Alper GÖRMÜŞ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifasını ve bilahare geri almasını izleyen birkaç saat içinde Soylu’ya destek amacıyla atılan sosyal medya mesajlarının sayısı iki milyon civarında. Kanaatimce bu kitlesel tepki, süreç boyunca yaşanan başka her şeyin üstünde bir önem arz ediyor.
Başlamadan önce şu rezervi koyayım: Süleyman Soylu’nun nasıl bir çizginin temsilcisi olduğu açık. AK Parti’den daha önce istifa edenlerin ya da küsüp uzaklaşanların ardından hiçbir üzüntü belirtmeyen parti tabanının bu olaydaki refleksi, her şeyden önce Erdoğan’ın son 7-8 yıldır partisine zerketmeye çalıştığı yeni siyasi çizginin ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor.
İster kimilerinin öne sürdüğü gibi Soylu’nun istikbaldeki siyasi hesaplarıyla bağlantılı riskli bir rest hamlesi, ister Cumhurbaşkanı ile birlikte kotarılmış bir danışıklı dövüş olsun fark etmez; istifanın Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) tabanında yarattığı infial her durumda önemli ve anlamlı olmaya devam eder. Çünkü bu infial salt Soylu’ya yönelik güçlü sevgi bağını değil, istifadan duyduğu memnuniyeti gizleyemeyen Pelikancılığa duyulan öfkeyi de yansıtıyordu.
Doğrusu, bu öfkenin parti içinde bu kadar yaygın olduğunu öğrenmek benim için çok çarpıcı oldu. Ahmet Davutoğlu’nun partiden ayrılmasından sonra, Pelikan nefretinin de onunla birlikte mekân değiştirdiğini, parti içinde Pelikan’ın operasyonlarından rahatsız olanlar olsa da bunların sayılarının ihmal edilebilir düzeyde olduğunu düşünmekteydim şimdiye kadar.
Elbette partinin nomenklaturasından ya da daha dış dairelerde yer alan başka önemli zevattan söz etmiyorum. Oralardaki Pelikan karşıtlarının “Reis”in tavrı netleşmeden önce ortaya düşmeleri zaten beklenemez. Ben, parti tabanında yer alan sıradan AK Partililerden (‘ak’halktan) söz ediyorum ve onların bu açık tepkisinin AK Parti içindeki dengeleri geri dönülmez bir biçimde değiştireceğini düşünüyorum.
Kim daha ikinci?
Soylu’nun tezahüratlı geri dönüşünden önce AK Parti içindeki ikinci adamlık kavgasının üç önemli aktörü vardı. Bunlar, üç önemli bakanlığı işgal eden Berat Albayrak (Maliye), Süleyman Soylu (İçişleri) ve Abdülhamit Gül’dü (Adalet).
Pelikancıların Abdülhamit Gül’e yönelik operasyon çabalarının, bakanın sert cevabıyla durulduğunu hatırlayalım... Aynı şekilde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya da açıktan cephe almaktan imtina ediliyordu (muhtemelen parti tabanındaki Soylu sevgisinin farkında olunduğu için).
Böyle durumların standart tutumlarından biri de, açıktan cephe alınamayan kişinin ağır bir hatasını kollamaktır. Pelikancılar, 10 Nisan gecesi saat 22:00’de iki saat sonrası için ilan edilen sokağa çıkma yasağı sonrasında yaşanan kaos ortamını vesile bilip “gün bugündür” diye düşündüler, fakat hesaplarında bazı şeyler tutmadığı için çok ağır bir yenilgiye uğradılar.
Muhtemelen, kendisine yönelik eleştirileri 12 Nisan Pazar sabahı Hürriyet’e verdiği söyleşide “Süreci sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte götürdük” diyerek seyreltmeye çalışan Soylu’ya Erdoğan’ın kızdığını öğrendiler ve o andan itibaren o kutlu saatin gelmesini beklediler. Yine muhtemelen Soylu’nun parti tabanında derlediği itibardan rahatsız olan AK Parti nomenklaturasının gün içindeki “Soylu Reis’i ateşe atıyor” propagandası da umutlarını artırmıştır. Ve yine muhtemelen akşam saatlerindeki istifa gelene kadar takındıkları poker suratın nedeni, “nasıl olsa su yolunda ilerliyor, elimizi belli etmeyelim ki ihale bize kalmasın” hesabıdır. Pelikancıların sosyal medya hesaplarında istifayı izleyen “Soylu sen bizim her şeyimizsin” performansı da bu hesabın mantıklı bir uzantısı sayılmalı.
Pelikancılığın geleneksel medya merkezi sevincini gizleyemiyor
Ne var ki Pelikancılığın sosyal medya cephesinin gösterdiği “basiret”i geleneksel medya cephesi gösteremedi. Soylu’nun istifasını öyle bir üslupla duyurdular ki, yaratılmak istenen “Soylu’yu biz de seviyoruz, Reis’in de ona ihtiyacı var” havasını bir anda berhava ettiler. AK Parti tabanındaki Soyluseverleri çıldırtan da işte bu gelişme oldu.
Yönetim kurulu başkanlığını Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın kardeşi Serhat Albayrak’ın yürüttüğü Turkuvaz Medya grubunun İngilizce yayımladığı günlük Daily Sabah’ın haberinden söz ediyorum. Haber, gazetenin sosyal medya hesabından şöyle duyuruldu: "İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cuma gecesi 250 bin kişinin market ve fırınlara akın etmesiyle sonuçlanan, beceriksizce ilan edilmiş sokağa çıkma yasağının ardından istifa etti."
Haberin ayrıntısında yer alan şu ibare de dikkat çekiciydi:
“Eleştiriler, sokağa çıkma yasağı ilanının zamanlamasının, sosyal mesafeyi ve izolasyonu sağlamanın hayati önemde olduğu bir dönemde virüsün yayılmasına yol açacağı noktasında yoğunlaşıyor.”
İstifa haberini Soylu’yu açıkça suçlayan bir dille duyuran gazeteye yönelik tepkiler o kadar büyük oldu ki, gazete sosyal medya hesabından yaptığı bir açıklamayla haberlerinin Soylu’ya karşı bir tutumu yansıtmadığını öne sürdü:
“Daily Sabah’ın aşağıdaki haberi herhangi bir yorum içermemekte, bütünüyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendi açıkladığı istifa gerekçesine dayanmaktadır. Linke tıklayıp haberi okursanız DS’in yalnızca olanları olduğu gibi aktardığını görebilirsiniz.”
Ne var ki çuvala sığmayan bir mızrağa benziyordu bu açıklama. Her şeyden önce “beceriksizce” nitelemesi vardı ki, Süleyman Soylu istifa gerekçesinde hiç böyle bir şeyden söz etmiyordu. Bu, düpedüz gazetenin yapılan iş için uygun gördüğü bir nitelemeydi. Ayrıca “linke tıklayıp” habere ulaştığımızda da işte yukarıda aktardığım ibare çıkıyordu karşımıza. Bir daha hatırlayalım:
“Eleştiriler, sokağa çıkma yasağı ilanının zamanlamasının, sosyal mesafeyi ve izolasyonu sağlamanın hayati önemde olduğu bir dönemde virüsün yayılmasına yol açacağı noktasında yoğunlaşıyor.”
Gazetenin okurlarına hatırlattığı bu “eleştiriler”in “Soylu’nun kendi açıkladığı istifa gerekçesi”yle ne ilgisi var?
Zaten bu “objektiflik” açıklaması kimseyi ikna etmedi. Gerek istifanın gizlenemeyen bir sevinçle aktarıldığı ilk haberin, gerekse de bu “çevir kazı yanmasın” açıklamasının altına girilen yağmur gibi tweet’ler, parti tabanındaki öfkeyi açık bir biçimde yansıtıyordu.
Sabah Ankara Temsilcisi’nin çok ilginç değerlendirmesi
Sabah gazetesinin Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, dün sabah (13 Nisan) ahaber’de çok ilginç değerlendirmelerde bulundu. Müderrisoğlu, “pazar gecesi ne oldu” sorusuna cevap vermeye, sözlerinin “hiçbir şekilde yorum ya da yargı içermediğini, tümüyle bilgiye dayandığını” hatırlatarak başladı. Sözü daha sonra Soylu’nun bir teknisyen bakan değil, bir siyasetçi olduğuna getirdi ve tam olarak şöyle dedi:
(...) İlerleyen saatlerdeki istifa kararı, gerek sayın cumhurbaşkanıyla yaptığı konuşma, gerek kendisinin sorumluluğu üstlenerek buradan farklı bir siyaset üretilmesine karşı aldığı tavır ve kuşkusuz bu çıkışıyla birlikte de geleceğe dair siyasette nereye oturacağına dair kamuoyunda oluşan algı. Amu şunu unutmayalım, sayın cumhurbaşkanı öteden beri dere geçilirken at değiştirilmez noktasını çok önemseyen bir devlet adamı, bu birinci husus. İkinci husus, yine sayın cumhurbaşkanı duygusal değil, böyle zorlu zamanlarda akılla ve Türkiye’nin geleceğini önceleyerek hareket etmeyi ve kararları da bu çizgide almayı esas kabul eden bir devlet adamı. Böyle bakıldığında, bugün için sayın Süleyman Soylu’nun ‘sorumluluğu üstleniyorum’ diyerek konuyu buraya indirgese de aslında daha büyük bir tablo olduğunu Ankara’da siyaseti ve bakanları takip edenler biliyor.”
Bu imalı, örtük değerlendirmeden benim çıkardığım sonuç şöyle: Cumhurbaşkanı Erdoğan Soylu’nun “büyük tablo”sunu ve ileriye dönük siyasi heveslerini görmektedir. Keza Soylu’nun istifa işini bu doğrultuda kullandığının da farkındadır. Fakat sorumlu, duygusal davranmayan bir devlet adamı olarak şimdilik olan biteni sineye çekmeye karar vermiştir.
Netice: İktidar partisi içinde çok ilginç bir şey yaşanıyor. Bakalım bu hikâye nerelere evrilecek. Bu aşamada şurası kesin: Süleyman Soylu artık ikinciler arasında birincidir!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025