Alper GÖRMÜŞ
İki genç gazeteci, Çağrı Çobanoğlu ve Alaz Kuseyri’nin sorularına Erol Katırcıoğlu’nun verdiği cevaplardan oluşan İnsansız Kapitalizm İnsanlı Toplum, geçtiğimiz haftalarda Hayykitaptarafından yayımlandı.
Adının ilk anda çağrıştırdığının tersine, kitapta, Katırcıoğlu’nun sadece iktisatla ilgili yaklaşımları değil, sol ve solculuk, Kürt sorunu, medya gibi alanlardaki görüşleri de yer alıyor. Kitap, onu tanıyanların çok iyi bildiği yüksek insan özelliklerinin kaynağına dair ipuçları içeren bir “anılar” bölümüyle son buluyor.
Yazılarından da kolayca anlaşılabileceği gibi, Katırcıoğlu bir “vicdan solcusu...” Kitapta, kendi kelimeleriyle bunu bir kez daha kayda geçiriyor: “(...) Beni sosyalist yapan şey, var olana razı olmayan bir ruhumun olması.”
Yine kendi kelimeleriyle, “bilimsel sosyalizm lafının çok şey ifade etmediği”ne bir insan olarak, insan gibi karmaşık bir canlının bu dünyadaki macerasının “bilim”in şablonlarıyla izah edilemeyecek kadar karmaşık ve tesadüflere açık olduğuna inanıyor.
Kitaptan bir kez daha anlıyoruz ki, Erol Katırcıoğlu’nun, örneklerine bolca rastladığımız “sabit sosyalist” olarak kalmaması, hep arayış içinde olması, önemli ölçüde onun bir “bilimsel sosyalist”değil bir “vicdan sosyalisti” olmasıyla bağlantılı...
Kitabı okuyup bitirdiğinizde, “reel” versiyonu zaten tarihin küllerinin arasına gömülmüş bulunan sosyalizmin bir “ideal” olarak varlığını devam ettirmesinin nasıl mümkün olabildiğini de anlayabiliyorsunuz: İşte böyle sosyalistler sayesinde...
“Doktor” ve Katırcıoğlu
Eski bir “Doktorcu” olan Erol Katırcıoğlu’nun, Hikmet Kıvılcımlı’nın orduya dair bakışıyla ilgili sorulara verdiği cevaplar, kitapta dikkatimi en fazla çeken bölümlerden biri oldu. Eğer söylediklerini yanlış anlamadıysam, bu noktada ona itiraz edeceğim.
Kendisine yöneltilen soru şöyle:
“Doktor’la ilgili onun cuntacı olduğuna dair eleştiriler var. Doktor’un, askerlerin alt kesim ailelerden olduğu yönünde tespitleri var.”
Katırcıoğlu, bu soruyu cevaplandırmaya, Kıvılcımlı’nın subayları “devletin devşirmesi” olarak tanımladığını hatırlatarak başlıyor:
“Dolayısıyla da oradan giderek şunu söylemeye çalışır: ‘Burada bir şey vardır’ der, ‘değişim talebi olan bir dinamizm vardır’ der seyfiyede, tıpkı ilmiyede olduğu gibi. ‘İşte bu devrimi 1960’larda onlar yapmışlardır. Kime karşı yapmışlardır? Finans-kapitale karşı yapmışlardır’ der.”
Ben, Katırcıoğlu’nun bu sözlerinden elbette onun 27 Mayıs’ı onayladığı gibi bir anlam çıkarmadım. Fakat hemen devamında, 12 Mart 1971 darbesine dair şu sözleri, askerlerin sınıf köklerinden kaynaklanan “ilericilikleri” hususunda Kıvılcımlı’nın tahlillerine hâlâ yakın olduğunu göstermiyor mu:
“Dolayısıyla da sözünü ettiğiniz eleştiride sonuç olarak bir haklılık varmış gibi görünse de Doktor’un gerekçeleri farklıdır ve nitekim mesela 1971 darbesi sırasında deniz subaylarıyla bir ilişkisi vardı. O deniz subaylarının bir kısmı da 1971’de, 9 Mart darbesi için hazırlıklıydılar ama bu insanlar sonuçta o sıradaki sosyalist kesimlerin de parçasıydılar. Ben buralardan giderek Doktor’a darbeci demeyi doğru bulmuyorum ama birileri bu işe soyunmuş ve engellemek konusunda ortada bir çaresizlik varsa o zaman doğru işler yapmaları için etki etmeye çalışmanın çok da yanlış olmadığını düşünüyorum ki sanırım o günlerde Doktor da böyle bir durumdaydı.”
Türk ordusundaki subayların “burjuvazinin çocukları” olmadığı muhakkak. Dolayısıyla“devşirme” tahliline hiçbir itirazım yok. Fakat adı üstünde, “devşirme”den söz ediyorsak, o artık başka bir şey hâline gelmiş, devşirildiği sınıflardan kopmuştur; devletin bir parçası olmuştur ve devletin bir parçası olarak “toplumsal devrim”in bir parçası olamaz.
Bunun böyle olduğunu tarihimiz defalarca gösterdi.
Erol Katırcıoğlu’nun darbeler ve cuntacılık konusundaki görüşlerini biliyoruz. Zaten o nedenle yukarıda, “sözlerini yanlış anlamış olabilirim” dedim.
Fakat yanlış anlamadıysam, bu sözlerin problemli olduğunu belirtmek zorundayım.
***
İşte sahalarımızda görmek istediğimiz E. Özkök...
Ergenekon ve Darbe soruşturmalarının davalara dönüştüğü günlerde Hürriyet gazetesi ve Ertuğrul Özkök bu davalara karşı son derece akıllıca bir muhalefet çizgisi yürüttüler.
Özetle: Bir yandan davaların Türkiye’nin demokratik geleceği için son derece önemli olduğuna inandıklarını yazıyorlar, bir yandan da süreçte yapılan hataların ve hoyratlıkların bu “çiçek gibi”davaları itibarsızlaştırdığını söylüyorlardı. Çok üzülüyorlardı bu duruma; yazık oluyordu Türkiye’nin darbelerden arınmış demokratik geleceğine...
Şimdi bu satırları okuyanlar, Ertuğrul Özkök’ün bu yazıklanmalarını, davalarda gerçekten de olmayacak hataların yapılmaya başladığı ileri safhalarda dile getirdiklerini sanacaklar; oysa hiç alâkası yok.
Özkök, daha iddianame bile ortada yokken yazdığı yazılarda “ama” demeden bu davaların önemini anlatan tek bir yazı bile yazmamıştı. Tam tersine, yazılarında önce Ergenekon davasının “mizahçılara malzeme olan” hatalarını uzun uzun anlatıyor, ardından da bir cümlelik finallerle, bunları anlatmaktaki amacının ne kadar hâlis olduğunu izah ediyordu:
Mesela şunu, daha Mart 2008’de yazmıştı:
“Kime rastlasam önceki akşam Kanal 1’de Mehmet Ali Erbil’in yaptığı espriyi konuşuyor. Erbil, jüri üyeliğine davet edilen Paris Hilton için şu espriyi yapıyor: ‘Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Serbest kalınca gelecek. Önce İlhan Selçuk çıkacak, arkasından onu bırakacaklar.’ Buna basit bir espri olarak bakabilirsiniz. Ama iş espri düzeyine gelmişse, ‘sokağın algılaması’ olarak da bakabilirsiniz. ‘Ergenekon soruşturması’ halka bu algılamayla iniyor.”
Özkök, Penguen dergisinin 2009 yılı boyunca yaptığı “Ergenekon karikatürleri”ni inceleyip de burada “Ergenekon savcıları ve soruşturmayı yürütenler”in “Ergenekon’dan içeri alınanlar”dan daha çok hicvedildiğinden (ne kriter ama!) hareketle benzer bir değerlendirme yapmış, yazısının finalini de şöyle tasarlamıştı:
“Ergenekon’da çok ciddi iddialar var. Bunların ortaya çıkması için, olayın artık, mizaha konu olan tarafına mutlaka dur demeliyiz. Yoksa mizah öteki tarafa da sirayet edecek ve sonunda bu işten gerçek çeteciler kârlı çıkacak.”
Yüklerinden kurtulmuş bir E. Özkök
Ben o zamanlar bunları aktardığım bir yazımda, öyle “final”lere gerek olmadığını söylemiş, Özkök’e, büyük teyzemin çok sevdiğim bir lafını hatırlatmıştım: “Hiç uğraşma yavrum,” derdi teyzem böyle durumlarda, “ben ‘gel otur’u da bilirim, ‘geç otur’u da bilirim...’”
Ertuğrul Özkök epeyce bir zamandır “yazık ediyorlar çiçek gibi darbe davalarına” içerikli yazılarını terk etmiş, bir anlamda da benim tavsiyem doğrultusunda davranmaya başlamış görünüyor. Geçenlerde rastladığım bir yazısında onu iyice rahatlamış buldum. Artık Ergenekon ve Darbe davalarının “hata”larından söz etmiyor, bunların baştan sona “hata” olduğunu serâzad haykırıyor.
Ona göre Balyoz davası artık sadece “o gazeteciye bu gazeteciye, bavulla düzmece belgelerin servis edilmesi”nden; öbür davalar da “önce olağan şüphelileri tesbit edip, sonra ona uygun şüpheyi yaratıp, en sonunda da iddianameye çevirme telaşı”ndan ibaret...
“Bravo” diyorum ben! Sahalarımızda görmek istediğimiz Ertuğrul Özkök, işte bu!
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Sırada Türkiye mi var?
19.06.2025 - ‘Siyasi çözüm’ Gülen cemaatinin tabanındaki ‘aidiyet suçluları’nın psikolojik travmalarına merhem olabilir mi?
17.06.2025 - “DEM, demokrasiye ihanet ediyor” korosuna karşı cesur, âdil, ahlaklı bir cevap; Özgür Özel’den…
8.06.2025 - Demokratikleşme olmadan barış mümkündür fakat bunu durmaksızın tekrar etmekte bir problem var
1.06.2025 - Vicdan duygusunun sızamadığı bir sevme biçimi olarak ultra milliyetçilik
11.05.2025 - Kürt sorunu, PKK sorunu, PKK’lılar sorunu
8.05.2025 - İrfanından nasiplenebilecek miyiz?
4.05.2025 - “Medyanın yüzde 70’inin genel yayın yönetmeni olarak devlet ve iktidar” bahsi
29.04.2025 - Müsâdeme-i efkârdan müsâdemenin doğduğu dünyanın dışından yazılmış bir kitap okudum
25.04.2025 - Sırrı Süreyya Önder: Bir önyargı parçalayıcısı…
21.04.2025
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
Ali Denizci
eski tarafcilarin hazin dunyalari, hepiniz Mehmet barlassiniz... halil berktay in balkonundan gozleyerek yazdigi polis gucunun yuzde 10 unu bile kullanmadi yazilari yandas medyada cok iyi yanki bulur zaten. ben birinizi de akit te gormek isterim, mesela halil berktayi neden olmasin...
Engin Selçuk
Hasan Cemal, Can Dündar ve işlerini kaybeden diğer yazarlar da Taraf darbesinin kurbanları mı yoksa ileri demokrat AKPnin kurbanları mı? Şu kadarcık inandırıcılığınız kaldı mı acaba.