Yalçın AKDOĞAN
Bazıları FETÖ ile mücadelenin toplumsal ve psikolojik bir travmaya sebep olduğunu söylüyorlar. Doğrusu ortada bir travma var ama bu travma öncelikle bu örgüte destek verenlerin yaşadığı bir ‘kandırılmışlık travması’ veya yakınları bu habis örgütün kirli işlerine bulaşanların ‘sorunla yüzleşme travması’dır. Karısından, kardeşinden, babasından bile gizleyerek 40 yılda ördükleri örümcek yuvası tarumar olunca kendileri açısından ortada kocaman bir hiç kaldı. Ama bu hiç, işlenen vahim suçları da, yakınların yaşadığı şoku da ortadan kaldırmıyor. Yalan dünya yıkıldı ama gerçek suçlar ortada...
Köyünde kasabasında çocuğunun subay, hakim, polis olmasıyla övünen bir baba bir anda‘hain babası’ damgası yemenin ızdırabı içinde soruyor: “Benim oğlum hain mi, terörist mi?”
Melek gibi gördükleri çocuklarının ruhunu şeytana satan suçlular olduğunu kabullenmek kolay olmuyor.
Bu örgütün çalışma metodu böyle bir travmanın yaşanmasına sebep oluyor. Hayatı boyunca gerçek kimliğini gizleyen ve farklı roller oynayan bir kişi vakti saati geldiğinde iman aşkıyla suç işleyen bir canavara dönüşüyor. Bu yüzden bunlara düğmesine basılan zombiler demiştim. Yakınlarına göre hayatı boyunca melek gibi yaşayan bir insan! Ama tetiği çeken, dinleme fişini takan, türlü suçlar üreten veya acımasızca insanların üzerinebomba yağdıran bir insan...
Darbeye karışanlarınve bu tertibin içinde olanların ‘hain’ olduğu muhakkaktır. Hiç kimse, tanıdığı insanların huyunu suyunu anlatarak orta yerde duran darbe ihanetini perdeleyemez.
Halkın üzerine ateş açanve masum insanları katledenlerin ‘terörist ve katil’ olduğu da muhakkaktır. ‘Oğlum karıncayı incitmez’ türü güzellemeler orta yerde duran şehit ve gazilerin yaşadıklarını örtemez.
İnsanların hayatlarını karartan, yuvasını yıkan, türlü kumpaslarla suçlu muamelesi yapıp hapislere tıkanların da suçlu olduğu muhakkaktır. Hiçbir iyi niyetli yorum, yaşanan zulümleri, mağduriyetleri ve alçak tertipleri ortadan kaldıramaz, suç makinesine dönüşen insanları aklayamaz.
Amirinden değil imamından talimat alan, illegal bir örgütün hiyerarşik ve organik yapısı içinde görevler üstlenenlerin ‘illegal örgüt üyesi’ olduğumuhakkaktır. İster kamu personeli ister sivil vatandaş olsun, örgütsel bağ ile bu illegal faaliyetlerin parçası olan insanlar da hukuken suçlu durumdadır.
Bu halkalar bu şekilde uzatılabilir. Ortada somut suç, haksızlık, hukuksuzluk, zulüm var. Bir örgüt toplumun her kesimine zarar vermiş, yetmemiş devleti devirmeye çalışmış. Hüsnü zanla kişileri ela almak hukuk cinayetlerini ortadan kaldırmıyor.
Bu yüzden ‘oğlum hain mi’ diyen soran baba, hayatın bir diliminde işlenen suçun vahametini anlamakta zorluk çekiyor.
Bu örgütün temel karakteristiği bir istihbarat şebekesi gibi çalışması ve elde ettiği bilgileri hem vatandaşlara zulmeder hem de başka ülkelerin amaçlarına hizmet eder şekilde kullanmasıdır. Ülkenin imkânlarıyla ulaştıkları konumları başka ülkelere peşkeş çekenlere elbette ‘hain’ denir.
FETÖ’cüler sadece casusluk boyutuyla bile ‘hain’ sıfatını hak etmektedir.
Cenab-ı Hak, Kur’an-ı Kerim’de ayıp aramayı, insanların gizli ve özel hallerini araştırıp ortalığa dökmeyi yasaklamasına rağmen bu örgüt mahremiyeti yok ederek işe başladı, önce insanların hayatlarını mahvetti, sonra hayatlarına kastetti. İnsanları dinlediler, fişlediler, kasete çektiler, yuvalarını yıktılar, onurlarıyla oynadılar; yetmedi, insanları katlettiler.
Kâinatta hiçbir şeye âlet olamayacak iman hakikatlerini maske yaparak halkın masum dini duygularıyla oynadılar... Bu yönüyle dini mukaddesata ve manevi duygularla kendilerine yönelen insanlara ‘ihanet’ ettiler.
Ortada vahim suçlar var, darbecilik, cinayet, ihanet gibi... İddialar büyük, sayı kabarık... Duygusallığa kapılmadan bu sürecin ilerlemesi ve adaletin tecelli etmesi gerekiyor.
Cumhurbaşkanımızın belirttiği at izi it izi meselesi de önemli. Büyük suçlar ve vahim suçlamalar sözkonusu olduğundan bunlarla bir şekilde ilişkilendirilen kişiler konusunda da azami hassasiyet gerekiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019