Yıldıray OĞUR
Bundan 59 yıl önce Bandırma’daki mütevazi bir evin bahçesinde yapılan geri sayımla Türkiye’den uzaya doğru ilk füze fırlatıldı. Boyu bir metre, çapı 10 santimetre olan üç kilo ağırlığındaki füze 40 metre uçtuktan sonra denize düştü. Füzeyi fırlatanlar mahallelinin alay ettiği 19 yaşlarındaki dört gençti.
Bandırma Füze Kulübü’nün kurucuları; Artuğ Sayıner, Adnan Zambak, Güngör Gezer, Osman Caran ve Atilla Yedikardeşler.
Dört arkadaş kulübü 1957 yılında 17 yaşında Bandırma Şehit Mehmet Günenç Lisesi’nde öğrenciyken kurmuşlardı. Tabii ki kulübün Sovyetler Birliği’nin uzaya Sputnik’i göndermesinden sonra kurulması tesadüf değildi.
Bandırmalı dört lise öğrencisini insanlığın bu başarısı çok heyecanlandırmıştı. Füzeler ve uzayla ilgili ellerine geçen her şeyi okumaya başlamışlar, dünyadaki füze ve uzay cemiyetleriyle yazışmışlar, Güney Afrika Seyyareler Arası Cemiyeti, Chicago Roket Cemiyeti ve Türk Astronomi Derneğine de üye olmuşlardı.
Topladıkları hurdalardan yaptıkları füzelerle önce evlerinin bahçesinden sonra jandarma arazisinden füze fırlatma denemelerine başladılar. Birinci, ikinci denemeleri başarısızlıkla sonuçlandı. Liseden mezun olduktan sonra da kulübü devam ettirdiler.
Etraflarındakiler gençlerin bu beyhude ve tehlikeli uğraşısında şikayet etmeye başlamıştı.
Ama 10 Şubat 1960 günü bir füze daha fırlattılar. Bu kez füze 750 metre yükseğe çıkmıştı. Başarıları Türkiye’de “Aferin çocuklar” temalı küçük haberlere konu olmuştu ama onları ilk ciddiye alıp haber yapan Amerikan’ın Sesi Radyosu oldu. ABD elçiliği basın ataşesinin girişimiyle Bandırma’ya giden radyo gençlerle görüşmüş, uzun bir röportaj yapmıştı. Denemeleri ABD, Hollanda’daki uzay dergilerinde yayınlandı.
Bu arada çalışmalarına Bandırma’daki Türk Hava Kurumu ve 6. Hava Üssü de destek vermeye başladı. 20 füze denediler. Sonunda 1962 yılında Marmara-1 adlı füzeyi imal ettiler. Büyük bir kalabalığın önünde fırlatılan füze 800 metre yükseldikten sonra havada infilak etti ve füzenin parçaları yere düşerek yangın çıkmasına neden oldu. Yine alaycı, eleştirel haberler ve yorumlarla karşılaştılar.
Ama pes etmeyip bir kaç ay sonra bu kez Marmara-2’yi fırlattılar. Füze hızla yol alıp bulutların arasından gözden kaybolmuştu. Tahmini olarak 12 kilometre yukarı çıktığı hesaplandı. Bu dünyada o yılki amatör füze denemeleri arasında üçüncü en iyi sonuçtu.
Aynı yıl Üsküdarlı amatör füzeci Kirkor Divarcı’yı Bandırma’ya davet edip onun füzesiyle yarışırlar. Divarcı’nın füzesi fırlatıldıktan bir süre sonra parçalandı. Bandırmalı gençlerin ilk füzesi aynı akıbete uğradı. Sonra fırlattıkları Marmara-4 adlı füze ise 5415 metreye kadar çıktı, paraşütle yere iniş yaptı.
Her seferinde biraz daha ileriye doğru giden çalışmalarına Genelkurmay’dan destek geldi. Genelkurmay Başkanı, Hava Kuvvetleri Komutanı gençlere malzeme ve ekipman desteği verdi. Genelkurmay için bir füze projesi hazırladılar. Bu arada onlara ilgili gösterenlerden biri de NASA’ydı. NASA da çalışmalarına teknik destek sözü verdi.
Ama artık Türkiye’de gençlerin uzaydan çok siyasetle, sokaklarla, devrimle ilgilenmeye başladığı yıllar gelmişti.
1966 yılında çalışmalarını halka göstermek için açtıkları havacılık sergisinde Amerikan Haberler Merkezi’nin hediye ettiği x-35 uçağının maketine de yer verince bu yeni atmosferle karşılaştılar.
Gazetelerde Amerikancı oldukları ve Amerikan propagandası yaptıkları yorumları çıktı.
Kulübün artık Hukuk Fakültesi öğrencisi olan başkanı Artuğ Saygıner bir açıklama yapmak zorunda kaldı:
“Bazı çevrelerce açtığımız sergi dolayısıyla Amerikan propagandası yapmak isnadını şiddetle reddederiz. Sergiden gayemiz, en kültürlü kişilerce bile bilinmeyen, modern feza çalışmalarını halkımıza göstermekten ibarettir. Biz ne Amerikan emperyalizmini ne de Sovyet sosyalizmini tanıyoruz...”
Daha sonraki yıllar Bandırmalı füzeci gençlerin adları unutuldu. Gençlerin 17 yaşında heves ederek girdikleri yol bir yere bağlanmadı. Hepsi başka iş alanlarına yöneldiler.
Fakat 12 Eylül’de bir dönem kapalı kalan dernek hala faal.
1960’dan beri var olan Türkiye’nin en eski derneklerinden biri Bandırma Havacılık ve Uzay Araştırma Derneği’nin başkanı hala Artuğ Saygıner. Artık 77 yaşında.
Bandırma Havacılık ve Uzay Derneği ile ilgili çıkmış son üç haberin birinden dernek genel kurulunda Artuğ beyin listesinin seçimi yeniden kazandığını öğreniyoruz.
İkinci haberden ise 60 yıl önce uzaya gitmeye çalışan gençlerin kurduğu derneğin belediyeden yer talep ettiğini.
Son haber ise en yenisi. En büyüğü 22 yaşında olan füzelere meraklı Bandırmalı 70 gencin kurduğu Hezarfen Grubu üyeleri kendilerine ilham kaynağı olan Bandırma Havacılık Derneği ve Artuğ Bey’i ziyaret etmiş.
Yeni Bandırmalı füzeci gençlerinkine sadece merak demek de haksızlık olur. Grup, alçak irtifa savunma sistemlerinde kullanılan 25 bin ila 30 bin arasında değişen bir füze üretmiş En son geçen hafta İstanbul’da yapılan Teknofest’te de yerlerini almışlar.
Muhtemelen festivalde düzenlenen füze fırlatma yarışmasında Kirkor Divarcı’nın adının çokça anılıp, hikayenin esas kahramanları Bandırmalı dört gençten bahsedilmemesine üzülmüşlerdir.
Yeni nesle ilham ve cesaret verecek festivalde yapılan konuşmalarda ve çıkan bazı yazılarda Türkiye’de havacılık tarihinin öncü isimleri Nuri Demirağ’ın, Vecihi Hürkuş’un, Kirkor Divarcı’nın adları anılırken, “karanlık eller” ve “dış güçler”in onların çalışmalarını baltaladığı, bu yüzden Türkiye’nin havacılıkta geri kaldığı hikayesine ise bir şerh düşmekte fayda var.
Kulaktan kulağa, copy paste haberlerle kaynaksız referansız dolaşıma girmiş hikayeye göre Kirkor Divarcı’nın evinde şüpheli bir yangın çıkmış ve bütün çizimleri, çalışmaları yok edilmişti. Kulağa heyecanlı gelen, peki sonra neden bir kere daha çizmemiş sorusunu da kimsenin sormadığı bu efsanelerin Türkiye’nin bu alanlarda ilerlemesine bir katkısı olmayacağı açık.
Çünkü Nuri Demirağ’ı, Vecihi Hürkuş’u, Kirkor Divarcı’yı ve Bandırmalı gençleri durduran dış güçler ve karanlık güçler değildi.
Bütün bu isimlerin önüne hepimizin bildiği tanıdığı, milli bürokrasi ve böyle “havai işlere” para ve emek yatırmaya aklı yatmayan yerli zihniyet çıkmıştı.
Onların yaptıkları hatalar, başarısız denemeler, kazalar da çıtayı yükseltmelerinden, başlarına iş açmalarından rahatsız olan idare-i maslahalatçı kifayetsiz muhterisler için takoz koyma vesilesi olmuştu. Yoksa ortada ne dış güç ne de siyasi bir engelleme çabası vardı.
Savaş kahramanı Vecihi Hürkuş’u 1925’de yasa dışı uçuş yapmaktan gözaltına aldıran ve Hava Kuvvetleri’nden istifasına neden olan bir Türk Albaydı. 1937’de onu sürgüne gönderen THK’ydı. 1954’de kurduğu Hürkuş Havayolları’nı yaşadığı kazalar ve uçak kaçırmalar yüzünden kapattıran dönemin DP iktidarıydı. 27 Mayıs 1960’dan sonra üretim tesislerini girip parçalayan darbecilerdi. 1967’de pilotluk lisansını iptal ettiren dönemin Adalet Partili ulaştırma bakanıydı. Hepsi farklı fikirlerden, görüşlerden ama yeniliğe, gelişmeye açıklık konusunda ortak statükocu devlet reflekslerini gösteren, risk almak istemeyen, ilk hatada fişi çeken ortak bir zihniyetin devamlarıydılar.
Vecihi Hürkuş, hatıralarında bu ‘acı hakikate’ dikkat çekmişti:
“Ne acı bir hakikat. Bizden gayri milletlerde bu gibi teşebbüsler ve meydana getirilen eserler yok edilmek tehlikesiyle değil, müteşebbisi takdir etmek, meydana getirilen eseri övmek, eksik tarafları varsa el birliğiyle onu telafi edecek imkanları yaratmak ve her türlü yarım ile yaşatmak gibi milli ve insani duygularla karşılanır...Tıpkı imparatorluk devrinde olduğu gibi meskenet ve atalet rejimleri ve perde gerisi oyunlar maalesef kanuni mevzuat ve amme emniyeti kisvesine sarılıyordu.”
(Vecihi Hürkuş’un hatıratı 29 Ekim 1936’daki Cumhuriyet bayramı törenlerinde paraşütle atlayan ama paraşütü geç açıldığı için yere sert iniş yapan kızı Eribe’nin vefatını anlatmasıyla biter. Kısa bir süre sonra beyin kanaması geçiren Hürkuş, Apollo 11’in Ay’a fırlatıldığı 16 Temmuz 1969 günü vefat etmiştir.)
Yani aslında bugün Türkiye’de hala güçlü olan bürokratik refleksler, şahsi ikbal için ayak oyunları, ehliyet ve liyakatsız kadroların yetenekli insanların ayağına çelme takarak ortalamanın yükselmesini engelleme anlayışı o günlerde de vardı.
O yüzden “neden yapamadık” sorusuna bugün yanlış cevaplar vermek, suçu dışarıya, karanlık güçlere atmak bizi bir yere götürmez.
60 yıl önce insanlığın uzaya roket gönderdiği görüp, Bandırma’da Füze Kulübü kuran gençlerin yaşadığı bir ülke çok daha iyisini hak ediyor çünkü...
Yazarlar
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları










































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
8.11.2025
3.11.2025
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025