Ali Saydam
Bugün 12 Eylül. 37 yıl olmuş. Askerî darbe kültürünün zirvesi yaşanmıştı… Bütün darbeleri yaşamış biri olarak 12 Eylül’ü ayrı bir yere koymak gerektiğini düşünmüşümdür. 27 Mayıs falan onun yanında çocuk oyunu gibi kalır. Ha keza 27 Mayıs Anayasası’nın 12 Eylül Anayasası ile kıyaslandığında kırmızı şapkalı kız masalı olarak ele alınabileceği gibi…
12 Eylül, sonraki teşebbüsler için hep bir nirengi noktası olmuştur. 28 Şubat, e-muhtıra vs. her daim sırtını 12 Eylül’e yaslamıştır. “Yoksa başınıza 12 Eylül’deki gibi ineriz”!.. şeklindeki öcü modu her zaman devrede kalmıştır… 15 Temmuz’a burun kıvırıp “Bu ne darbe girişimi canım!” diye çemkirenlerin ‘benchmarkı’ da 12 Eylül’dür…
Sabah bir yüzbaşının gürlemesiyle uyanmıştım: “Bu seferki diğerlerine benzemez! Kapat diyorum sana!” Ulus mahallesindeki sitenin bakkal amcasına bağırıyordu. Adamcağız evinin hemen yanındaki dükkânı açmakta bir beis görmemişti. Gerçekten de bu seferki diğerlerine benzemeyecekti…
Sonradan yayınlanan bütün belgesellerde, neredeyse bütün kitaplarda açıkça ifade edildiği gibi, darbenin arkasında 15 Temmuz’dakine benzer güçler vardı… Aradaki tek fark, 12 Eylül’de millî iradeyi arkasına almış bir iktidar yoktu ortada. O nedenle sivil otorite pısıp kalmıştı…
Bu nedenledir ki bir lideri, sıradan insanlardan ve son derece ‘iyi’ olabilecek ‘Yöneticiler’den ayırt eden, olmazsa olmaz beş özelliği içinde birinci sıraya konması gereken hasleti cesaret’tir… Platon’un lafını bir kez daha hatırlayalım: Korkanlar köle olur, korkmayanlar efendi… 15 Temmuz’da bu millet, başta da lideri korkmadı… İşte o zaman da “Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” mısraı hayatımızdaki manalı yerini derhal buluveriyor…
Türkiye Cumhuriyeti çeşitli kırılma noktalarını atlayarak bugünlere geldi. İlki tabii ki Cumhuriyet’in kurulmasıydı. İkincisi 1950’de DP’nin iktidara gelişi. Üçüncüsü 1983 Anavatan Partisi’nin iktidara gelerek uygulamaya soktuğu liberal politikalar. Dördüncü kırılma, bürokratik oligarşiye ve vesayet kültürüne en büyük darbeyi indirmek üzere yola çıkmış olan AK Parti iktidarı ve nihayet sonuncusu yani beşinci kırılma, 15 Temmuz idi. Milli iradenin vesayetten kurtuluşunun tescillendiği gün…
Arada geri düşüşler olmadı mı?.. Oldu tabii. 12 Eylül bunlardan en dramatik olanıydı. Ta ki 15 Temmuz gelene kadar…
Bugün, Türkiye’ye karşı çok daha büyük bir darbe salvosunun gelmek üzere olduğuna dair işaretler yok mu? İbrahim Karagül’ün dün bizim gazetede yayınlanan yazısına göz atmamış olanlar tarihi bir gerçekle yüzleşme fırsatını kaçırmak üzeredirler…
Tam tabiri ile 7 düvel tarafından kıskaca alınmak üzere yapılan planların ortasındayız. Görünen o ki tek çıkış yolu var: Milletimizin sağ duyusuna güvenmek ve korkmamak…
Çünkü biz kaderimiz olan bu coğrafyada dimdik durdukça, bizim boynumuzu eğmek için musallat olacak melanet odakları her zaman olacaktır. Oyunu bozmanın yolu safları sağlamlaştırıp, gerekli ilkeli ittifakları kurabilmekten geçiyor…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019