Murat Sevinç
Güncel zam furyasının ‘binde biri’ ola ki CHP iktidarında yaşanıyor ve hâlihazırdaki iktidar bloku muhalefette olsaydı, o muhalefet CHP’nin kuyruğuna ‘haklı olarak’ çoktan teneke bağlamış feryat figan açıklamalar yapıyor, ‘çevreden’ gelerek ‘merkezi’ demokratikleştirecek ‘demokratlar’ Cuma çıkışlarında muhtelif protesto eylemleri gerçekleştiriyordu. Sağolsun muhalefet, ‘Geliyor gelmekte olan’ ve türevi uyuşturucularla muhalif kamuoyunu öylesine dondurdu ve en temel anayasal haklarını öyle büyük bir beceriyle unutturdu ki, benzin yarın 100, ertesi gün 200 lira olsa ülkede çıt çıkmayacak. Yarın elime bir anayasa alıp Kadıköy meydanına gitsem, ‘barışçıl gösterinin bir hak’ olduğuna ilişkin hükmü yüksek sesle okusam, gözaltına alınmam ve kareli ceketlilerce ajan-provokatör vs. ilan edilmem birkaç saat sürer. Arka arkaya tanık olduğumuz yargı mucizeleri; Mazlum İçli kararının Yargıtay tarafından onanması, Kobani davasında yaşananlar, bazı vakıf üniversitelerinin kimi -konuşan ve yazan- muhalif öğretim üyelerinin sözleşmelerini yenilemeyerek işsiz bırakacağı iddiası (Diken’de Altan Sancar’ın haberi), gazeteciler Merdan Yanardağ ve Barış Pehlivan’a yapılanlar vs… Ülkenin hali bu.
Olağan koşullarda yapılan bir seçimde muhalefet adayının yüzde 48 oy alması başarı kabul edilebilir. Buna mukabil, olağandışı koşullarda, seçimi ‘Cumhuriyet’in en kritik seçimi’ olarak tanımlıyor ve milyonlarca seçmeni seçimin kazanılacağına ikna ederek aday olup kaybediyorsanız, bunun adı hezimettir. Bazen ‘başarı’ ile ‘hezimet’ arasındaki çizgi düşünüldüğünden çok daha ince olabilir. Son seçimde muhalefet, pek çok doğru ve pek çok yanlış iş yaparak ve azımsanmayacak oranda oy alarak, yenildi. Siyaset katında yaşananlarla ahalinin duygu ve düşüncesi her zaman örtüşmeyebilir; umut büyüktü, haliyle mutsuzluk ve umutsuzluk da derin. Hal böyleyken, ‘sürecin muhtelif kazanımları’ ile ‘seçimin somut sonucu’ arasındaki ayrımı görmezden gelerek yapılan her değerlendirme, yanlışlığı bir yana, biz seyirciler için de tahammül edilemez olabiliyor. Yinelemekte ve tekrar tekrar hatırlatmakta yarar var, muhalefet seçimi kaybetti. Eğer hukuk dışılıklar nedeniyle kaybettikleri iddiasında ısrarcıysalar -ki öyle görünüyor- o zaman kalıplarının adamı olsalardı da, o hukuka aykırılıklar yaşandığında YSK’ye başvurmak dışında bir şeyler yapmayı akıl edebilselerdi.
Kişisel bir gözlem nihayetinde, fazlaca ciddiye almaya gerek olmayabilir; muhalefet partilerine oy vermiş yakınlarımı hiç bu denli moralsiz ve umutsuz gördüğümü hatırlamıyorum. Bir sonraki seçimde oy verip vermemekten söz etmiyorum, bunu şimdiden kestirmek mümkün değil. Anlaşılabilir bir bıkkınlık, hevessizlik var herkeste. Bir nedeni, ‘Vay be, bunca rezalete rağmen kazandılar, biz nerede yaşıyoruz’ duygusu ise bir diğer nedeni seçim sonrasında genel olarak muhalefet partilerinin, özelde Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözleri, yaptıkları ve yapmadıkları, bana kalırsa.
Şaka değil, yurtdışına göç isteği gözle görülür düzeyde. Sonuçları üç-beş yıl içinde tüm yakıcılığıyla yaşanacak bir gelişme bu. Bir kesimin, her zam haberinden sonra ‘Oh oh’ deyişi de ancak sinir bozukluğu, öfke ve çaresizlik hissiyle açıklanabilir. Umudunu yitirmiş insana, bazı siyasetçiler gibi ‘umutlu ol’ demenin bir manası yok. Yurttaş, karşısında bakmaya değer bir şey, heves, anlamlı bir cümle, mücadeleye değer bir vaat görecek ki geleceğe yönelik umudu artsın.
Bir süredir CHP’deki değişim çabasını konuşuyor muhalif kamuoyu. Bir de İYİP’in yapacağı açıklamayı. Hani şu, Sümela Manastırı’nda yapılan Meryem Ana Yortusu’nu hedef haline getiren zırva tepkinin faili olan İYİP. O açıklamadan bir mahcubiyet duymayacaklar elbette, duyacak olsalardı yapmazlardı; vahim olan, memlekette başka bir sorun yokmuş gibi, derdi tasası bir dini ritüeli en tumturaklı ifadelerle engelletmeye çalışan söz konusu siyasetçilerin, kendilerini AKP’nin alternatifi olarak sunmaları. Affetsinler, çok zavallıca işler bunlar.
Hiçbir şeyi değiştirmeden nasıl değişiriz?
CHP’deki değişim tartışması bir âlem. Halk TV seyreden herkes maruz kalmıştır, günün hangi saatinde açarsanız açın kanalı, bu konu konuşuluyor. Genellikle aynı simalar tarafından. Ben de bir-iki akşamda bir Halk TV’yi açıp CHP’nin değişip değişmediğine göz atıyorum, bakıyorum bir değişiklik yok, kapatıyorum.
Meşhur fıkradır, hoca “Allah ne yerdedir ne gökte, ne sağdadır ne solda…” diyerek vaaz ederken, Bektaşi yanındakine fısıldamış; “Yok diyecek de dili varmıyor.” CHP’deki ‘değişim mi, yenilenme mi’ tartışması bu fıkrayı hatırlatıyor bana. İtiraf edeyim, bir de 1982 Anayasası’nın görüşmeleri esnasında yapılan ‘hürriyet mi diyelim yoksa özgürlük mü’ polemiğini. Tarihimizin en ceberut anayasasını yapanlar, özgürlük sözcüğünü mü, yoksa hürriyet sözcüğünü mü tercih edelim diye tartışmışlardı.
Anladığım kadarıyla CHP yönetimi, ‘hiçbir şeyi değiştirmeden nasıl değişiriz?’ konulu bir deney üzerinde çalışıyor bir süredir. Dünyanın sayılı sıkıcı insanlarından olduğunu tahmin ettiğim Öztrak her hafta kameralar karşısına geçip içinde ‘Mızrak çuvala sığmıyor’ tespiti geçen bir konuşma yapıyor. Muhtemelen biraz moral verici bir şeyler söylemesini salık veriyorlar ki, “Yüzde 25’i yüzde 35’e çıkaracağız” cümlesini de ihmal etmiyor. Yurttaş umutla doluyor haliyle. Bakarsınız ‘değişim’ sürecinde parti sözcüsünü de değiştirir ve bilmem kaçıncı kez vekil olmuş boyalı saçlı işe yaramazlardan birini sözcü yapar CHP, belli mi olur, devrimci parti nihayetinde.
CHP değişir mi değişmez mi, İYİP ne yapar, diğerlerinin hali ne olur, falcılığın âlemi yok. Bildiğim, siyasi ve günlük yaşamın giderek daha çekilmez hale geldiği ve gözle görülür moralsizlik, umutsuzluk, öfke ve yılgınlık. Üç gün sonrasını öngörememek, herhalde bir toplumun başına gelebilecek en vahim şeylerden. Zam adı altında akıl almaz bir servet transferi gerçekleşiyor. Doğa talan ediliyor. Ağır insan hakkı ihlallerinden ve en ahlaksız ayrımcılık türlerinden olan yoksulluk derinleşiyor. Büyük şehirlerdeki konut krizi büyük toplumsal-siyasal bir düğüm haline gelmiş durumda. Hukuk-yargı alanındaki vahameti hatırlatmaya gerek yok artık. Gençlerin yüzde 70’i ülkeden gitmek istediğini dile getiriyor.
Son haftalarda, gelecek için moral verici olduğunu düşündüğüm tek gelişme, Akbelen’de milletvekillerine gösterilen tepki oldu. Muhalefetin, durumun vahametini, toplumun ve seçmenin hâleti ruhiyesini anlamasına yardımcı olabilir. Umut fakirin ekmeği.
Yazı önerileri:
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.06.2025
18.05.2025
10.05.2025
1.05.2025
22.04.2025
24.03.2025
20.03.2025
18.02.2025
13.02.2025
10.02.2025