Ural ATEŞER
Dillerini anlamasanız bile, TV kanallarında dolaşın ve Avrupa ülkelerinin TV'lerinde haber bültenlerine bakın... Örneğin Almanya'da Başbakan (Şansölye) Merkel'i bir ay boyunca bir kaç kez, onda da birkaç dakika görürsünüz TV'de... Bakanlar, siyasal ve idari sorumlular çıkar TV'lere... Böyle olunca da, aile şirketinin başındaki "aile reisi" gibi her şeye maydanoz olmazlar devletin en tepesindekiler... Onların kontrolü, talimatları, yönlendirmeleri elbette kurullar aracılığıyla "devlet politikası"na yansır... Ama ne bileyim, örneğin Avrupa Birliği'nin normal işleri konusunda, o konuyla ilgili bakan dışında kimseden açıklama falan gelmez... Ya da geçen sene Hamburg'da olan yakıp yıkmalı gösteriler konusunda Eyalet İçişleribakanı ve polis şeflerinden başka kimseyi medya da görmedik...
Bizde ise, haber bültenlerini işgal eder Başbakanlar, Cumhurbaşkanı falan... Hem de saatlerce... Ve bu yeni değil elbette... Cumhuriyet tarihi boyunca böyle... Yahu böyle yürüyecekse işler, o kadar bakana falan ne gerek var... Bakanlıkları profesyonel "genel müdürler" kıvamında yürütürsün, olur biter.... Nasıl olsa bir yandan Cumhurbaşkanı, öte yandan Başbakan her konuda, her durumda, otoyolda olan bir trafik kazasında bile ekranları ve her türlü medyayı işgal edip ahkam kesiyorlar...
Hiç olmazsa kendi tercihi olan Başbakan'la ve hükümetle aynı melodiyi çalsalar gam yemeyeceğim... Kobani meselesindeki haberleri alt alta koyalım ve okuyalım... Bu konudaki devlet politikasını tek ve düzgün bir çizgi halinde okuyabilene aşk olsun... Devlet politikalarını TV kameraları önünde yapan, "müttefiklerle" ilişkilerini medyada tartışan başka bir ülke tanıyor musunuz... Obama'nın tek bir mesajını okudunuz mu ortadaki polemikler konusunda... ABD'nin Dışişleri Bakanlığı ve Beyaz Saray sözcüleri bir-iki cümleyle yanıtlıyorlar gazetecilerin sorularını... Obama ise ABD'nin "deblet politikasını" açıklıyor sadece... Polemiğe girmeden...
Ben açıkça son derece kaygıyla izliyorum Cumhurbaşkanı'nın ekranlarındaki görüntüsünü... Çok güzel şeyler oluyor ülkede... Bu güzel şeylerden bahsetmek yerine, doğru dahi olsa, olumsuzluklar neden ekranlara taşınır bu devletin tepesi tarafından, anlamakta zorluk çekiyorum... Bakın, 29 Ekim kutlamaları çerçevesinde Cumhurbaşkanı'nın vereceği davete (neden resepsiyon denir aklım almıyor !) binde bir oy almış olsa bile, seçime katılan bütün partilerin, tüm etnik ne inanç temsilcilerinin velhasılı türkiye'nin tüm mozaiğinin çağrılması; Başbakan'ın, adına "akil insanlar" denen bir grup insanı davet edip hiç kısıtlama olmaksısızın ONBİR SAAT onları dinlemesi ve önemle notlar alması; Hırant Dink davasında bugüne kadar devletin koruma şemsiyesi altında tutulan bürokratlar hakkında dava açılması talebinin Bakan tarafından kabul edilmesi ve bu cinayetle doğrudan ilişkili olan bu adamların yargılanabilirliği; çözüm süreci denen sürecin yol haritasının daha belirgin hale getirilmesi ve daha dün, hükümet sözcüsü Arınç'ın Öcalan'ın tutukluluk haliyle ilgili kimi taleplerin karşılanabilir olduğunu ifade etmesi... Bunlar bu kısa alanda bir çırpıda aklıma gelenler... Neden bunlardan bahsedilmez de, doğru bile olsa her konudaki olumsuzluklar üzerine saatlerce demeç verilir...
Bu çerçevede, Cumhurbaşkanı'nın "Kalan 2 bin PYD'li içeride IŞİD'le savaşıyorlar. Onlar da terörist, onlar da terörist" demesi ne anlama geliyor Allah aşkına... Yani "yesinler birbirini" mi demek isteniyor... Peki o zaman Kobani konusunda MİT Müsteşarının, Başbakanın yoğun çabaları niye... Öyle değil mi... Mademki orada iki "terörist" grup çarpışıyor... İşte uzatılan her mikrofona, her konuda şıppadanak görüş bildirirseniz, sizin duruşunuzla ilgisi olmayan sonuçlara çıkabilecek laflar edersiniz... Çok şükür, devlet Kobani konusundaki tavrını daha ciddi sürdürüyor...
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2020
27.01.2020
1.02.2020
29.12.2019
27.11.2019
12.10.2019
5.06.2019
3.06.2019
1.06.2019
24.04.2019