Yusuf Kaplan
Türkiye Gençlik STK’ları Platformu, gençlerdeki köklü kimlik değişimini ortaya koyan bir kamuoyu araştırması yaptı.
Elde edilen sonuçlar, gelecek adına düşündürücü hatta ürpertici!
Araştırmaya göre, gençlerin % 31’i kendini milliyetçi, % 29’u Atatürkçü, % 16’sı muhafazakâr, % 12’si dindar, % 11’i ise demokrat olarak tanımlıyor.
Bu sonuçları nasıl okumalıyız, peki?
TOPLUM, METAMORFOZ GEÇİRİYOR!
Önce hayatî bir noktanın altını çizmek gerekiyor: Gerçeklerle yüzleşmekten kaçanlar, gerçeklerin zamanla yol açacağı yıkımdan kaçamazlar. Gözardı edilen her gerçek er ya da geç suyüzüne çıkar ve sadece gerçeklerden doğrudan etkilenenleri değil gerçekleri görmek istemeyenleri de fenâ hâlde sarsar.
Yanlış giden bir şeyler olduğunda o yanlışları masaya yatırıp konuşmak yerine hasıraltı etmek bizi bir süre kurtarabilir ama gerçeklerin mutlaka suyüzüne çıkmak gibi bir huyu vardır.
Zamanında gerçeklerle yüzleşmeyenleri gerçekler perişan eder.
Bu gözlemleri daha doğrusu uyarıları yapmak zorundayım: Müslüman, gerçekleri yok sayamaz; zorlu gerçeklerle yüzleşir ve aşmanın yollarını bulmak için gayret gösterir.
Toplumun sosyolojisi büyük bir değişim geçiriyor Özal’lı yıllardan bu yana...
Son on yılda çok hızlı, başdöndürücü bir sosyo-kültürel çözülme yaşanıyor: Toplum, kabuk değiştiriyor: Değerlerimiz hızla aşınırken, sosyal yapımız ve dokumuz büyük bir sarsıntıyla karşı karşıya...
Türkiye’nin sosyolojisi kelimenin tam anlamıyla metamorfoz (başkalaşım) yaşıyor: Bu metamorfozu en yoğun olarak gençlerde gözlemliyoruz: Özellikle internetin, dolayısıyla a-sosyal medyanın hızla küreselleşmesiyle küre ölçeğinde ânında yayılan postmodern popüler kültür, genç kuşaklarımızı zihnen köleleştiriyor...
Toplumun bütün kesimlerinde, özellikle de muhafazakâr çevrelerde tehlikeli bir sekülerleşme süreci yaşanıyor: Bir yandan toplumu ayakta tutan İslâmî anlam, sembol ve zihniyet haritaları yerle bir oluyor; öte yandansa, değerlerimizin metamorfoz geçirmesinin kaçınılmaz sonucu olarak konformizm, yoksul ve kimsesizlere karşı duyarsızlaşma, çıkarperestlik, kariyerperestlik, egoizm virüs gibi yayılıyor...
Hız, haz ve ayartıya dayanan, düşünme ve duyma melekelerini iptal eden “pornografik” bir kültür üreten ve absürd kültürü küre ölçeğinde dolaşıma girdiren küresel dromokratik rejim, internet üzerinden sanal bir dünya icat ediyor; özellikle gençleri sanal dünyaya hapsediyor, sanal dünyada gençlerin zihinlerini delik deşik ediyor!
BAŞÖRTÜSÜ, GERÇEKLERİ ÖRTMEYE YARIYOR!
Yaklaşık on yıl önce, Türkiye’de toplumun iki kuşaklık zaman dilimi içinde İslâmî duyarlıklarını yitirmesine yol açacak, dahası, İslâm’ı, azınlıkların inandığı bir din derekesine düşürecek tehlikeli bir sekülerleşme süreci yaşadığına dikkat çekmiştim art arda yazdığım yazılarla.
Şimdi o vakitler dikkat çektiğim, uyardığım tehlikeli sürecin eşiğine gelip dayandığımız anlaşılıyor.
Toplumun sosyolojisi tepetaklak oldu: Daha on yıl öncesine kadar yapılan bütün kamuoyu yoklamalarında toplumun % 70-75’inin İslâmî-muhafazakâr kesimlerden oluştuğu gözleniyordu. Şimdi bu durum hızla tersine dönmeye başladı: Toplumda sekülerleşme oranı İslâmî-muhafazakâr kesimleri kasıp kavuracak kadar patlama eğilimi gösteriyor. İslâmî-muhafazakâr kesimlerin çocukları, kendilerini ebeveynleri gibi İslâmî-muhafazakâr kimlik üzerinden tanımlamıyorlar büyük ölçüde.
Dahası başları örtülü kız çocuklarının, İslâmî hassasiyetleri, dünyaları ve ilgileri yok! İstisnalar var elbette ama genel manzara bu, ne yazık ki! Başörtüsü, gerçekleri örtmeye yarıyor büyük ölçüde! Ürpertici olan noktalardan biri bu!
GENÇ KUŞAKLARA IŞIK SUNACAK, RUH KAZANDIRACAK KÖKLÜ BİR ATILIM ŞART!
Sultan Abdülhamid’in eğitim kurumlarından yetişen birinci kuşak, Abdülhamid’i tahttan indirdi; ikinci kuşaksa, Osmanlı’yı tarihten sildi!
Acı ama gerçek böyle, maalesef!
İçinden geçtiğimiz süreçte de benzer bir paradoksla karşı karşıyayız.
Şu an 15-25 arası kuşağın kahir ekseriyetinin İslâmî kimliği, duyarlıkları yok; olanlarınsa son derece sığ, yüzeysel ve kolaylıkla buharlaşabilecek bir görünüm arzediyor.
Türkiye Gençlik STK’ları Platformu’nun yaptığı kamuoyu yoklaması, söylediklerimi doğrulayan düşündürücü veriler sunuyor.
Bu veriler, dikkatle mercek altına alınmalı.
Ve genç kuşaklarımızı önüne katıp sürükleyen seküler popüler kültürün yıkımından kurtarmanın yolları üzerinde derinlemesine kafa patlatılmalı.
Genç kuşaklar, zihnen hızlı gelişiyor; bu, bir imkân aslında. Ama bu imkân değerlendirilemediği için gençlik çıkmaz sokakların eşiğine sürükleniyor...
Cemaatler, İslâmî vakıflar sadece kendi dar çevrelerine seslenebiliyorlar: Gettolaşma demek bu. Gettolaşma ve açıkça azınlık konumuna düşme ve bunu kabullenme!
Özetle, gençlik, alarm veriyor!
Kafka’nın çizdiği tablo, bu ülkede gerçek oluyor hızla...
Genç kuşaklarına kültürel aidiyet ve medeniyet bilinci kazandıramayan, klasiklerini özümsetemeyen, bilim, düşünce ve sanat dünyalarını, yeni bir dille, taze bir ruhla yeniden üretemeyen ve gençlerine buradan ışık sunamayan toplumlar, bağımsızlıklarını da, varlıklarını da koruyamazlar ve karanlığa gömülmekten kurtulamazlar!
Benden hatırlatması.
Vesselâm.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020