Celal DENİZ
Başarısız darbe girişiminin ardından AKP bir yandan devleti yeniden dizayn ederek kendi tahayüllerine denk gelecek bir yapılanmayı sağlarken, öte yandan Milli birlik ruhu adı altında muhalefeti kendi politikalarına karşı çıkmayan ya da karnından konuşan bir konuma getiriyor.
Sistem içi partileri Milli Birlik adı altında Yenikapı'da tekleştirerek Darbeye karşı bir duruş sağlamaya çalıştılar. Aslında Yenikapı darbeye karşı duruştan çok sistemin sadeleştirilmesine dönük devletin yeniden dizaynın görüntüsünü ortaya çıkardı. Genelkurmay başkanının böyle bir mitingde siyasi parti temsilcileri gibi söz hakkı alması ve konuşturulması sistemin yeniden yapılandırılırken askeri vesayeti içselleştirdiğinin bir sonucudur.
Sistem kendini yapılandırılırken sistem dışına itilen parti HDP şahsında Kürtler, Aleviler, Sosyalistler, Solcular oldu. Milli Birlik denilen mutabakatta doğal olarak bu güçlere karşı oluştu.
AKP Yenikapı’dan sonra şimdi de Dağkapı ruhu adı altında Kürdistan'ın belli merkezlerinde mitingler yaparak Milli Birlik coşkusunu buralara taşımayı planlıyormuş. Buralarda yapılan mitinglerde de AKP CHP ve MHP birlikte davranacaklarmış.
Kürt illerinin genelinde %70'e varan oy alan HDP'yi dışlayarak Dağkapı ruhu nasıl oluşturulacak?
AKP bu yönelimi ile Kürt sorununa Kürtsüz çözüm politikasını devam ettireceğinin sinyalini vermiş oluyor.
Bugün Kürt illeri ağır bir yıkımı yaşamışken, kentler yıkılmış, yakılmış, insanlar kendi yurdunda mülteci durumunda yaşarken ''Milli Birlik'' söylemi ile Dağkapı ruhu yaratmayı düşünmek yumurtasız omlet yapmak kadar abesle iştigaldir.
Daha önce de yazmıştım darbeler hep kriz ortamlarında kendine zemin bulmuştur. Bugün Kürt sorununda güvenlikçi politikaları öne çıkarmak ülkenin kaos içinde yaşamasına neden olmuştur. Ve Kürt sorununa barışçı, müzakereci ve demokratik bir çözüm bulunmadan da bu kriz hali sürecektir. O kriz ise her zaman darbe mekaniğini harekete geçirebilecek potansiyeli içinde taşıyacaktır.
Darbenin önlenmesi bu ülkede bir şans olarak görülüp değerlendirile bilinirdi. Darbenin Panzehiri olarak sistem içi partilerin tekleşmesi değil tersine demokratik bir anayasayı mutabakata dayalı olarak yapmak ve anayasal düzeni hukuk zemininde inşa etmek olabilirdi. Ancak AKP'nin HDP'yi dışlayarak, Meclisi işlevsizleştirerek, KHK'lerle ülkeyi keyfi yönetmek düşüncesi darbenin önlenmesi sonucu ortaya çıkan şansın kullanılamayacağını göstermektedir.
Bugün AKP Kürt sorununu çözme iradesine sahip gözükmemektedir.
Ancak Kürt sorunu bu ülkede yıllarca kanayan yara olarak bedenimizde, ruhumuzda, vicdanımızda var olacaktır. Kürt sorununu çözmeyi önüne koymayan hiçbir hükümet ülkenin krizle yaşamasını engelleyemez.
Kürt sorunu bu ülkenin sorunu olmaktan da çıkmış, bölgesel hatta uluslararasılaşmış bir sorundur. Bu anlamda sorunun çözümünü sadece hükümetlerin niyeti dayatmayacaktır. Uluslararası konjektör de çözümü dayatacaktır. Bugün bölgede güçler dengesi böyle bir çözümü dayatmaktadır. Çözümün potansiyelleri de vardır.
Böyle olunca darbe girişiminin gündemi belirlediği koşullarda şiddet polis, asker ve sivil demeden can almaya devam ediyor. Bunun durdurulması daha fazla kan ve gözyaşının akmaması için Kürt sorununda barışçı çözüm herkesin her tarafın ve gücün önünde bir sorumluluk olarak duruyor.
Devlette, PKK de çatışmasızlık sürecine kendi zeminlerinden katkı sunmalıdır. Yoksa iç savaş hiçte uzağımızda değildir. Barışın yolunu açmak için her şeye rağmen geç kalınmış değildir.
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
14.12.2017
30.11.2017
13.09.2017
5.02.2017
28.04.2017
19.04.2017
1.02.2017
24.03.2017