Yusuf Kaplan
Danıştay, tek-tip insan yetiştirmek amacıyla dönemin faşist İtalyan ve Alman rejimlerinden ilham alınarak bütün ilk ve orta dereceli okullarda Jakoben yöntemlerle, tepeden, monteleme yoluyla zorla okutulan Öğrenci Andı’nın yeniden getirilmesini sağlamaya dönük tehlikeli, tehlikeli olduğu kadar da ilkel bir karar aldı!
Türkiye’nin bütünleşmeye ekmek kadar, su kadar ihtiyaç duyduğu kritik bir zaman diliminde, toplumda etnik ve ideolojik gerilimleri tırmandıracak böyle bir karar, en hafif ifadeyle, basîretsizliktir. Vesayet rejimini hortlatarak toplumdaki etnik ve ideolojik fay hatlarını büyütecek, fitnenin fitilini ateşleyecek son derece tehlikeli bir karardır bu!
TEZGÂHA BAKIN, TEZGÂHA!
Yakın tarihimizde yaşadığımız İkinci Danıştay Vak’ası’yla karşı karşıyayız: Tıpkı FETÖ tezgâhıyla sahneye konan, ülkedeki kardeşlik iklimini dinamitlemeyi amaçlayan birincisi gibi, ülkenin birliğini, dirliğini, kardeşliğini tehlikeye sokma potansiyeli taşıyor bu karar da.
Birileri, ülkenin sosyal, siyasî, etnik ve ideolojik kaosun eşiğine sürüklenmesi için epey mesai harcıyor, anlaşılan!
Bakın, gündeme bomba gibi düşen, şirazesi olmayan a-sosyal medyada ülkedeki etnik ve ideolojik gerilimi bir ânda tırmandırmaya yeten bu karar, yeni alınmamış, iyi mi!
Nisan ayında alınmış ama şimdi servis ediliyor!
Tezgâha bakın, tezgâha!
YAPILMAK İSTENEN NE, PEKİ?
Birileri, vesayet rejiminin kalıntıları, müthiş bir zamanlamayla, ülkenin kaosa sürüklenmesi için bombanın pimini çektiler!
Yapılmak istenen bir kaç şey var:
Öncelikli olarak, Ak Parti ile MHP arasındaki “ittifak”ın bozulmasını sağlamak.
Bu konuda, her iki tarafın da, basîret çağrısı yapması ve tezgâhı püskürtmesi gerekiyor.
İkinci olarak, Millî Eğitim Bakanlığı’nın, eğitim sisteminde daha katı seküler adımlar atmasını sağlamak, bunun için uygun bir ortam oluşturmak.
Böylelikle 28 Şubat benzeri bir ortam oluşturarak, İHL’lerin kapatılmasından ya da önlerinin türlü şekillerde tıkanmasından başörtüsü yasağının yeniden getirilmesine kadar toplumda infiale yol açacak bir dizi karar alınmasını sağlamak.
Üçüncüsü ve en önemlisi de, eğitim sistemine damgasını vuran ilkel pozitivizm anlayışının çocuklarımızın medeniyet bilincine sahip olmasını imkânsızlaştırdığı mevcut ezberci, testçi, çocuklarımızın zihnini, kalbini ve ruhunu körleştiren, çocuklarımızı robotlara dönüştüren çağdışı ve salaş “eğitim makinası”nın silbaştan değiştirilerek hem medeniyet bilincine ve ruhuna sahip hem de dünyayı iyi tanıyan, dolayısıyla ülkemizin atağa kalkmasını sağlayacak eğitimde devrim niteliğinde adımlar atılmasının önüne set çekmek!
Danıştay’ın kararı, hem ülkedeki etnik ve ideolojik gerilimleri tırmandıracak hem de eğitimde beklenen köklü adımların atılmasını engelleyecek tehlikeli bir karardır.
Sosyal medyada Danıştay’ın kararıyla ilgili yapılan yorumlar, ülkemizin geleceği adına ürküttü beni.
“Türk’üm, doğruyum, çalışkanım demekten niçin korkuyorsunuz? Yallah Bedevilerin arasına!” şeklindeki pespaye “yorumlarla” doldu taştı a-sosyal medya!
Daha da vahimi, Öğrenci Andı’nın, çocuklarımızı bu ülkenin ruhköklerinden uzaklaştırmayı, mankurtlaştırmayı, Batı-perest zihinsel kölelere dönüştürmeyi amaçlayan tastamam faşist bir dönemin izlerini taşıyan tek-tip insan yetiştirme söylemine dayandığını söyleyerek bu çağdışı, ilkel andı eleştiren insanlara karşı iğrenç bir linç girişimi yapıldı.
“Türk’ün ruhu, İslâm’dır; gerisi hezeyandır” şeklinde yazdığım eleştirilerden ötürü İslâm’sız bir Türk kimliğinin şiddetle ve yaygın olarak savunulduğunu gözlemledim.
İşte bu ürperticidir!
“İSLÂM’SIZ TÜRK” PROJESİ!
Bu ülkenin varlık nedeni de, yegâne sigortası da İslâm’dır. Biz, müslüman olduktan sonra dünya tarihini yapmaya başladık. Müslüman olduktan sonra üç kıtada adaletin, hakkaniyetin ve hakikatin bayraktarlığını yapmaya başladık. Ve varlığını etnik kimliğine değil inancına armağan eden bir milletin dünyanın ruhu olduğunu ispatladık.
Bizi ayakta tutan, birbirimize kırdırma girişimlerine rağmen bu tezgâhların hepsini de püskürtmemizi mümkün kılan yegâne kalkanımız, sığınağımız İslâm’dır.
Eğer bu toplum Müslüman olmasaydı, bu ülke çoktan parçalanmıştı. Bunu göremeyen ya salaktır ya da asalak!
İslâm, bu toplumun hem tarih yapan dinamik ruhudur hem de daha insanca, daha âdil, daha kardeşçe, daha evrensel bir gelecek kurma yolculuğunun tek umudu ve şaşmaz ufkudur.
Laikliği topluma tepeden dayatan Vesayet rejimi, bu ülkenin istiklal ve istikbalini tehlikeye soktu: Bin yıldır dünya tarihini yapan bir ülkeyi Batılılaşma / laikleşme projesiyle kendi ruhköklerinden uzaklaştırdı; zihnen sömürgeleşmiş, mankurtlaşmış, yabancılaşmış, soluğu Batı’da almak için can atan metamorfoz yemiş, ruhunu kaybetmiş, iddialarını yitirmiş, sahte aşklar peşinde koşturan ruhsuz kuşaklar icat etti; Türkiye’nin bin yıllık medeniyet birikimini ve ruhunu yok etti ve Türkiye’yi ekonomik olarak da, kültürel olarak da, zihnî olarak da Batılıların uydusu hâline getirerek bu toplumun yeniden tarih yapmasını mümkün kılabilecek medeniyet dinamiklerini dinamitledi, ülkeyi her bakımdan Batı’ya bağımlı hâle getirdi, Batılıların fiilen işgal edemediği ve sömürgeleştirmedi-iyi bu ülkeyi fiilen, zihnen ve rûhen sömürgeleştirdi ve köleleştirdi.
Bu zihnî ve kültürel köleleşmeye son vermek için topyekûn savaşmamız gerekirken, yeniden bu toplumun tarihteki sürgününü uzatmaktan, bu toplumu intiharın eşiğine fırlatmaktan başka bir anlama gelmeyecek tehlikeli işlere imza atmak da, neyin nesi, neyin sesi oluyor, şimdi?
İşte bu nedenle, Danıştay’ın, aldığı o vahim kararı gözden geçireceğini ummak istiyorum.
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020