Ahmet TAŞGETİREN
İki çocuğunu hunharca öldürmüş, müebbet hapis cezası almış, 16 yıl yattıktan sonra meşruten tahliye olmuş bir adam, Taksim gibi bir yerde, Sırrı Süreyya Önder’in cenazesi için binlerce insanın bir araya geldiği bir günde Atatürk Kültür Merkezi’nin önünde Ana Muhalefet lideri Özgür Özel’e yumruklu saldırıda bulunuyor.
Selçuk Tengioğlu.
Şimdi herkes bu şahsın bağlantılarını arıyor. “Refleks olarak yaptım” sözleri kamuflaj olarak görülüyor.
Genel kanaat şu ki, şayet provokasyonsa bu, Türkiye’de bu tür provokasyonları yapacak odaklar vardır: “Derin yapılar.”
Ancak bu derin yapıların, kimlerden, hangi ideolojik ya da çıkar etrafında oluştuğu noktasında bir belirlilik yok.
Tv dizileri var zaman zaman seyrettiğim:
TRT yapımları var meselâ. TRT bir devlet kurumu. Diyelim, tarihi dizilerin bir politik arka planı olmalı. Bir tür ideolojik besleme yapıyor.
Ama mesela Teşkilât isimli dizi de 150 haftaya yakındır TRT’de yayınlanıyor. Doğrudan Milli İstihbarat Teşkilâtı bağlantılı gözüküyor. Orada MİT’in mafya gruplarıyla ilişkileri de, dış politika meseleleri de senaryolaştırılıyor. Bunlar ne kadar sağlıklı, tartışılmalı bence.
Bir süredir bir başka dizi yayına girdi: Bir Zamanlar İstanbul. 1990’ları anlatıyor. “Milli” duyarlıklı gençlik oluşumları var, dış bağlantılı mafya grupları var, mafya ile ilişki kuran Emniyet Müdürleri var, bir de “Devlet”le bağlantılı olan ama sanki hiyerarşik yapı dışında iş gören, paramiliter bir “Serdengeçtiler grubu” var. Gençler arasından eleman devşiriyor, onlara “vatan için ölecek – öldürecek” bir bilinç yüklüyor, yargı ile problemli durumlarda savcılara telefon edip onları kurtarabiliyor, karizmatik bir başkanın etrafında örgülenmiş bir yapı…
TRT meselâ böyle bir dizi ile nasıl bir psikolojik zemin üretimine katkıda bulunmuş oluyor?
Bir başka kanalda başka dizide, (Hudutsuz Sevda) devlet tarafından özel bir eğitimle yetiştirilmiş iki kişi, mafyatik yapılarla her türlü silahlı mücadeleyi sürdürüyor, bu arada da, diyelim onları yetiştiren bir komutan, jandarma komutanı olarak onlara kol – kanat geriyor.
Bir başka dizide (Kızıl Goncalar) mafyatik yapılar tarikatlar üzerinde oynuyor. Öldürmeler bilmem neler yaşanıyor.
Bütün senaryoların gerçekliği tabii ki sorgulanabilir. Ama özellikle bir devlet kurumu olan TRT’de yayınlanan dizilerin “Devlet yapısı”na yönelik verdiği imajın neyi amaçladığı sorgulanmalıdır.
Dizilerde bu tür kurguların ilgi çekmesi, Türkiye’de bu işlerin reel karşılıklarının bulunduğuna yönelik kanaatle doğruda bağlantılıdır. Onun içindir ki Selçuk Tengioğlu’nun saldırısı, bireysel bir iş olarak görülmüyor.
Geçmişte cezaevinden çıkarılıp cinayet işletilen “İtirafçılar” olayını yaşadı bu ülke. Bu itirafçılardan bir kısmı işledikleri cinayetleri kamuoyu önünde de itiraf etti. Ne var orada? Cezaevi yönetimi, Emniyet, Jandarma, Yargının…. Bir örtülü operasyona kol – kanat germesi var. Tansu Çiller’in “Devlet için kurşun atan da kurşun yiyen de birdir” mantığı… Ye de Demirel’in “Her devlette örtülü operasyon vardır” yaklaşımının boyutları…
Sedat Peker’in açıklamaları oldu. Kıbrıs’lı gazeteci Kutlu Adalı cinayetine ilişkin iddiaları oldu. İçerdeki yapıları ifşa etti.
Başka başka mafya grupları var halen yargılanan, Emniyet’le iltisaklı, Yargı ile iltisaklı…
Halil Falyalı cinayeti ve en son onun gizli kutusu olarak bilinen Cemil Önal’ın Hollanda’da öldürülmesi…
Ben, bu tür haberlerin kıyısından köşesinden bilgi sahibiyim. Bu konuları çok iyi bilen gazeteciler var. Onları dinlediğinizde ülkedeki illegal yapılar gerçeğine bakıp ürküyorsunuz.
Yani deyim yerinde ise, bu ülkede mesela bir ana muhalefet liderinin canı Allah’a emanet…
Cumhurbaşkanı bir yere gittiğinde alınan güvenlik tedbirleri genelde abartılı bulunuyor. Ama “Nasıl emin olunabilir ki?” diye sormaktan da kendinizi alamıyorsunuz.
Tabii “iyi ama, diye sormaktan da kendinizi alamıyorsunuz, iyi ama bu ülkede olan bitenlerden sorumlu olacak birisi yok mu?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan AKP MYK toplantısında CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik saldırıya dair, “Siyaseti şiddet zeminine çekmek isteyenler inşallah bu yaşananlardan ders çıkarır. Siyaseti şiddet zeminine çekmemek gerekiyor” demiş. Kimi neyi kastediyor? Ayrıca “Bu, şahsa yönelik yapılmış bir saldırı değil, bütün siyasete yönelik yapılmış bir saldırı. Hoş bir durum değil, kabul edilemez” gibi sözler de söylemiş. Şahsa yönelik değil, Siyasete yönelik saldırı ise Devlet’e düşen görev ne?
İnsan bazen, bu dev sistem yapılanması içinde kim neye ne kadar hâkim diye düşünmekten kendini alamıyor. Belli ki dizilerde verilen kanun dışı roller, senaryo akışı içinde benimseniyor, içselleştiriliyor… Ya da mesela TRT için söylersek, kitlelerin bu istikamette motive edilmesi amaçlanıyor.
Bu arada meselâ meşru devlet yöneticisinin kötü rol üstlenebileceği, buna karşılık illegal diye görünen yapının bir “Dâvâ gereği” öyle davrandığına inanabiliyorsunuz. Bunu TRT yapıyor. Peki bir devlet kurumu olarak TRT’ye neden güvenelim?
Buralardan bakınca 18 – 19 Mart’la başlayan süreçte kimin hangi rolü ne adına üstlendiği gibi soruların akla gelmemesi imkânsız. Tıpkı Selçuk Tengioğlu’nun hangi irtibatlarla ve hangi saikle bu eylemi işlediğine dair soruları sormamanın imkânsız olduğu gibi…
Hadi bu ülkenin Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı yaverlerinin sonradan terör örgütü üyesi olarak çıkabilmesi durumunu da hatırlayalım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
19.04.2025