İhsan DAĞI
Bilmiyorum farkında mıyız? Sorun büyük. Ne kadar konuşmasak, gündemimize almasak da Suriyeli sığınmacılar sorunu büyüyerek üzerimize geliyor. Saklayacak, görmezden gelinecek gibi değil.
Resmi rakamlara göre sığınmacıların sayısı 600 bin kişiyi aştı. Gayri resmi rakamlara göre ise 800 bin ile 1 milyon kişi arasında. Suriye’de savaş sürdükçe de sığınmacı sayısı artmaya devam edecek. Birleşmiş Milletler 2014 yılı içinde Suriye’den göç edeceklerin sayısını 2 milyon olarak öngörüyor.
Türkiye’nin Suriyeli sığınmacılara uyguladığı ‘açık kapı’ politikası da devam edecek, devam etmeli. Gelecek yıl sonu itibarıyla Türkiye’ye sığınmış Suriyelilerin sayısı iyimser bir rakamla 1,5 milyon, kötümser bir rakamla 2 milyonu bulacak. Bu rakamlarda bir sığınmacı dalgasıyla bir ülkenin baş edebilmesi zor. Üstelik bunlar ‘rakam’ da değil, insan. Hayatta kalabilmek için ülkelerini terk etmek zorunda kalan bu insanların sığınma talebinde bulunma hakkı reddedilemez. Ancak kapıları açık tutarken içeri aldığımız insanlara insanca hizmet verecek mekanizmalar da kurulmak durumunda.
Sayıyla birlikte sorun da büyüyor. Çok kapsamlı hazırlıklar yapılmalı, araştırmalar yürütülmeli, sosyal politikalar uygulanmalı. Aksi halde kitlesel göç alan her ülkede olduğu gibi sığınmacıları içeren ciddi ekonomik, sosyal, kültürel sorunlar çıkar. Buna tepkiler de oluşur.
Türkiye buna ne kadar hazır? Bir milyona yakın insan Türkiye’de. Bu insanlar çalışmak, çocuklarına eğitim vermek, sağlık hizmetleri almak, yaşadıkları toplumla entegre olmak zorundalar. Yaşadıkları savaşa ve göç travmasına yabancı bir ülkede hayatlarını sürdürmenin zorlukları eklenmiş durumda. Aç kalmamak için çok düşük ücretlerle çalışmaya razı oluyorlar. Bulundukları her yerde onlara adeta ‘köle işçi’ muamelesi yapılıyor, boğaz tokluğuna çalıştırılıyorlar. Bu durum yerel halkın da tepkisini çekiyor farklı bir içerikle; yerel halk Suriyelilerin düşük ücretlerle çalışmaya razı olarak işlerini ellerinden aldıklarını düşünmeye başlıyorlar. Tipik göçmen karşıtı tepkiler Anadolu’da da görülüyor. Barınma sorunları, yoksulluk, açlık... İnsan onuru eziliyor. Sosyal patlamalar yaşamadan sorunların tespiti ve çözümü için ciddi çalışmalara ihtiyaç var. İstanbul Sığınmacı Platformu ve Mazlum-Der’in İstanbul’da yaşayan sığınmacılar üzerine hazırladığı iki rapor önemli tespitler ve öneriler içeriyor.
İstanbul Sığınmacı Platformu’nun ‘Yok Sayılanlar’ raporundan bazı öneriler şunlar: “Türkiye gerek Suriye sorunu ile ilgili siyasi politikasını gerekse insani yardım organizasyonu ile ilgili uygulamalarını Suriye’nin ve sığınmacıların çok etnisiteli ve çok dilli olduğu gerçeğine uygun hale getirmelidir. Çalışma Bakanlığı, halen kayıt dışı çalışmakta olan sığınmacılara çalışma izni vermeli, sığınmacıların çalışma izni alınması hakkında bilgilendirici ve yönlendirici çalışma yapmalıdır. Çocukların ana dillerinde eğitim, sosyal ihtiyaçları ve psikolojik destek hizmeti alması sağlanmalıdır. Valilikler tarafından sosyal yardımlaşma fonundan yapılan yardımlarda öncelik kadınlara, engellilere ve süreğen hastalığa sahip kişilere verilerek sığınmacılara açılmalıdır. Medya organları sığınmacıları aşağılayan, ötekileştiren ve bazı durumlarda hedef haline getiren haber dilini değiştirmelidir.”
Mazlum-Der’in ‘Türkiye’de Suriyeli Mülteciler’ isimli araştırmasında yapılan öneriler ise şunlar: “Mültecilerin kayıt altına alınması, uluslararası korumanın bir gereğidir. Kaydedilen mültecilere kimlik belgesi yerine geçen bir belge verilmek suretiyle, hukuksal güvence (uluslararası koruma) altında oldukları belirtilmeli ve bu kimlik belgesi ile sağlık ve diğer kamu hizmetlerine erişim imkânı sağlanmalıdır. Kendi isteği olmaksızın hiçbir mülteci, kampa gönderilmemelidir. Suriye için ‘bir ekmek bir battaniye’ kampanyası canlandırılmalıdır. Mültecilerin dini, mezhebi, milliyeti veya siyasi görüşleri önemli olmaksızın (herhangi bir fark gözetilmeden) hepsine insani yardım ve temel hizmetler ulaştırılmalıdır.”
Bunları yapabiliyor muyuz?
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.01.2025
10.05.2024
11.04.2024
8.04.2024
3.01.2024
25.12.2023
13.12.2023
16.10.2023
9.10.2023
17.06.2023