Mensur Akgün
Rusya’nın Suriye’ye aktif müdahalesinin üstünden bir yıl geçti. Bağımsız gözlemciler bu bir yılın ülkeye barış ya da istikrar değil yıkım getirdiği konusunda hem fikir. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre Rus uçakları bir yıl içinde 3 bin 800’ü sivil 9 bin kişinin daha ölmesine yol açtı. Rusya Amerika’nın zafiyetlerinden ve hatalarından da yararlanarak kendi çözümünü Suriye’ye bariz bir şekilde dayattı.
Fakat Suriye’deki etkin Rus gücü ve ona zeminde destek sağlayan unsurlara karşı ne Avrupa’nın ne de Amerika’nın bir şey yapacağı var. AB, Rusya’ya uyguladığı yaptırımları ağırlaştırmak istermiş gibi yapsa da aslında kaldırmak arzusunda. ABD ise “Suriye konusunu konuşmayız”, “muhaliflere ağır silahlar veririz” dışında bir şey söylemiyor. Birinin derdi mülteciler, diğerininkiyse IŞİD’e karşı mücadele.
***
ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin geçtiğimiz günlerde New York’ta görüştüğü 20 kadar Suriyeli muhalife söyledikleri de zaten onun bile kendi yönetiminden ne denli umutsuz olduğunu gösteriyor. Belli ki Obama Suriye sorununun çözümü için Rusya’ya baskı yapmayacak, ahlaki argümanlar ve Güvenlik Konseyi toplantılarıyla günü kurtarmaya çalışacak. Belki bir de Rus uçaklarının etkinliğini kırmak için muhaliflere ağır silahlar (yerden havaya füzeler) temin edecek.
O da ancak belki ve niyet bu tür silahların Suudi Arabistan ve/veya Türkiye üstünden sağlanması, böylece Rusya ile Amerika’nın değil girerse Suudiler ya da Türklerin başının belaya girmesi. Umarız Türkiye bu tuzağa düşmez, Rusya ile karşı karşıya kalmadan sorunun çözümü için yeni inisiyatifler geliştirir. Sorunu büyük devletlerin tekelinden çıkartacak, bölgesel işbirlikleriyle çözebilecek diplomatik bir atak başlatır.
Türkiye, Suriye’de bundan önce olduğu gibi bundan sonra da vekalet savaşlarının vekili değil kendi tanımladığı çıkarlarının bekçisi olmak zorunda. İnsani gerekçelerin yanı sıra, PKK’nın yayılmasının engellenmesi, IŞİD tehdidine karşı bir bariyer oluşturulması, birlikte hareket edilen muhalif grupların himayesi Türkiye’nin çıkarlarının başında geliyor. Türkiye bu çıkarlarını korumak için Rusya’ya da en az Amerika kadar, hatta ondan fazla ihtiyacı var.
***
Bu yüzden Türkiye Rusya’yı zeminde yıpratmaya çalışacak herhangi bir teşebbüsün parçası olmaktan kaçınmalıdır, bence kaçınacaktır da. Çünkü Türkiye büyük devletler küçükleri kendi çıkarları doğrultusunda birbirine ya da başkalarına karşı kullandığını, sonra da oturup muhataplarıyla anlaştığını ve küçüklerin çıkarlarını bir şekilde görmezden geldiğini, zamanında söylediklerini çok çabuk unuttuğunu görmüş, tecrübe etmiş bir ülkedir.
Zaten Suriye’nin az da olsa istikrara kavuşmasını, insani trajedilerin son bulmasını ve özellikle de PKK ile olan mücadelemizin akamete uğramamasını istiyorsak, Rusya’yı karşımıza değil yanımıza almalı, daha doğrusu bugünkü politikayı sürdürmeliyiz. Halep’te yaşanan insani trajedi karşısında sessiz kalmak çok zor olsa da, bu trajediyi sadece diplomatik çabaların başarısıyla sonlandırabiliriz…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
11.05.2025
12.02.2025
29.01.2025
8.01.2025
25.12.2024
15.12.2024
27.11.2024
6.11.2024
20.10.2024