Vedat Bilgin
Eskiden bu tarafa sıkça dile getirilen oryantalist iddialar vardır; ‘din toplumsal gelişmeyi engellemektedir’ diye… Burada kastedilenin herhangi bir din değil İslamiyet olduğunu anlamak için öyle çok araştırmaya da gerek yoktur, çünkü iddia sahiplerinin 19.yüzyıldan bugüne ‘geri kalmış toplumlar’ derken hep Müslüman toplumlardan bahsettikleri, dinden kasıtlarının da İslamiyet olduğu açıktır. İslamiyet, onların gözünde kocaman bir coğrafyanın geri kalmasının esas nedeni olmuştur!
“Onlar bunu söyler de onların söylediği her şeyi tartışmasız ‘doğru’ kabul eden Batıcılarımız durur mu? Hemen işe koyulurlar; ‘dinde reformdan’ ‘din Arapların olsun bize laiklik yeter’ diyenlere hatta laiklikten öteye geçilip düpedüz ‘din karşıtlığına’ varacak kadar meseleyi anlamaktan uzak bir tartışma sürdürülür.”
Fuat Sezgin hocanın vefatı üzerine söylenenlere bakınca konunun nereden gelip nerelere uzandığına dönüp bakmak gerekiyor.
DİN VE TOPLUM
“Mesele açıktır, sömürgecilik çağında hedef İslam coğrafyası, daha doğrusu Osmanlı bölgesidir; bu bakımdan önce İslamiyet daha sonra diğer dinler saldırıya maruz kalacaklardır. Ortadoğu, Afrika ve Asya’nın sömürgeleştirilmesi ile bu coğrafyalardaki din karşıtı hareketler arasındaki ilişki gözden kaçırılmamalıdır, dahası İslamiyet’e saldıranların bu alanlardaki Batılı dinlerin misyoner çalışmalarını yürüten merkezlerle irtibatları, en azından paralel çalışmalar içinde oldukları da gözden uzak tutulmamalıdır.”
Öncelikle şu hususun teorik olarak tespit edilmesi gerekir. Aynı dinler aynı zaman dilimi içinde farklı toplumlarda, aynı toplumsal değişme süreçlerine sebep olmayacakları, benzer toplumsal dinamikleri ortaya çıkarmayabilecekleri gibi; aynı dinler farklı zamanlarda farklı toplumlarda aynı toplumsal şartların meydana gelmesine de yol açmayabilirler. Bunun anlamı açıktır: Aynı din farklı toplumlarda farklı toplumsal süreçlerin ortaya çıkmasını sağlayacağı gibi, aynı toplumun farklı tarihsel dönemlerinde de farklı yorum, anlayış biçimleri, farklı zihniyet tarzları üzerinden farklı neticelerin ortaya çıkmasına da sebep olabilir. Bu durumda bütün dinler için geçerli olan bu temel gerçekliğin, din-toplum ilişkilerini inceleyen toplumsal teorinin yaklaşımlarından uzaklaşarak oryantalist kalıba dökülmesi, bilimsel değil ideolojik bir anlayışı yansıtmaktadır.
İşin daha garip tarafı 19. yüzyılda ve 20. yüzyıl başlarında Weber gibi kurucu teorisyenler tarafından dahi meselenin oryantalist bir anlayışla ele alınmış olmasıdır. Oryantalist tutuculuğun ortaya koyduğu safsataları ayıklamak elbette sosyal bilimlerin işidir. Nitekim bu konuda özellikle sosyolojide bu mesele farklı biçimlerde ele alınmış, din olgusunun farklı tarihsel ve kültürel zamanlarda toplumun diğer kurumlarıyla ilişkisi, tarihsel birikim ekseninde yeniden değerlendirilmiştir.
BATI -DOĞU
Dinler toplumsal sistemin kurucu esasları, temelleridirler fakat dinin bir ‘kurum olarak toplumsal rolüyle’ bir inanç sistemi, bir kültür kaynağı olarak ‘insan davranışlarını düzenlemesi’farklılaşmaktadır. Bu sebepledir ki bir din belli bir tarihsel dönem içinde bütünüyle ‘yeni bir toplumsal tasavvur’ yaratıp, bunu yeni bir toplumsal gelişme hareketine hatta ‘devrime’dönüştürecek dinamizmi oluşturduğu halde, başka bir zamanda aynı etkileri ortaya koymaktan uzaklaşabilir. Buradaki ‘fail’ elbette ki din değil, dinin bu zaman kesitinde anlaşılmasını, yorumunu ve pratiğini yapan ‘davranış modeli’ içindeki toplumsallıklardır.
“O halde oryantalist iddialara dönersek, onlar bilim dışı oldukları kadar dinleri anlamaktan açıklamaktan da uzaktırlar. ‘İslamiyet Müslümanları geri bıraktı, Hıristiyanlık Batı’yı geliştirdi’ demek, tarih ve sosyoloji yoktur demenin farklı, ön yargılı kötü bir ifadesi olduğu kadar oryantalist saldırının da devam etmesi demektir.”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019