Ayşe HÜR-Taraf yazıları
Müjdeler olsun. 26. sınırötesi harekât başladı. Madem devletimiz 90 yıllık Kürt Meselesi’ni (onlara göre PKK veya terör meselesi elbette) orduya havale etti, o halde ordumuzun başına bir de ‘Sakallı Nureddin Paşa’ bulalım, böylece hem gelenek devam etsin, hem ordumuz başarıdan başarıya koşsun, hem ordunun yetmediği yerlerde ‘Nureddin Paşa yöntemleri’ ile meseleyi halletsin. Neden böyle düşündüğümü yazıyı okuduğunuzda anlayacağınızı düşünüyorum.
Parlak askerî sicil
Önce kahramanımızın Cumhuriyet öncesi kısa künyesini verelim:1873 yılında Bursa’da doğan Mehmed Nureddin Bey 1893 yılında teğmen rütbesiyle askerlik hayatına başlamıştı. Nurettin Bey sırasıyla 1897’de Osmanlı-Yunan Savaşı’na gönüllü olarak katıldı, 1898’de II. Abdülhamid’in yaverliğine atandı, 1902’de Makedonya’da Bulgar çetecileri takip etmekle görevlendirildi, 1909’da 31 Mart Olayı’nı bastırmak için Hareket Ordusu’yla İstanbul’a geldi, 1911’de Yemen’de çıkan Zeydî İmam Yahya İsyanı’nı bastırmakla görevlendirildi. Buradaki başarısından sonra 9. Kolordu Komutanlığı’na tayin edildi. 1913’te II. Balkan Savaşı’nın son yıllarına katıldı ve Edirne’nin geri alınışında bulundu.
Birinci Dünya Savaşı sırasında Albay rütbesiyle Irak ve Havalisi Umum Komutanı olarak atandı. Ayrıca Basra ve Bağdat Valilikleri de ek göreviydi. Sakal bırakmaya ve ‘Sakallı’ diye anılmaya bu yıllarda başladı. Selman-ı Pak ve Kut’ül-Amare muharebeleri sırasında kararlarını beğenmediği için Goltz Paşa’ya ve Enver Paşa’ya sert cevap mektupları yazdı. Sonunda Enver Paşa’nın isteğiyle Goltz Paşa tarafından görevinden alındı, kısa süre Kafkas Cephesi’nde görev yaptıktan sonra, Ekim 1916’da Muğla ve Antalya Havalisi Komutanlığı’na atandı.
Urla Rumları
‘Sakallı Nureddin’, 1 Mart 1918’de Mirliva (Tuğ-Tüm General/Paşa) oldu. Ocak 1919’da Aydın (İzmir) Vali Vekilliği ve 17. Kolordu Komutanlığı, sonra İzmir Valiliği ve İzmir Havalisi Bölge Komutanlığı’na tayin oldu. Bölge azınlıklarına karşı o kadar gaddarca politikalar izledi ki, gayrımüslimler ve İtilaf Devletleri Nureddin Paşa’nın görevden alınması için İstanbul hükümetine baskı yaptılar. Sonunda Nurettin Paşa İzmir Valiliği ve Bölge Komutanlığı’ndan alındı, İstanbul’da sadece adı olan 25. Kolordu Komutanlığı emrine atandı ancak kendisine bir görev verilmedi.
Sıra Lo diyenlerde
İstanbul’dan ümidini kesince Haziran 1920’de Anadolu’ya geçen Nureddin Paşa, ayağının tozuyla Mustafa Kemal’e Hilafet, Bolşeviklik ve İtilaf Devletleri’ne yönelik politikaları konusundaki görüşlerini sorma cüretinde bulundu. Mustafa Kemal bunun üzerine Paşa’yı İsmet Bey’e havale etti, o da kendisini Konya Valiliği’ne atadı. Ancak Paşa bu görevi pasif buldu ve küserek damadı Hüseyin Paşa’nın bulunduğu Taşköprü’ye gitti. Neyse kısa sürede affedildi ve aralık ayında Sivas’ta bulunan 3. Ordu’ya bağlı 3. Kolordu’nun yerine kurulan Merkez Ordusu’nun başına atandı. Karahisar-ı Şarki (Şebinkarahisar), Erzincan ve Dersim’i kapsayan Elazığ Livası’nda faaliyet gösterecek bu ordunun en önemli işi 1921 baharında başlayan Koçgiri İsyanı’nı kanlı biçimde bastırmak olacaktı. Nureddin Paşa’nın görevine başlarken sarf ettiği şu söz tarihe geçti: “Zo diyenleri ortadan kaldırdık, şimdi sıra Lo diyenlerde...” Paşa kibarca 1915’de Ermenilere reva görüleni, Kürtlere reva gördüğünü söylüyordu anlayacağınız.
Hikâyesini bir başka hafta anlatmayı planladığım Topal Osman’ın 47. Müfrezesi’nin de yardımıyla Nureddin Paşa kısa sürede görevini başardı. 500 asiyi ‘temizledi’, iki bin kişiyi sürdü. Hükümet isyanın bastırılmasını yeterli görüyordu ama Nureddin Paşa bölgeye yönelik sert tedbirlerin devam etmesinden yanaydı. Özellikle Dersimli Kızılbaş aşiretlerin “bir daha ayağa kalkamayacak şekilde dağıtılmasında ve Anadolu’nun değişik yerlerine serpiştirilmesinde” ısrarlıydı. Ancak Meclis bu teklifi reddetti ve mesele küllenmeye bırakıldı.
Pontusçuları temizliyor
Nureddin Paşa’nın yeni görevi, Karadeniz havalisindeki Rumları (ve yolu üzerindeki Ermenileri ve Kürtleri) yola getirmekti. (Pontusluların suçu neydi derseniz, 14 Mart 2010 tarihli “Pontus’un gayrı resmî tarihi”, yazıma bakabilirsiniz.) ‘Sakallı Nureddin Paşa’ya bağlı kuvvetler bir yandan Rum köylerine baskınlar yaparak çetecileri imha ederken, bir yandan da TBMM’de kabul edilen bir kararname ile Muğla, Aydın, Burdur ve Silifke livalarındaki 18-50 yaş arasındaki Hıristiyanlar ile Karadeniz havalisindeki eli 15-50 yaş arasındaki Hıristiyanların Sivas, Elazığ, Ergani, Malatya, Maraş’a tehcir edilmeleri emredilmişti. Ama Nureddin Paşa’ya bağlı birlikler bölgede öyle katliamlar yaptılar ki, sonunda Karadeniz ve Doğu vilayetlerinin milletvekilleri isyan etti. Erzurum Milletvekili Hüseyin Avni (Ulaş) ve 106 arkadaşının imzaladığı dilekçe Dâhiliye Vekâleti’nce haklı görülünce Nureddin Paşa 4 Kasım 1921’de Merkez Ordusu Komutanlığı’ndan alındı ve Ankara’ya çağrıldı.
Mustafa Kemal’in kalkanı
Ancak, Nureddin Paşa hakkında yapılan gizli oturumlarda, Paşa’nın Kürtlere, Ermenilere ve Rumlara karşı acımasızlığı değil, mıntıkasında bir çeşit ‘aile hükümeti’ kurması tartışıldı. Nureddin Paşa’yı milletvekillerinin gazabından Mustafa Kemal kurtardı, Genelkurmay Başkanı’nın kendisini yargılaması koşuluyla Meclis soruşturmasından vazgeçilmesini sağladı. Fevzi (Çakmak) Paşa tahmin edileceği gibi Nureddin Paşa’yı cezalandırmadı sadece askerlik görevine son verdi. Çünkü bu gaddar asker, o güne dek devletin pek çok kirli işini başarıyla halletmişti.
Tekrar Taşköprü’deki damadının yanına giden Nureddin Paşa’nın yıldızı, 6-11 Ocak 1921’de I. İnönü Muharebesi’ndeki başarısı(!) yüzünden (bu konuya da bir başka yazıda değineceğim) albaylıktan paşalığa terfi ettirilen İsmet (İnönü) Bey’in 1. ve 2. Ordu olarak ikiye ayrılan Garp (Batı) Cephesi Orduları’nın başına getirilmesi üzerine doğan boşlukta yeniden parladı. İsmet Bey’in yerine 1. Ordu’nun başına getirilmek istenen Ali İhsan (Sabis) Paşa, Ali Fuad (Cebesoy) Paşa ve Refet (Bele) Paşa, sırayla, kendilerinden kıdemsiz olan İsmet Bey’in emrinde çalışmak istemedikleri için görevi kabul etmeyince Mustafa Kemal bu göreve ‘açıktaki’ Nureddin Paşa’yı atamıştı. Paşa da Taşköprü’de kızaktan kurtulmak için olsa gerek, itiraz etmeden kabul etmişti.
Büyük Taarruz’u sahipleniyor
Paşa görevine 1 Temmuz 1922’de başladı. Mustafa Kemal’in Yunan ordusuna yönelik taarruz planına ilk başta sadece Nureddin Paşa destek verdi. Ama daha sonra ikili arasında görüş ayrılıkları belirmeye başladı. İsmet Bey de Nureddin Paşa’ya hak veriyordu. 26 Ağustos 1922 günü başlayan Büyük Taarruz sırasındaki bazı başarıları Nureddin Paşa’yı iyice cüretkâr hale getirdi ve Mustafa Kemal’in kararlarını daha çok eleştirmeye başladı. Büyük Taarruz’un başarı ile sonuçlanması üzerine TBMM “Bu muharebe bizzat Başkumandan tarafından idare edildiğinden dolayı” “Başkumandanlık Meydan Muharebesi” adı verilmesini teklif edince Nureddin Paşa’nın keyfi kaçtı. Çünkü bu zaferde kendi katkısının daha büyük olduğunu düşünüyordu. Ancak yapacak şey yoktu. Nureddin Paşa’ya Uşak, Alaşehir, Nazilli istikametine kaçmakta olan Yunan askerlerini ve yol üzerindeki Rumları ‘tepeleme’ görevi verilmişti. Paşa bu görevi de hakkıyla yaptı. 9 Eylül günü İzmir’e giren ve şehrin gayrımüslim ahalisini, mecazî anlamda değil kelimenin gerçek anlamıyla “denize döken” birliklerin komutanı Nureddin Paşa’ydı.
Hrisostomos’u linç ettiriyor
10 Eylül 1922’de İzmir’e gelen Mustafa Kemal’e tekmili Nurettin Paşa verdi. Önlerindeki masada değerli taşlarla süslenmiş bir kılıç duruyordu. Bu kılıç, İzmir’e girecek ilk süvari komutanına verilmek üzere Buhara Cumhuriyeti tarafından gönderilen üç kılıçtan biriydi. Nurettin Paşa’nın daveti üzerine, işgal yıllarında doğal olarak Yunanlılarla işbirliği yapan İzmir Rum Metropoliti Hrisostomos, yanında Belediye Meclisi Üyesi Klimadoğlu, Çürükçüoğlu Nikolaki, Sarraf Yanko ve Timoleon Efendi ile birlikte Vilâyet Konağı’na gelmişti. Aslında Metropolit İzmir’in geri alınmasından önce pekâlâ kaçabilirdi ancak kaçmamıştı. Anlaşılan fazla iyimserdi.
Mustafa Kemal, Nureddin Paşa’ya “Senin dostundur! Git görüş, ben görüşmek istemem” demişti. Nureddin Paşa Hrisostomos’a elini uzatmadığı gibi hakaret etti. Ardından İkiçeşmelik Karakolu’na götürülerek sorgulanmasını emretti. Bir süre sonra Hrisostomos’un halk tarafından linç edildiği haberi geldi. Linçin en yakın tanıdığı hikâyesini bu sayfalarda (3 Nisan 2011) anlattığım Cellât Ali’nin 1973 yılında Yeni Asır gazetesinde yayımlanan hatıratında linç emrini Nureddin Paşa’nın verdiği söylendikten sonra olay şöyle anlatılıyordu: “Papaz, muhafızların himayesinde bulunduğu hücreden çıkarıldı ve idam hükmünün yerine getirileceği Namazgâh yönüne yürümeye başlandı. Biz giderken peşimizdeki kalabalık da her dakika artıyor ve tehlikeli bir durum meydana geliyordu (...) Jandarmalar ne yapacaklarını şaşırmışlardı. Galeyana gelenleri yatıştırmaya çalışıyorlardı. Fakat nasıl olduysa oldu ve papaz kaşla göz arasında kayboluverdi. ‘Ey ahali ne oluyor? Bu yaptığınız doğru değil. Zaten ona kanun(?) cezasını vermiş’ demeye kalmadan Hrisostomos parça parça edildi ve cesedi de bir kenara atıldı. Kafasına vurulan ilk sopayla kanlar içinde kalmıştı. Ölürken Latince bir özdeyişi tekrar tekrar mırıldandığı duyuldu: ‘Credo quia absurdum’...”
‘İnanıyorum, çünkü saçma’ anlamına gelen bu son sözleri Cellât Ali mi söylemiş yoksa gazeteci mi eklemiş belli değildi ama daha sonra olanları düşününce deyim cuk oturmuştu.
Güzelim İzmir yanıyor
İstirdat’ın (yani İzmir’in geri alınışının) dördüncü günü, yani 13 eylülde İzmir’in en mamur, en güzel, en zengin mahallelerini yani Ermeni Mahallesi, Çalgıcıbaşı, Aya Dimitri, Aya Katerina, Aya Nikola, Sur Takya, Hacı Franko mahallelerini alevler sardı. 18 eylülde söndürülebilen yangında yaklaşık 2,6 milyon metrekarelik bir alan, 25 bin ev, işyeri, kilise, hastane, fabrika, depo, otel ve lokanta yok olmuştu. Şehirde her nasılsa kalmış gayrımüslim ahali bu yangında yanarak ya da yangından kaçarken denizde boğularak ölmüştü. Böylece şehir gayrımüslim ahalisinden bir anlamda ‘kendiliğinden kurtulmuştu’.
29 Kasım 1922’de TBMM’de yapılan gizli celsede “yangını kimin çıkardığı (Ermeniler mi, Yunanlılar mı, Türkler mi?)” konusu nedense konuşulmadı ama Afyon Karahisar Mebusu Mehmet Şükrü Bey’e göre “Nureddin Paşa [gayrımüslimlerden kalan] kasaları bomba ile açtırmış ve [içlerindeki] paraları almıştı”. Yangın sırasında şehirde olan Falih Rıfkı (Atay) ve Fevzi (Çakmak) Paşa’ya (ve bana göre) yangının arkasında Nureddin Paşa vardı. (Neden böyle düşündüğümü 14 Eylül 2009 tarihli “1922’de güzelim İzmir’e kimler kıydı” başlıklı yazımda uzun uzun anlattım, merak edenler bakabilir.)
Ali Kemal’i linç ettiriyor
Eylül ayının son günlerini Urla’daki Rumları tepeleyerek geçiren Nureddin Paşa 11 Ekim 1922’de imzalanan Mudanya Mütarekesi sırasında Ordu’nun terhis edilmesine karşı çıkınca neredeyse Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasını tehlikeye düşürecekti. İstanbul’a karşı harekete geçmesi planlanan orduların başına geçirilerek İzmit’e gönderilen Paşa’nın son marifeti, Mütareke Dönemi’nde Damat Ferit Paşa kabinelerinde Maarif ve Dâhiliye Nazırı olarak hizmet vermiş, Milli Mücadele sırasında Anadolu hareketine ve Mustafa Kemal’e sert muhalefet yapmış, gazeteci Ali Kemal’i linç ettirmek oldu.
Bu olayı da daha önce anlattım “Resmî tarihin ünlü haini: Ali Kemal”, 11 Nisan 2008) anlattım ama kısaca tekrarlayayım: Hakkında TBMM tarafından 1 Kasım 1922’de çıkarılmış yakalama kararı olan Ali Kemal, İstanbul Polis Müdür Muavini Sadi Bey ve dört polisi tarafından berber koltuğunda derdest edilip Samatya kıyısına yanaşan bir motorla 6 Kasım 1922’de İzmit’e götürülmüştü. Kısa bir sorgulamadan sonra Nureddin Paşa, Haberalma Şube Başkanı Rahmi (Apak) Bey’e “Şimdi sokaktan birkaç yüz kişi bulup Büyük Kapı’nın önünde toplayacaksın. [Bunlar] kapıdan çıkarken Ali Kemal’i linç etsinler!.. Öldürsünler!..” demişti. Rahmi Bey’in deyimiyle “Ahali bir kara bulut gibi” çullanmıştı Ali Kemal’e. Saldırılardan kurtulmak için İstiklal Mahkemesi Savcısı Necip Ali (Küçüka) Bey’e sarılmış olan Ali Kemal’in böğrüne bir de bıçak sokulmuş, taş ve sopalarla kafası ezilmişti. Saldırgan güruh, Ali Kemal’i donuna kadar soymuş, parmağındaki yüzüğü, altın saatini ve paralarını almayı da ihmal etmemişti. Ardından ayaklarına bir ip bağlayarak sokaklarda dolaştırmışlardı. Parçalanmış cenazesi bir çöp arabasıyla bilinmeyen bir yere gömülmüştü.
Güya İsmet Paşa kızmış
O gün, Lozan Konferansı’na gitmek üzere trenle İzmit’ten geçen İsmet İnönü görsün diye, Nurettin Paşa istasyonun yakınındaki küçük tünelin üstüne bir sehpa kurdurmuş ve Ali Kemal’in ölü vücudunu astırmıştı. Falih Rıfkı’ya göre “İsmet Paşa, meşalelerle aydınlanan korkunç sehpayı uzaktan görünce yüzünü asmış, başını eğmiş ve hiç bakmayarak binaya girmiş, orada Nureddin Paşa’ya söylemediğini bırakmamıştı”. Kızmıştı da ne olmuştu derseniz hiçbir şey. Nureddin Paşa’nın görevi ancak 1 Eylül 1923’te Batı Cephesi Karargâhı’nın lağvedilmesi üzerine bitmişti.
Bunun üzerine memleketi Bursa’ya giden Nureddtin Paşa, 1923 yılındaki seçimlere katılmak istedi. Ancak bizzat Mustafa Kemal’in oluşturduğu listede adı yoktu. Koçgiri ve Karadeniz’deki katliamları gibi hizmetleri yüzünden değildi bu aforoz, Mustafa Kemal’in liderliğini sorgulaması yüzündendi. Ama Paşa inatçıydı, Mustafa Kemal’in kendisine komplo kurduğunu düşündüğü asker-milletvekillerinden istifasını istemesi üzerine 2. Kolordu Kumandanı Ali Hikmet (Ayerdem) Bey’den boşalan sandalye için bağımsız adaylığını koydu. Paşa kapağında “İzmir Fatihi, Karahisar ve Dumlupınar Muharebeleri Galibi, Gazi Nureddin Paşa Hazretlerinin Tercüme-i Hâli” yazan 19 sayfalık bir de broşür bastırmıştı ki bu unvanların ‘resmi tarih’ tezlerini nasıl altüst ettiğini görmemek imkânsızdı.
Askerlik mi milletvekilliği mi?
Ama Paşa imkânsızı başarmış, 1 Kasım 1924’te (daha sonra CHP olacak) Halk Fırkası’nın (HF) adayı Dr. Emin Bey’e karşı 236 ikinci seçmen oyu alarak (o yıllarda halk doğrudan seçemiyordu, ikinci seçmenler seçiyordu) Bursa’dan milletvekili seçilmişti. Hepsi de merkezden atanmış ikinci seçmenlerin bu tavrı Ankara’da epey konuşulmuştu. Ama demokrasilerde çare tükenmezdi! 19 Aralık 1924’te kabul edilen “Askerlik ile Mebusluğun birarada yürütülmeyeceğini” öngören kanun imdada yetişti. Nureddin Paşa’nın milletvekili seçilirken asker olması bahane edilerek milletvekilliği onaylanmadı. Hâlbuki, kanun III. Dönem’den yani 1927’den itibaren uygulanacaktı ve Mustafa Kemal başta olmak üzere pek çok milletvekili askerlikten henüz istifa etmedikleri halde TBMM’ye seçilebilmişlerdi.
Bir kez konuşabildi
Elbette hukukun değil Mustafa Kemal’in dediği oldu. Bunun üzerine Nureddin Paşa askerlikten istifa etti ancak yedi açık milletvekilliği için 5 Şubat 1925’te yapılan ara seçimlerde tekrar bağımsız aday oldu. Halk Fırkası Nureddin Paşa’yı seçtirmemek için Bursa’da özel çalışma yaptığı halde başarılı olamadı, Nureddin Paşa Dr. Emin Bey’i bu sefer 296 oy alarak mağlup etti ve TBMM’ye girdi. Girdi ama Halk Fırkası üyeleri ağzını açmasına izin vermediler. Sadece 28 Kasım 1925’te kabul edilen Şapka İktisası (Giyilmesi) Hakkındaki Kanun’un 1924 Anayasası’na aykırı olduğunu söyleyebildi. Konuşması HF’li milletvekilleri tarafından büyük tepki ile karşılandı. HF’nin örgütlemesiyle Nureddin Paşa aleyhine 76 protesto telgrafı gönderildi. Gazetelerde “Bu irticacı paşanın Meclis’te işi ne” diye soruldu. Bir sonraki dönemde (1927) milletvekili seçilemeyen Nureddin Paşa, 18 Şubat 1932 tarihinde İstanbul’da vefat etti.
Nutuk’ta ‘karakter katliamı’
Mustafa Kemal’in 15-20 Ekim 1927’de CHF Kurultayı’nda okuduğu Nutuk’ta tam 31 sayfada Nureddin Paşa’nın adı geçiyordu. Bunlardan 16 sayfa külliyen Nureddin Paşa’yı yerine dibine batırmaya ayrılmıştı. Neler demiyordu ki Mustafa Kemal? Babası İbrahim Paşa’nın II. Abdülhamid’e hizmet etmesini kınamakla başlıyor, Nureddin Paşa’nın 1909’da 31 Mart Olayı’na müdahale eden Hareket Ordusu’nda görev aldığının yalan olduğunu, Yemen’deki İmam Yahya İsyanı’nda hiçbir rolünün olmadığını, Salman-ı Pak’ta İngilizler tarafından kovalandığını, 1920’de Taşköprü’de bastırdığı kartvizitine yazdığı “Kutü’l-Amare Muhasırı” unvanını hiç hak etmediğini, soyunun Kerbela Şehidi İmam Hüseyin’e uzandığını söylemesinin ne kadar ayıp olduğunu, Büyük Taarruz’da en az payı olan kişi olduğunu (iddiasına göre savaş boyunca dürbünden bakmayı tercih etmişti) ve daha nice kusurunu sayıp döküyordu. (Bu polemikçi üslup sonradan mahcubiyet yaratmış olmalı ki, Nutuk’un 1929’da yapılan Fransızca baskısından bu bölümler çıkarılacaktı.)
İlginçtir Mustafa Kemal’in değinmediği sadece üç konu vardı: Hrisostomos’un linç edilmesi, İzmir Yangını ve Ali Kemal’in linç edilmesi. İki ihtimal vardı: Mustafa Kemal ya Nureddin Paşa’nın bu eylemlerini onaylamıştı ya da Nureddin Paşa’yı bunlardan sorumlu tutmamıştı! Artık hangisi olduğuna siz karar verin.
12 Eylülcülerin gözbebeği
Nureddin Paşa’nın bayrağını küçük damadı Abdullah Alpdoğan Paşa teslim almış ve 1935’te Tunceli Genel Valiliği sırasında göndere çekmişti. Atatürkçülük şampiyonu 12 Eylülcülerin 6 Kasım 1981 tarihli “Devlet Mezarlığı’na gömülmeleri öngörülen kişiler” listesindeki üçüncü ismin (İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak’tan sonra) Mustafa Kemal’in Nutuk’ta yerin dibine batırdığı Nureddin Paşa olması gayet ironikti. İleriki yıllarda hem Atatürkçü olup hem de “Keşke Nureddin Paşa’ya engel olunmasaydı da Kürt Meselesi o zamandan kökünden halledilseydi” diye hayıflananlar oldu.
Şimdi başa dönüyorum, askerlik konusundaki başarıları şüpheli de olsa (herhalde Mustafa Kemal yalan söyleyecek değil), ‘Sakallı Nureddin Paşa’nın Ermeni, Rum ve Kürt meselelerindeki ‘başarısı’ göz kamaştırıcı değil mi? Kuzey Irak’a sefere giden ordunun başında böyle bir paşamız olsa fena mı olur? Kürt Meselesi hallolmasa bile geride epey tedip, tehcir, tepeleme, katliam, linç hikâyesi kalır ki, doğrusu bundan memnun olacak çok kişi var etrafta...
***
ÖZET KAYNAKÇA: Necati Fahri Taş, Nureddin Paşa ve Tarihi Gerçekler, Nehir Yayınları, 1997Atatürk, Söylev (Nutuk), II. Cilt, TDK Yayınları, 1965, s. 532-547; Mete Tunçay,Türkiye Cumhuriyeti’nde Tek Parti Yönetimi’nin Kurulması (1923-1931), Tarih Vakfı Yayınları, 2005, s. 124-127; Orhan Karaveli, Ali Kemal, Doğan Kitap, 2009.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.05.2012
22.04.2012
15.04.2012
8.04.2012
1.04.2012
25.03.2012
18.03.2012
11.03.2012
4.03.2012
26.02.2012