Akif BEKİ
Suud'u terk ediyor; o belli ama şeriatın oradan Türkiye'ye geleceği, boş bir vehimden ibaret.
Yılın ilk günü Gazze mitinginden ayrılan bir vatandaş, elinde kelime-i tevhid yazılı bir bayrak taşıdığı için saldırıya uğramıştı.
O olayda da artık sokaklarda hilâfet bayrağı açılıyor, yoksa Türkiye'ye hilâfet mi getirilmek isteniyor, yaygarası kopmuştu.
Bu kış komünizm gelecek, korkusu yerini bu kış şeriat ya da hilâfet gelecek, öcüsüne bırakalı çok oluyor.
Kaderin cilvesine bakın ki, aynı sırada Asya Güzeli yarışmasına katılan Suudi kadının bayrağa sarılı dekolte pozları dolaşıyor ortalıkta.
Tevhid bayrağıyla böyle poz verilir mi, yazıklar olsun, diye ayıplayan ve yuhalayanlar kim olsa beğenirsiniz? Bittabii bizim sözde yerli ve milli hilâfet savunucularımız.
Aynı anda hem yerli ve millici hem de enternasyonal ümmetçi ve hilâfetçi olunabileceğini sanan bir avuç aklıevvelden söz ediyoruz.
Yani korku yersiz, Suud rejimi bile ılımlı İslam açılımına çevirdi yüzünü.
İçe kapalı dini tiranlıklardan biri Suud'da, radikal İslam'dan dönme arayışında. Diğeri ise İran'da çatırdıyor. Molla diktasının eli kulağında, çözülmeye başladı başlayacak.
İslam dünyasının düşman kardeşleri, birbirlerine bakarak radikalleşmişlerdi, birbirlerine bakarak da yumuşayacak gibiler.
İlk gevşeme adımlarını 2016'dan bu yana neredeyse birlikte attılar.
Kadınlara araba kullanma, tek başına seyahat izni gibi küçük adımlar, Suud'da Veliaht Prens'in dini aşırıcılığa savaş açmasıyla 7 yılda keskin bir yol ayrımına ulaştı.
Din polisi Mutavva'nın yetkileri kısıtlandı önce. Sonra hızlanıp özgürlükçü bir sıçramaya evrildi. Saçının perçemi göründü, sokakta yalnız yürüdü diye sopayla kovalanmaktan soyunup güzellik yarışmasına katılmaya uzanan bir sıçrama.
Zeballa gibi ahlâk çavuşlarına, İran'da da eşzamanlı kısıtlamalar getirilmişti. Cumhurbaşkanı Ruhani, devrim muhafızlarından ahlâk komiserliği yetkilerini almış, din zabıtasını pasifize etmişti. Sokaklara biraz özgürlük, kadınlara biraz serbestlik gelmişti. Ama reform süreci, şimdilik kesintiye uğradı.
İran halkı ağır baskıdan bunalmaya, rejimde sosyal patlamaları zorbalıkla baatırmaya devam ediyor. Ama böyle gidemeyeceği de su götürmez bir gerçek.
Resmi bir din yorumu, ikiyüzlü bir ahlâk anlayışına dayalı, tektipleştirilmiş toplum projeleri tutmadı, çöküyor.
Diktayla, krallıkla yönetilen İran ve Arabistan’da dahi tutunamadıysa dini baskı rejimleri, Ortadoğu’nun başka yerinde nasıl tutunacak. Despotluk, dini dayatmayla bile başarılamıyor.
Suudilerin Kızıldeniz kıyısında kuracağı mega kente 'şeriatsız bölge projesi’, deniyor.
Onların arındığı radikal İslam bize mi göçecek? Suudilerin kentlerinden attığı din polisi, bizim serbest yaşam bölgelerimize mi iltica edecek? Hadi canım.
KANAL İSTANBUL VE GAZZE SESSİZLİĞİ
Seçime gidiyoruz, kullanmayı en sevdikleri dönemdeyiz ama iki şey iktidar sözcülerince hiç konuşulmaz, ağza alınmaz oldu.
Biri, AK Parti'nin eski ve çok iddialı seçim vaadi olan Kanal İstanbul, şu çılgın proje. Ötekiyse Gazze, hani onu savunursanız İstanbul'u savunmuş kadar olacağınız belde.
Kanal İstanbul'un Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yapılan imar planları, mahkemede iptal ediliyor. Eski Bakan ve AK Parti İstanbul adayı Murat Kurum'dan tepki yok. Çatlasalar da patlasalar da yapacağız, demiyor.
Gazze'ye bakıyorsunuz, düştü düşecek. İsrail, katliama mola vermedi. Fakat Gazze düşerse İstanbul düşer cephesi, sessiz. Yerel seçimlerde hesabını sormaya, Netanyahu'yu İstanbul'da sandığa gömmeye bile çağırmıyorlar.
İstismara girer, siyasete alet etmek bize yakışmaz, böyle kullanmamalıyız diye mi? Kanal İstanbul'dan vazgeçildiği için mi? Sanmam.Gazze kurtarıldığından mı? Hayır.
Tersi bir duyarlılıktan sanki. İnşallah biri gözlerden saklandığı, öbürü de gözden çıkarıldığı için değildir.
Ne bileyim, bana pek hayra alâmet gibi gelmedi.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025