Yusuf Kaplan
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, “ortada fol yok, yumurta yokken”, pattadanak, “Türkiye laiklikten İslâmî bir yöne doğru kayıyor. Bundan endişe duyuyoruz” dedi.
Küresel kaos AB ülkelerini de vururken, Trump, Fransa ve Almanya gibi önde gelen AB ülkelerine de ekonomik tehditler savururken, Macron, niçin böyle bir açıklama yaptı şimdi?
Kim adına, ne adına, niçin konuşuyor Macron?
İyi de, Macron, kim?
AB’nin patronu Almanya mı konuşturuyor Macron’u; yoksa küresel sistemin patronu, Macron’un destekçisi ABD’deki küresel Yahudi gücü, şebekesi mi?
Türkiye’nin seküler / laik kesimleri, Macron’un bu konuşması hakkında ne düşünüyorlar acaba? Macron’un Türkiye’yi düşündüğünü mü düşünüyor yoksa bu insanlar?
Yok canım, bu kadar fransızlaşmış olamazlar!
***
Böyle konuşan ilk Batılı lider Macron değil, elbette. Son Batılı lider de olmayacak.
Neredeyse bir asırdır ama özellikle de son 40 yıldan bu yana artan bir şekilde, belli başlı Batılı liderler, Türkiye’nin “laiklikten sapmaması” konusunda Türkiye’yi “uyarıp duruyorlar”!
İyi de, neden?
Batılı liderler, her fırsatta, Türkiye’yi hizaya getirme cesaretini nereden alıyorlar?
Türkiye, Batılıların sömürgesi mi, kölesi mi?
***
Asıl yakıcı soru şu burada: Batılı liderler, “Türkiye aslâ kendi hâline bırakılamaz” derler, zaman zaman.
Reagan’dan Thatcher’a, Wolfovitz’ten, Clinton’a kadar neredeyse her önde gelen Batılı liderin -kritik zamanlarda!- bozuk plak gibi tekrarladığı bir cümledir bu.
***
Türkiye’ye “laiklik uyarısı” yapılması, hiç bir zaman hayra alamet olmamıştır; her zaman türlü tuhaf karışıklıklarla, beklenmedik kaoslarla ve olağanüstü hâllerle sonuçlanmıştır!
Macron’un açıklamasının zamanlamasına da dikkatinizi çekmek isterim: Trump yönetimi, Türkiye’ye ekonomik savaş başlatıyor...
Dahası, Trump, bu savaşı, isimlerini zikrederek Almanya ve Fransa gibi AB ülkelerine ve dünyanın başka ülkelerine karşı da ilan ediyor açık açık...
Sonra, başta Almanya ve Fransa olmak üzere, AB liderleri, Türkiye’nin arkasında olduklarını açıklıyorlar; Türkiye’nin Maliye Bakanı ile Almanya ve Fransa’nın maliye bakanları Trump’ın “ekonomik savaşı”na karşı ortaklaşa hareket etmek için Avrupa’da bir araya geliyor, toplantılar yapıyor, önemli kararlar alıyorlar…
Sonunda, Macron çıkıyor, “Türkiye laiklikten İslâmî bir yöne doğru kayıyor. Bundan endişe duyuyoruz,” diye bir açıklama yapıyor.
İslâmî terörden dem vuruyor...
Dahası “İslâmî terör destekçisi Erdoğan” filan diyor, Erdoğan’ı da hedef tahtasına yatırıyor.
***
Şunu özellikle hatırlatmak isterim: Türkiye, güçlendikçe ve medeniyet iddialarına sahip çıktıkça, “Türkiye, Türkiye’den ibaret değildir”, “Türkiye Türkiye’den daha fazla bir yerdir”, dedikçe, Batılı liderler, Türkiye’ye “laiklik uyarılarını” artırarak sürdürecekler...
Macron’un, ne dediğini bilmeden konuştuğunu, düşünemiyorum.
Birileri adına konuşuyor bu adam!
Paranoyakça gibi gelebilir ama bu ülkenin geleceği açısından şunu söylüyorum: Bir yandan ABD, öte yandan da AB, -üstelik yüzümüze gülerek!- Türkiye’ye karşı büyük bir oyun mu tezgâhlama peşindeler acaba?
Macron’a gereken cevap verilmedi.
Neden acaba?
ABD’nin ekonomik saldırısına karşı AB ile ilişkilerin belli bir noktaya ulaşması gerektiği için mi?
Fakat her şeye rağmen Macron’un iğrenç açıklaması, kabul edilemez.
Türkiye’ye karşı -dediğim gibi- bir tezgâh mı kuruluyor acaba?
Türkiye’yi köşeye sıkıştırıp boğmak mı istiyorlar?
Çok dikkatli, basiretli olmamız gereken bir süreçten geçiyoruz.
Dik duracağız, bu haydutlara aslâ boyun eğmeyeceğiz ama basireti ve feraseti de elden bırakmayacağız. Vesselâm.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020