Murat BELGE
Geçen akşam televizyonda gene “Başkanlık Sistemi” tartışılırken Eser Karakaş Türkiye’de yıllardır uygulana uygulana yerine oturmuş bir “Başbakanlık Sistemi” olduğunu söyledi. Bunu kıpırdatmanın çok zor olacağını da ekledi.
Dün gece, “Örtülü ödenek” numarasıyla, bunu yapmaya başladılar. Bakalım, bir şekilde arkası da gelir, herhalde.
Karakaş’ın o konuşmasında bu “Başbakanlık Sistemi”nin mahiyetinden çok, bizde “Parlamenter Sistem” olduğuna dair bir inanç ve söylem olduğu, ama bunun gerçeği yansıtmadığı üzerine söyledikleri dikkatimi çekti; çünkü ben de ne zamandır bu konuyu zihnimde evirip çeviriyorum. Evet, ne ilgisi var bizdeki sistemin “parlamenter” kavramıyla?
John Locke, liberal demokratik anlayışın erken filozoflarından biridir. “Toplumsal Sözleşme” anlayışının da erken sözcülerindendir. Locke, bu “sözleşme” çerçevesinde halkın, toplumun devrettiği varsayılan “yönetim erki”ne baktığında, burada en önemli noktanın “yasama” olduğunu düşünür. Çünkü belirleyici olan, insanların nasıl yaşayacağıdır; bu da nihaî biçimini yasalarla alır. “Yürütme” bunun pratikte gözetilmesini sağlayan, ikincil bir işlevdir.
Türkiye’deki sistemse, en başından beri, “Yürütme”yi ön plana çıkaran bir anlayışın ürünüdür. Daha “Başbakanlık”, “Başkanlık” filan, oralara gelmeden, bir “yürütme” önceliği vardır. “Yürütme” yasalarla çizilmiş bir yaşama düzeninin aksamadan devam etmesini sağlayan rutin bir iş değil, yasaların ne olması (dolayısıyla toplumun nasıl yaşaması) gerektiğine de karar veren asıl güç kaynağıdır. Bizde, “yasa yapma” işlevi ikincildir. “Yürütme”ye tabidir. Ne olması gerektiğine “Yürütme” karar verir, Meclis’te oturan ve talimat bekleyen “milletvekillerine” “Şunu şunu yapın,” der, onlar da yaparlar.
Şimdiki “Başkanlık” tartışması bu temel öncelikler felsefesini bozmuyor; aslolan “Yürütme”nin kimde “tecessüm” edeceğini, yani “cisimleşeceğini” belirliyor.
“AKP” dendiğinde, asıl “güç”ün nerede, kimde olduğu belli. Birtakım (çok da gerekli olmayan) kurallardan ötürü o “asıl güç” şimdi bir mekân değiştirmek, yeni bir eve “taşınmak” durumunda kaldı. İktidar araçları da bu yeni eve taşınıyor. Hikâye bundan ibaret.
Eser Karakaş’ın dediği gibi, “parlamenter sistem” hiç olmadı ki şimdi değişiyor olsun.
Bu, şimdiye kadar uygulanan sistem, “parlamenter” adı altında “Yürütme”ye dayalı felsefesini kamufle ediyordu. Ancak, uzun zamandır uygulandığı için, yazılı yazısız, birçok kural, teamül de oluşturmuştu. Onun için, şimdi Tayyip Erdoğan kişiliğinin topluma empoze ettiği “taşınma” zorunluluğu, epey bir sorun çıkaracaktır. İşin içinde bir de “acele” etkeni var. “Önce yap, sonra düşünürsün…” mantığı egemen. İşte, şu “örtülü ödenek” uygulaması gibi. “Baskın basanındır.” Gece gelip torbaya bir madde daha atıyorsun, sabaha yasa olup çıkıyor. Taha Akyol soruyor: “Düşünün, falanca konuda Başbakan şu yönde örtülü ödenek uygulaması için talimat verecek… Cumhurbaşkanı ise öbür yönde talimat verecek? Aynı yönde talimat verirlerse mükerrer ödeme mi yapılacak?”
Bunları şimdi sormanın bir anlamı yok. Dedim ya, “önce yap, sonra düşünürsün.” Şimdi önemli olan Cumhurbaşkanı’na bu imkânı vermek (bu da gereksiz aslında ya, “muhalefet” diyorlar, gereksiz, münasebetsiz bir şey var. “Kanuna aykırı” ya da “kanunda yeri yok” diye gürültü çıkarırlar). İleride Taha Akyol’un işaret ettiği türden sorunlar baş gösterirse, o zaman formül düşünülür. Ayrıca, şu kısa süre içinde de bu tip bir yığın sorun çıktı, hepsi de Tayyip Erdoğan üslûbu içinde çözüldü. Nasıl olsa “Başkan” sağlam. Başkan sağlam olduktan sonra her şey çözülür.
Dünyanın bu bölgesinde “parlamento” demek, “seçim” demek, siyaset yoluyla ekonomik nimet üleşiminde bazı yeni yöntemler demektir. Eser Karakaş’ın dediği gibi şimdiye kadar bu çok temel işlevin bütün kurumları Başbakanlık çerçevesinde kurulmuştu, çünkü fiilî yönetim onun elindeydi. Ama şimdi Tayyip Erdoğan’ın bu çok önemli mekanizmayı git gide fuzulîleşen Başbakanlık makamının elinde bırakacak değil. Epey arıza çıkaracak bir “taşınma” eylemine girmiş durumdayız; bakalım daha neler göreceğiz.
Yazarlar
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları







































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
25.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025