durmamıza yolaçıyor; benim günün birinde bezip pes etmem ihtimali değil, esas kötü olan bu.
http://riyatabirleri.blogspot.com.tr/2015/06/zorunlu-bir-acklama.html?spref=fb
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları

































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024