Baskın ORAN
Türk dış politikası konusunda mürekkep yalamışlığım var. Ama çaresizliğimi itiraf zorundayım:
Böylesine zor zamanda başımıza bunca çorap ören, bunca düşman kazandıran S-400 alımının ne işimize yarayacağını, bizi kimin saldırısına karşı koruyacağını çözemiyorum.
***
“Böylesine zor zamanda” derken:
1) Ekonomi berbata gitmekte ve tarafsız gözlemcilere göre en kötü kısım daha başlamadı. Ama Marmaris’te 30 milyon TL ek ödenekli yazlık saray, Ahlat Van Gölü sahilinde de üçüncü saray inşaatı sürüyor.
2) “Birlik ve beraberlik sağlamak” için kullanılan baskı gittikçe artıyor.
Temmuz 2015’ten beri Urfa’dan ulaşan haberler, son olarak Mayıs 2019’da Halfeti’de cinsel organlara elektrik verildiğini anlatan sistematik işkence raporlarına dönüştü belgeliyor.
Hem devleti hem PKK’yi korkusuz eleştiren, boyunca iki oğul annesi eski öğrencim Nurcan Baysal, 2012 yılında DTK’nin Diyarbakır toplantısına katıldığı için “örgüt üyeliği”nden bu arefe sabahı evinden götürülüyor, sonra bırakılıyor.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan’ın yargıçlara coğrafi teminat vaat eden “yargı reformu” ilanının ertesi günü (31 Mayıs) 3.722 savcı ve yargıcın görev yeri değiştiriliyor. Sadece iki örnek verelim:
S. Soylu’nun koruma amiri Bilal Uslu’ya FETÖ’den dava açan ve Ömer Çelik’in dayısının oğlu Ömer Öztopal dahil çok sayıda polis hakkında kopya soruşturması başlatan Savcı Murat Korkmaz Ankara’dan Antep’e sürüldü.
Cumhurbaşkanına hakaret suçundan beraat verince hakkında soruşturma açılan ve önce Balıkesir’den Zonguldak’a, geçen yıl da Erzurum’a sürülen Adalet.org sitesi kurucusu Yargıç Aydın Başar’ın tayini şimdi de Kars’a çıkarıldı.
Ayyuka çıkmış ve çıkan YSK rezaletlerini anlamaya çalışmaktan yoruldum, es geçiyorum.
3) Eskiden beri dostun-düşmanın hasetle izlediği, ama artık ABD’den S. Arabistan’a ve oradan AB’ye bilumum ülkelerin parya muamelesi yaptığı bir dış politikamız var. Şuradan anlayın ki tek dostumuz Katar şeyhliği.
Putin de dostumuz, diyecek iseniz: Sadece 2019 başından beri 310 tondan fazla domatesi geri göndermesi önemli değil ama Türkiye hakkında ne düşündüğünü saklamaya gerek duymaması önemli: “Türkiye’yle çalışmak kolay. Erdoğan karar alıyor ve uygulamaya koyuyor”.
***
“Bir dokun bin âh işit kâse-i fağfurdan” demiş vaktiyle, Gelibolulu Mustafa Ali Efendi. Ama konuyu daha fazla dağıtmadan soruya dönelim: S-400’ler ne işimize yarayacak? Bizi kime karşı koruyacak?
1) Herhalde ABD’ye veya Rusya’ya değil. İsrail’e, İran’a, aramızın iyi olduğu Irak’a ve K. Irak Kürtlerine de değil.
2) Esad’a? Pek mantıklı sayılmaz. Adam İslamcı örgütlere karşı Rus desteğiyle zor ayakta duruyor. Üstelik elindeki Rus füzeleri hava savunmasına ait; saldırısına değil. Tarihsel olarak Hititler ile Firavunlar, bugün de Türkiye ile İsrail arasına sıkışmış bir Suriye her daim savunmada oldu; saldırıda değil.
3) Türkiyeli Kürtlere? Bizzat İçişleri Bakanı Soylu’ya göre imkansız çünkü kendisi 14.12.2018’de konuşmuştu: “Dağlarda toplam 700 terörist kaldı”. Yine kendisinin 16.03.2019’da açıkladığı çeteleye göre “Son iki yılda öldürülen [pardon, “etkisiz hale getirilen”] terörist sayısı” 3.333 oldu.
4) Suriyeli Kürtler’e? Yâ hû, adamlar karadan ve havadan devamlı gelen “Fırat Kalkanı”, “Zeytin Dalı”, “Pençe” gibi TSK “operasyon”larına karşı kendilerini Rusya ve biraz da ABD sayesinde savunmaya çalışıyorlar. Ayrıca, İTÜ Kimya Mühendisliği mezunu liderleri Salih Müslim, ki son olarak 2014’te davet edip devlet protokolü uygulamıştık, Türkiye’yi yabancılaştırmamak, ona yakınlaşmak için kendini paralıyor.
Zaten Suriyeli Kürtlerde Türkiye’ye atacak füze olsaydı, meşhur tapede MİT müsteşarına ait olduğu söylenen ses şöyle demezdi: “Ben öbür tarafa 4 tane adam gönderirim, 8 tane boş alana füze de attırırım. Problem değil o”.
***
O zaman ne işimize yarayacak mevcut silah envanterimize uyum da sağlamayan bu pahalı savunma sistemi?
Elcevap: Öyle görünüyor ki, Türkiye’yi birilerine karşı korumaya değil, R. T. Erdoğan’ın TAY’ını (tek adam yönetimini) demokrasiye karşı korumaya yarayacak.
İki yöntemle: 1) Beka deyip korkutarak; 2) Putin’e rüşvet vererek.
Açarsak:
***
1) Erdoğanlar, Esadlarla Bodrum’da ailece tatile çıkıyorlardı; o denli yakın idiler. İki lider birbirine “kardeşim” diyordu.
Tunus’ta “Arap Baharı” adıyla patlak veren şeriatçı Müslüman Kardeşler hareketinin Libya ve Mısır’dan sonra Suriye’yi de teslim alması Arap Alevisi (“Nusayri”) Esad tarafından engellenince, Müslüman Kardeşler’in bir tür halifesi olma imkanını kaçırdı Erdoğan.
Bunu asla affetmedi. Esad birdenbire “Esed”, Suriye birdenbire baş düşman oldu.
Aynı dönemde Erdoğan, giriştiği “Kürt Barış Süreci”nin mukaddesatçı ve ulusalcı kamuoyunda olumsuz karşılandığını gördü. “Hükümet benimle mutabakata varmadan hareket etti” deyip Dolmabahçe Masası’nı devirdi, Türkiyeli ve Suriyeli Kürtleri hedefine koydu.
Bundan sonrası artık Türkiye’nin her an füze saldırısına uğrayabileceğini, ülkenin bir “beka [hayatta kalabilme] sorunu” içinde debelendiğini söyleyerek korku salmaya ve baskı yapmaya dönüştü.
1933’te Reichtag Yangını nasıl kullanıldıysa aynen o yöntemle, ama çok daha “üst” düzeyde: Bazen FETÖ, bazen PKK, bazen (artık nasıl olabiliyorsa) ikisi birlikte aynı davada kullanılarak…
Bu korku imalatı, AKP için gerçek bir beka sorunu oluşturan İBB seçimleri ortamında tekrar piyasaya sürüldü.
***
Yalnız, bu yöntem epey arızalı çünkü bu “beka” işinin en az iki sebepten cılkı çıkmış vaziyette.
Birincisi: Akraba/yandaş kayırma, yaygın yolsuzluk iddiaları ve korkunç israf. Ekonomiyi batağa saplatan iktidar durmadan yabancı sermaye davet ediyor ama, sürekli beka sorunu yaşan bir ülkeye kim gelir?
İkincisi: İBB seçimlerinde “beka”ya yüklenip de seçimi kaybedince, bu yönteme içeriden karşı çıkanlar durmadan artmakta. İşte bikaçı:
Bülent Arınç: “Nereden çıktı, öyle bir sorun yok” (06.03.2019). Abdurrahman Dilipak: “Ne o ‘beka sorunu’ yâ hû! Tövbe estağfurullah! Dinî kavramları siyasi polemiklere alet etmeyelim lütfen!” (07.03.2019). Binali Yıldırım: “Bekanın gündem olmasına gönlüm razı değil” (12.03.2019). Karar yazarı Ahmet Taşgetiren: “Bu ülke hep birilerinin gidemeyeceği, gittiğinde linç ile karşılaşacağı köyler, kentler, bölgeler haline gelirse işte asıl ‘beka’ya karşı ihanet budur” (25.04.2019).
Daha isterseniz:
Star yazarı Ardan Zentürk: “Beka mücadelesinde sırtınızı dayayacağınız kesim emperyal ekonomistlerin laflarını papağan gibi tekrarlayanlar değil, emek kesimidir” (30.04.2019). AKP Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Azmi Ekinci: “Beka söylemi bu kadar keskin olmasaydı, Kürdistan’a gidin sözü olmasaydı Kürtler Binali Bey’e oy vereceklerdi” (20.05.2019).
***
Devam edelim ve fazla uzayan bu yazıyı artık sonlandıralım.
2) Türkiyeli Kürtlerin ardından Suriyeli Kürtleri de düşman ilan edip Suriye’de imha edebilmek için, Suriye’nin tek hakimi Putin’e rüşvet olarak S-400 siparişi vermek lazım.
Yalnız, bu yöntem de epey arızalı. Dibi delinmiş bütçede bu paranın nasıl bulunacağı bi yana, Putin bu rüşveti memnuniyetle cebe atar ama karşılığında isteneni vermez.
Vermez, çünkü Rusya’nın Ortadoğu’da kalıcılaşmak için desteklediği Esad’ın can düşmanı olan İslamcılara karşı fiilen etkili tek unsur, Suriyeli Kürtler. Üstelik bu insanlar Suriye’nin otokton (yerli) yani kalıcı unsuru ve silah gücüyle elde ettikleri özerkliği artık tatmış vaziyetteler. Putin Türkiye’ye S-400 satıp onun Batı’yla arasını bozar ve Suriye politikasına da mis gibi devam eder.
Bu durumda, S-400 satın almanın başka anlamı varsa bilen anlatsın, minnetle ve milletçe okuyup öğrenelim.
***
Benim tahminimi sorarsanız, “Türk tehdidi”ne karşı 1997’de Kıbrıslı Rumlar S-300’leri alıp ne yaptılarsa onu yapacağız:
Parayı bastıracağız, depoya kaldıracağız.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları




























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2025
4.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
27.02.2025
27.12.2024
14.11.2024
1.11.2024
25.10.2024
18.10.2024