Ergun BABAHAN
Yargıyı tamamen ele geçirip yolsuzluklarını, kana bulanmış Kürt politikalarını temizlemeye çalışıyorlar. ‘‘Bizim dönemimizde faili meçhul olmadı'' diyen Erdoğan'dan yaklaşık bir buçuk ay önce gözaltına alınan ve akıbetinden haber alınamayan Hurşit Külter'e geldik. Cizre'yi ve orada işlenen suçları saymıyorum bile.
23. Tugay Komutanlığı'nda gözaltına alınan Hurşit Külter'e ne olduğunu vicdan sahibi gazeteciler, gazeteler, sivil toplum kuruluşları soruyor. Askeriye, onca görgü tanığına rağmen gözaltı olayını inkar ediyor. Adalet ve İçişleri Bakanlığı, Erdoğan'ın özel kalem müdürü gibi çalıştıkları için soruları üzerlerine bile almıyorlar.
Önüne geleni teröristlikle suçlayan Erdoğan iktidarı döneminde devletin terörüne tanıklık ediyoruz. Devlet, kendisini hukukla bağlı saydığı için devletin uyguladığı şiddete terör denilmez. Ama devlet kendisini hukukun üstünde ve dışında görmeye başladığında, uygulamalar bildiğiniz teröre dönüşür. Suriye'de olan budur; Türkiye'de olmaya başlayan da budur.
Gezi, 17-25 Aralık yolsuzluk skandalları ve Soma'da AKP'nin hukuk dışına çıkmaya başladığına tanıklık etmiştik. Bugün Kürdistan'da kendilerini hukuktan tamamen ayırdılar. Cemaat gönüllüsü olduğu iddiasıyla insanların mallarına el koyarken devletin mal güvenliği sağlama görevini ayaklar altına alıyorlar. Kürtleri gözaltında kaybederken veya Cizre'de bodrumlarda yakarken de can güvenliği ilkesini hiçe sayıyorlar.
Devleti terör örgütünden ayıran en büyük özellik, kendisini hukukla bağlı kılmasıdır. Bugün AKP hukuku tamamen yok saymakla kalmıyor, yok sayılan hukukun uygulayıcılarını tamamen Saray'ın iradesine bağlı kılacak adımlar atıyor.
Bu gelişme, bu ülkede hakları çiğnenen yurttaşların sadece uluslararası hukuk kurumlarına güvenebileceği anlamına geliyor.
Ancak bu kural, hukuka, barışçıl yollarla hak aramaya inanan, saygı gösteren insanlar için geçerli.
Sokaktaki Kürt delikanlısının bu sabrı göstereceğine inanmak elbette safdillik olur.
Erdoğan istediği kadar atıp tutsun, sonuçta onun politikaları PKK'ye katılımı tarihî bir rekora eriştirmiş durumda.
Bu hukuksuzluğun şiddeti, istikrarsızlığı, ekonomideki kötü gidişi daha da olumsuz etkileyeceği çok açık ortada. Suriyelilerin vatandaşlığa alınması, milyonlar kırık dökük gecekonduda yaşarken onlara bedava TOKİ konutları verilmesinin toplumsal gerilimi, etnik çatışmaları artıracağı da kesin. Kürtlerin evini yıkan AKP, Sünni-Araplara bedava ev vererek Kürtlere karşı savaşçı kazanmaya çalışıyor.
Ama bunun ne ekonomik ne de toplumsal altyapısıyla ilgileniyor. Attığı her adım daha çok nefret tohumu ekip, daha çok gerilim yaratmaya yarıyor.
Türk-Kürt; Sünni-Alevi sorununu hukuk ve demokrasi kuralları içinde çözememiş bu zihniyet şimdi de üç milyon Suriyeli kumarını oynuyor.
Son beş yılda attığı her adım yanlış çıkan, günü kurtarmak için her türlü saçmalığı yapan bu adamların, toplumu hazırlamadan aldıkları son kararların da farklı sonuç vermeyeceğinden emin olabilirsiniz.
Hesap verme korkusu, kof bir sultanlık hayali ve alıştıkları lüks yaşam tarzı yüzünden ülkeyi hızla yaşanmaz hale getiriyorlar.
İster Putin'den özür dileyin, isterseniz Netanyahu'nun elini öpün; uygulamalarınız şiddeti artırmaktan başka sonuç vermeyecek. Şiddetin hakim olduğu bir ülkeye de ne yatırım ne de turist gelecek. Hukuku da iğfal ettikten sonra, eksik kalan son şey Fatiha okumak oluyor. Onu başarıyla yapacaklarına eminim.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021