Kurtuluş TAYİZ
Newroz kutlamaları çok eskiye uzanıyor. Bu topraklarda yaşayan halklar 21 Mart’ı uzun senelerdir, baharın başlangıcı ve yeni bir gün olarak kutluyor. Kürtler için Newroz, özel bir anlama sahip. Baskıya ve zulme başkaldırmayı simgeliyor; inkâr edilmeden, yok sayılmadan, kimliğine ve kültürüne sahip çıkarak özgür bir şekilde yaşama kararlılığına işaret ediyor. Geçen 30 yılda bu politik içeriğe uygun olarak gelişen Newroz, Kürtlerin adalet ve özgürlük arayışlarının en önemli simgelerinden biri haline geldi.
Ama Newroz’un özünü oluşturan bu değerler, doğru politik biçimine bir türlü kavuşamadı. Bu, Kürt kimliğini temsil eden silahlı elit grubun değişen zamana ve koşullara ayak uyduramayıp, yerinde saymasından kaynaklanıyor. Silahlı Kürt muhalefeti, bugüne kadar miting alanlarında toplanan milyonlarca insanın beklenti ve taleplerini karşılayacak meşru bir siyasi yapıya dönüşemedi. Ortaya çıkan Kürt partileri ise dağın gölgesinden kurtulamadı.
1984’te başlayan Kürt isyan hareketi, toplumsal bir meşruiyete de sahipti. Bu isyan 27 yıldır, büyük can kayıplarıyla - çatışmalar zaman zaman dursa da- hâlâ sürüyor. Ne var ki, artık bu isyana meşruiyet kazandıran politikalar değişti; devlet Kürtlerin, dilini, kültürünü inkâr eden politikalardan vazgeçti. Ama isyanın liderliğini yapan grup, hâlâ ilk günkü bilincini koruyor.
Sorunun çözülmemesinde devletten kaynaklanan engeller var. Ancak Kürt sorununun çözümünde bence asıl sorun, isyana öncülük edenlerin silahlı muhalefette ısrar etmeleridir; bu muhalefeti, demokratik/yasal araçlarla sürdürecek noktaya taşıyamamalarıdır.
Kürt isyanının demokratik meşruiyet kazanmasının koşulları ortaya çıkmış durumda. Bu Newroz, Kürt siyasi hareketi için tarihî bir dönüşüm şansı sunuyor. Zamanın ruhu, sivil siyasetten yana. Artık hiçbir diktatörlük veya baskı düzeni, meydanlarda toplanan milyonlarca insanın meşru taleplerini görmezden gelemiyor.
Kürt isyanının bu Newroz’da silahlara veda etme zamanı gelmiştir. Bu isyan bir 27 yıl daha sürdürülemez. Elde silah, binlerce genç dağda ömür tüketemez. Buna kimsenin hakkı yok. Zaten halkın tabut kaldıracak takati de kalmamıştır.
Önümüzde seçimler var. Ardından yeni bir anayasa yapılacak. Silahlar işe karışmazsa Türkiye’de yaşayan bütün kimlikler, kültürler birlikte yaşayabilecekleri özgür bir sözleşme yapabilirler.
Devlet Kürt hareketiyle en üst düzeyde görüşüyor. İmralı’da Öcalan’la yapılan görüşmeler, daha fazla kanın akmasını engeller. Ancak Kürt sorununun çözümü tamamen halkın talepleri ve onun Meclis’teki siyasi temsilcilerinin çabalarıyla şekillenebilir.
Newroz, yeni bir başlangıç, yeni bir gün demektir. 27 yıldır isyan halindeki Kürt siyaseti için de bu Newroz, silahlara veda etme imkânı tanıyor. Buna en çok Kürtlerin ihtiyacı var.
AKP Allah rızası için mi çalışıyor
Politika böyle işte. Teklifi muhalefet partisi getiriyorsa kesin ‘seçim hesabı’ yapıyordur ve “tribünlere oynuyordur”; dolayısıyla samimiyetine güven olmaz. Ama iktidar partisi hesapkitap yapmaz, hep Allah rızası için çalışır.
İktidarın, CHP’nin gündeme getirdiği “Bedelli askerlik” önerisine yaklaşımı tam da böyle.
Neydi CHP’nin önerisi?
Bir defaya mahsus “bedelli askerlik” düzenlemesi yapmak. Önerinin ayrıntılarını CHP Grup Başkanvekili Mehmet Akif Hamzaçebi şöyle açıkladı: “Teklif, sadece bedelli askerlik düzenlemesiyle sınırlı olacak. Öneri birikimi eritmeyi amaçlıyor. Yaş sınırlaması getirilecek. Belirli bir yaşın üzerindekiler yararlanacak.”
AKP ne diyor?
Seçim sürecine girdik, Meclis 11 nisanda kapanıyor, bu yasa teklifi yetişmez.
CHP şöyle itiraz ediyor: “Söz konusu tasarı Meclis Başkanlığı’na sunulduktan sonra komisyonda iki günde görüşülüp konu Genel Kurul’a gelir. Bir haftada çıkar.” AKP ise ısrarlı: “Kılıçdaroğlu samimi değil, tribünlere oynuyor.”
Bu itirazlar sonsuza kadar sürebilir.
Ama ortada bedelli askerlik düzenlemesini bekleyen ve beklemekten de vazgeçmeye niyetli olmayan yüz binlerce vatandaş var. Böyle bir ihtiyacın olduğu konusunda AKP de CHP’yle hemfikir. O halde bir hafta içinde çözülebilecek bu sorunu daha fazla ertelemek niye? Üstelik, tasarının Meclis’ten uzlaşma içinde geçme şansı da ortaya çıkmış durumda.
Yoksa AKP, bedelli askerlik düzenlemesinin getireceği siyasi rantı mı paylaşmak istemiyor?
CHP “bedelli askerlik” ile ilgili teklifini bugün veya yarın Meclis’e sunacak. AKP de yasa teklifine destek vermeli. Seçim hazırlıkları AKP için gerçekten ciddi bir gerekçeyse, o zaman düzenlemenin seçimden sonra gündeme getirileceğine dair kamuoyuna açıklama yapmalı. Aksi durumda, her fırsatta ‘niyetini’ sorguladığı CHP yerine, bu kez kendi ‘samimiyeti’ sorgulanır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019