Ali Saydam
Uzunca bir süre direndikten sonra TV izleyicilerinin gündemini meşgul eden Narcos adlı diziye göz atmaya karar verdim. Niyetim, cumhurbaşkanı adayını öldürmek adına işi içinde 106 yolcunun bulunduğu bir uçağı havada infilak ettirmeye kadar vardıran, insanlık tarihinin en acımasız katillerinden Kolombiyalı uyuşturucu baronu Paulo Emilio Escobar Gaviria’nın sadece hayat hikâyesini izlemek değildi elbette…
Daha çok, bir yandan ABD’ye Kolombiya’dan milyon tonlar düzeyinde getirilen kokain trafiğini kontrol eden, öte yandan aynı ülkedeki ABD sefiresine bağlı olarak çalışan istasyondan her türlü siyasi faaliyeti yöneten ABD elemanlarının neler yaptığını hatırlamaktı…
DEA (Drug Enforcement Administration) Uyuşturucu İle Mücadele Teşkilatı elemanları ile CIA’in saha elemanlarının nasıl çalıştıklarını gayet iyi anlatan bir yapımla karşılaşacağımızı bilseydik çok önceden izlerdik diziyi…
Sıcak olayların üzerinden belli bir zaman geçtikten sonra ABD Sistemi, Hollywood ile işbirliği içinde eski günah defterlerini bir güzel açar… İşi getirir, “bazı adamlar kötünün kötüsü olabilirler ama sistem iyidir”e bağlar; bir güzel de yedirir Hollywood hayranı dünyalara…
Bir süre önce Tom Cruise’un başrolünü oynadığı Barry Seal (Kaçakçı) adlı filmi izlemiştik. Orada da CIA’in Orta Amerika’da çevirdiği dolaplar ana eksendeydi. CIA önce gerillaların üslerinin fotoğraflarını çekmek, sonra da kokain trafiğini yönetmek üzere bir pilotu sisteme dahil ediyordu. Pilot aynı zamanda Noriega’ya para taşıyor, ondan aldığı istihbaratı merkeze getiriyordu.
Zaman içinde parayı koyacak yer bulamayacak kadar çok kazanan Barry Seal’in bir sonraki görevi ise Nikaragua’da iktidardaki Sandinista hükümetine karşı savaşan ABD destekli Karşıdevrimcilere (Kontralara) silah taşımak, onların eğitimini sağlamak adına bu çapulcuları ABD’deki eğitim alanına getirmek, sonra da Nikaragua’ya geri götürmekti.
Peki, ABD bu işi nasıl finansa ediyordu? İran’a uyguladığı ambargoyu bizzat delerek bu ülkeye sattığı silahların parasıyla… Bu nedenle olaya ‘Iran-Contra Affair’ ya da Irangate denmişti…
ABD’de her zaman rastlanan olaydır. Ya beceriksizlikleri yüzünden çömlek patlar, eteklerindeki taşları dökmek zorunda kalırlar. İran’da sefarette rehin tutulan vatandaşlarını kurtarmak için yolladıkları birkaç helikopter dolusu askerin çöl fırtınasına yakalanıp aralarında çarpışıp zayiat verdikten sonra operasyonu iptal edip geri döndükleri skandal olayda olduğu gibi.
Ya da aradan şöyle 30-40 yıl geçtikten sonra Hollywood vasıtasıyla günah çıkartırken satır aralarında sistemi koruyup bireyleri harcayarak durumu kurtarmaya çalışırlar. Mesela 2012 yalında çektikleri ve bir CIA ajanının (Ben Affleck) tek başına gidip İran’dan bir miktar rehineyi bütün İran polisini atlatarak nasıl kaçırdığını anlattıkları, uyuz kaşıma filmi Argo’da olduğu gibi… Bu filmi bir de Oscar’la onurlandırmaları, ödülü de zamanın First Lady’si Bayan Obama’ya verdirmeleri vardı ki, algılama yönetimi adına tadından yenmez bir projeydi…
Tüm bu filmleri izlerken hep şu sorular geçiyor aklımdan:
* CIA’in başındaki zatın 1995 yılında verdiği demeçte Türkiye’nin gelecek 20 yıl içinde büyük olaylara gebe olduğunu belirterek, dağılmış olan Sovyetler Birliği’nden Türkiye’ye kaydırdıklarını söylediği 5.000 ajan bu zaman içinde hangi operasyonlarda kullanıldılar?
* Aradan 30 yıl geçtikten sonra çekilecek Hollywood filmlerinde Gezi olayları, 17-25 Aralık, 15 Temmuz ve türlü ekonomik, finansal ayak oyunları nasıl anlatılacak?
* Reza Zarrab olayı hangi Hollywood filmine nasıl konu olacak…
Yukarıda sözünü ettiğim dizi ve filmleri, bir de bunlara Three Days of the Condor (Akbabanın Üç Günü), Wag the Dog (Başkanın Adamları), Spy Game (Casus Oyunu), Body of Lies (Yalanlar Üstüne) gibi yapımları ekleyerek izlediğiniz zaman bugünü de anlamakta çok ciddi ipuçları elde etme şansınız olabilir.
Yeter ki “Allah size eşyayı (şeyleri) olduğu gibi göstersin”…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019