Fehmi KORU
Deprem, korona ve Trump… Üç tehlikeli konuyu birbiriyle irtibatlayan ortak nokta
Bugün yazımda üç ayrı başlık altında üç değişik konuyu işledim.
Depremler bize neyi öğretemedi?
İzmir depreminin bilançosu her geçen gün biraz daha ağırlaşıyor. Depremde hayatını kaybedenlerin sayısı artıyor. Aradan günler geçti, yeraltından hala sesler geliyor. Haberleri izlerken insanlarımızın ve çevrenin afetlere ne kadar hazırlıksız olduğunu bir kez daha hatırlıyoruz.
Uzmanların “Gelecek” diye her gün uyardığı depremler yine uzmanların ismini vererek belirttikleri noktalarda birbiri ardına gerçekleşiyor. Meydana gelenlerden çıkarılacak en önemli sonuç, büyük kayıplara yol açması beklenen İstanbul depreminin de fazla uzakta olmadığı…
Yarın da olabilir İstanbul depremi, on yıl sonra da…
İstanbul depremi yarın meydana gelirse bugünden yapabileceğimiz fazla bir şey yok. Ancak, planlamayı gecikebileceği üzerine yapıp kolları ciddi biçimde sıvamamız şart. Her günü kazanılan bir süre olarak değerlendirmeli. Deprem vurduğunda zamanı iyi değerlendirdiğimizi, o sayede yüz binleri bulabileceği ilan edilen can kaybını asgaride tutabildiğimizi söyleyebilmeliyiz.
Aslında ne yapılması gerektiği belli. Deprem kuşağında olan tek ülke Türkiye değil. İzmir’deki depremden daha şiddetlisine maruz kaldığı halde insanların burnunun kanamadığı ülkeler var ve onların bunu nasıl sağladığı da biliniyor. 1999 Marmara depremi sonrasında, hem dışarıdan öğrenilen örnek tedbirler hem de yerli uzmanların teklifleri, herkese neler yapılması gerektiğini belletti.
Bilinçlendik, ne yapmamız gerektiğini biliyoruz, fakat yapmayı beceremiyoruz.
İzmir örneği ortada.
En büyük şanssızlığımız, depreme karşı her türlü tedbirin alınması bilincine kavuştuğumuz şu sırada ülkemizin tarihinin en ciddi ekonomik sıkıntılarından birini yaşadığı gerçeğidir. Devletin bu alana ayırabileceği imkanları yok denecek kadar az. Bu amaçla toplanan vergilerin bile başka alanlara harcandığı söyleniyor.
Görev vatandaşa düşüyor.
Sivil toplumun devreye girmesi, tedbirler istikametinde ortak çalışmalar ve işbirliklerinin gerçekleştirilmesi neden mümkün olmasın?
Her yıl bölge sakinlerinden emlak vergisi toplayan belediyeler de, özellikle depreme maruz kalması mukadder bölgelerde, bütün dikkatini bu alana verse iyi olur.
Depremi ne kadar şiddetli olursa olsun insanlarının burnu kanamadan atlattığı ülkeler arasına biz de girmeliyiz.
****
Burhan Kuzu’yu koronaya kaybettik
Prof. Burhan Kuzu koronaya yakalanmış. Vefat edince öğrendik.
Hukukçu kimliğine siyaset adamı özelliğini de eklemişti Prof. Kuzu. Son seçim öncesine kadar 2002 yılından bu yana milletvekili olarak Meclis’teydi ve önemli görevler üstlenmişti. Şimdilerde sıkı biçimde eleştirilen ‘cumhurbaşkanı hükümet sistemi’ni en samimi savunanlardandı.
Vefatı ‘korona’ ve ‘salgın’ konusuna daha ciddi yaklaşılması üzerinde düşünmeye sevk etmeli.
Koronaya yakalanmanın zor olmadığı belli. Özellikle toplumdaki konumları başkalarıyla bir araya gelmeyi gerektiren insanlar kolayca hastalanabiliyor. İstanbul belediye başkanı Ekrem İmamoğlu, içişleri bakanı Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanı başdanışmanı ve sözcüsü İbrahim Kalın korona tedavisi görenlerden ismi ilk akla gelenler…
Burhan Kuzu herhalde ülkenin bir vatandaşına verebileceği en iyi sağlık hizmetinden yararlandırılmıştır. Milletvekilleri -yalnız kendileri değil aile fertleri de- en geniş sağlık sigortası kapsamında oldukları için en iyi hastanelerde işin uzmanı doktorların ilgisinden yararlanırlar.
Öyle olduğu halde ölüm kaçınılmaz olabiliyor.
Tedbirlere uymaktan başka yapılabilecek anlamlı bir şey yok.
Sorun da burada düğümleniyor. Pek çok insan salgını hafife alıyor. Tedbir hak getire. İngiltere en kalabalık birlikteliği altı sayısı ile sınırladı; evlerde bile altıdan fazla insanın bir araya gelmesi yasak orada. “Yılbaşında geniş aile fertlerimle buluşacağız, sayımız altıyı aşabilecek” diyen ünlü birine lafını yedirdi İngiliz kamuoyu.
Bizde ise…
Aklımızı başımıza toplamalıyız.
Hayattayken önceleri üniversite amfisinde, sonraları Meclis’te ve televizyon ekranlarında ders verirdi Burhan Kuzu, vefatı da sağlığımızla ilgili uyanışa vesile olmalı.
****
Trump mı, Biden mi, yarın belli olacak
ABD’de yarın hayati seçimler var. Yalnız başkan seçmeyecek, Temsilciler Meclisi ve Senato üyelerinden bazılarını da belirleyecek Amerikan seçmenleri.
Donald Trump ile rakibi Joe Biden akla kara gibi birbirinden farklı kişilikler. Trump’ın yeniden seçildiği ABD -hatta dünya- ile Biden’in başkan olduğu ABD -ve tabii dünya- birbirinden çok farklı olacak.
Üzücü olan Amerikan seçmenlerinin önemli bir bölümünün ve dünyada da bazı ülkeler yöneticilerinin Beyaz Saray’da Trump’ın oturduğu bir Amerika’yı tercih edebilmeleri…
‘Filistin davası’nın anlamsızlaşmasını sağlayan kişi olmasına rağmen Arap ülkelerinde bile Trump’ın kazanmasını arzulayan liderler var.
Kamuoyu yoklamaları Biden’i bayağı önde gösteriyor, ama pek çok gözlemci konuya ihtiyatlı yaklaşma ihtiyacı hissediyor. ABD’de başkanlar halk oyuyla seçilmiyor; seçmenler her eyaletin nüfusuna göre sayısı belirlenmiş ikinci seçmenler için oy kullanıyorlar. İkinci seçmen sayısı fazla olan partinin adayı, genel oyu rakibinden az bile olsa, seçimi kazanmış sayılıyor.
2000 yılında George W. Bush rakibi Al Gore’dan daha az oy aldı ve seçildi. 2016 seçiminde de Trump’ın oyu rakibi Hillary Clinton’dan azdı, ama dört yıldır o başkan.
Yine öyle bir tablo ortaya çıkabilir ve iş, 2000 yılında olduğu gibi, Trump’ın atadığı üç üye ile dengesi değişmiş Anayasa Mahkemesi (Supreme Court) tarafından ele alınıp kararlaştırılabilir endişesi var.
Seçimi rakibi Biden kazanmış olsa bile, aradaki oy farkı fazla değilse, Trump’ın, bir taraftan mahkemeler eliyle diğer taraftan da destekçilerini sokağa dökerek, durumu içinden çıkılmaz hale getirebileceğini düşünenler az değil.
Trump yanlısı silahlı gruplar da var, Trump karşıtları içinden o grupları görüp silahlı örgütler oluşturanlar da çıktı.
Biraz korona biraz siyasi gerginlik Amerikalıları oylarını erken kullanmaya sevk etti. Seçmenlerin yarıdan fazlası erken sandıklara koşarak veya posta yoluyla oylarını kullandı.
Yarın ve sonrasında bakalım neler yaşanacak?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025