A.Turan ALKAN
Şu mübarek arife gününde peşinen ifade edeyim ki gerek yogaya gerek yogilere karşı herhangi bir peşin fikir veya husûmet içinde değilim.,
Zevkler ve renkler tartışılamaz. Bazı insanlar yogayı isterlerse bir spor türü veya vücudu ve ruhu rahatlatmak için yapılan meditasyon, hatta işi abartıp din bile saysalar benim için fark etmez. Lehinde veya aleyhinde değilim.
Evet, yüksek burjuvazi muhitlerimizden bir kısmı, ekseriyetle Hindistan mahreçli ve “Guru” namı verilen mübarek şahsiyetlere ziyadesiyle tazimde bulunup, her bir seansı için hayli yüksek meblağlar ödemekle de yetinmeyerek üstüne üstlük üstâdın ayaklarını yıkamak vesaire gibi abartılı muhabbet halleri göstermiş olsalar da neticede kendi bilecekleri bir şeydir. Son günlerde, eski şarkılarından biriyle yeniden tartışma gündemine gelen Orhan baba’nın “Kula kulluk edene yazıklar olsun” mısraında buyurulduğu üzere kula kulluk etmek, bütün çeşitleri ile birlikte nihai kertede şahsi bir tercih olduğu müddetçe zararsız sayılmalıdır. Aklıbaşında Müslümanlar her gün defalarca, “Yalnız sana kulluk eder ve yalnız senden dileriz” diye irade beyanında bulundukları için kula kulluk denkleminin dışında gibi görünüyorlarsa da bu işler hiç belli olmaz ve kime kulluk edileceği meselesinde her daim tetik durmak gerekir.
Dini meselelerin ladini gerekçelerle takdim edilmesini oldum olası sevmem. İnancın isbat edilmesi gerekmez ve isbat edildiğinde zaten inanç olmaktan çıkıp aksiyom filan gibi bir şey olur; halbuki mü’minler gayba, yani mahiyeti haber verilmiş fakat ilmen isbatı mümkün olmayan bir şeye imana davet olunurlar... Mübarek Ramazan’ın cilvesi midir bilmiyorum; netekim yukarıda bahsedildiği üzere ne zaman lâdini bir mevzuuda sizlerle iki satır dertleşecek olsam konu hemen “Din ve ahlâk saati” kıvamında bir yere doğru akmaya başlıyor...
Konunun nereye uzanacağını ârif olanlar az çok anladı. On gün kadar önce “Milli Transandantal Meditasyon Dünyamız”, orta çaplı bir zelzele ile sarsıldı. İddialara göre hayli zamandır bu işi mütebahhirâne yürütmekte olduğu için kendi camiasında “hoca” sayılan bir yoga eğiticisi, eğitim esnasında öğrencisi durumundaki bazı hanımlara tacizde bulunduğu iddiası ile evvela gözaltına alınmış fakat çok geçmeden serbest bırakılmıştı. Mahkeme, zanlı hakkında adli kontrol konulmasına karar verdi; bu ise “serbestsin ama yurtdışına filan gitmek yok ha!” anlamına geliyor.
Buraya kadar hadise, daha önce hayli benzerini yaşadığımız klişelerden birine benziyor, sadece küçük bir farkla: Genellikle bu haberlerde tâcizci kendine “hacı, hoca, şeyh, muskacı, şifacı” süsü veren bir madrabaz dindar tipinde ortaya çıkardı ve bunların akılda kalıcı en son örneğini 28 Şubat günlerinden hayal-meyal hatırlıyor gibiydik. Basınımız bu gibi haberlere çok kızar, “İşte bu dinci takımı hep böyle görmemiş takımından ahlâksızın tekidir” demeye getiren cümlelerle Müslümanların böğrüne böğrüne vurur; bizler de sanki takma sakal ve cübbe ile muska yazan sahtekar şifacıymışız gibi suçlanır, yerin dibine girerdik. Son hadisede klişe biraz değişiyor. Tacizci koltuğunda bu defa kırsal kökenli cahil, arsız ve görmemişin teki bir dinci değil bilakis medeni tavırlı, eğitimli (eğitim şart fakat bazen yetmeyebiliyor!), kültürlü, Evropa görmüş, bilgili bir yoga üstadı bulunmaktaydı. Mağdureler ise ne oldum delisi cahil köylü kadınları değil, eğitimli, kültürlü, varsıl bir takım hanımlar...
Misline farklı versiyonlarıyla bir hayli çok rastladığımız bu olayın diğerlerinden farklı bir boyutu var: Yoga üstadı, mahkeme kararından sonra diğer öğrencileriyle bir basın toplantısı yaparak şikâyetçiler hakkında ilginç tezler öne sürdü. Şikâyetçi kişiler hakkında yoga üstadı, “Bu kişileri yıllardır tanıyorum. Bu tacizin on sene farkına varmamışlar. Ne oldu 2 ay içinde farkına vardı? İfadeleri çelişkili. 4 bayan ‘Taciz yapıldı.’ diyor. Söyledikleri hikâye tacizi imkânsız kılıyor. O şekilde taciz yapılamaz” diyerek bir nevi komploya kurban gittiği iddiasında bulundu.
Üstâd’ın adına franchising anlaşmasıyla yoga eğitimi veren şikâyetçilerden bahsederken üstâd, “Bunlar kanunlara aykırı davranıyorlar. Fiş kesmiyorlar. Kaçak üretim yapıyorlar. Sonuç olarak sadece üyeler zarar görmüyor. Marka da zarar görüyor. Her uyarıda ‘Bizim işimize karışma. Türkiye’nin ekonomisi böyle işliyor. Burada herkes fiş kesmez’ dediler. Bu iki kişi en çok parayı kazanıyordu. Sert tepkiler gelmeye başladı. Her uyarımda bana tehditler yağmaya başladı. Bana ‘Seni rezil ederiz.’ dediler.” ifadelerini kullandı.
Öyle anlaşılıyor ki yoga sektörünün ekonomimize verdiği katma değer payı, câri açığımızı yamayacak derecede olmasa da önemlidir; bilvesile bunu da öğrenmiş oluyoruz.
Buraya kadar işin mahiyeti az-çok belli oldu zannediyorum fakat hadiseyi benzersiz kılan şey, yoga üstadının şu son cümleleri: “Filim gibi darbe girişimi. Bu süreçte internet adresimi çökerttiler. Sitem hacklenmiş zannettim ancak hacklenmemiş. Şifre ile girilerek, engellenmişim. Telefonum dinlenmeye başlanmış. O andan itibaren beni yüzlerce kişi kötüledi ve taciz davaları başlatıldı.” şeklinde konuştu.
*
Yani yoga üstadının savunması temelde şu üç kavrama yaslanıyor: Kumpas, dublaj, montaj!
Bu kavramları bir yerlerden hatırlıyor muyuz? Çok iyi hatırlıyoruz! Aleyhlerinde dönemin AYM’si tarafından laikliğe aykırılıktan kapatma davası açılan, genelkurmay sitesinden darbe tehdidlerine uğrayan bir partinin yöneticileri, sırtlarındaki keçeyi sudan çıkardıktan sonra biraz da utana sıkıla şöyle demişlerdi,
-Türk ordusuna bir kumpas kuruldu!
Hatırladığımız cümlelerden birisi budur ve daha şimdiden tarihe geçmiş bulunuyor; diğeri ise şu cümleydi galiba,
-17 ve 25 Aralık’ta hükümete karşı darbeye cür’et edildi!
Bir başka cümle ise bir babayla oğlu arasında geçen bir konuşma hakkındaydı ve şöyle, değerlendirmeye konu olmuştu.
-Bunların hepsi düblaj ve montaj!
İki-üç ay kadar sonra üyeleri elden geçirilen bir resmi bilim kurulu, hayrettir konuşmaların düblaj ve montaj olduğuna dair ilmi rapor vermiş, ayrıntılara girmeyi ise nedense lüzumsuz bulmuştu!
*
Darbe, düblaj, montaj: Eğer yeterince güçlü iseniz bu gerekçeleri öne sürerek aklanamayacağınız hiçbir dava yoktur. Ünlü yoga üstadı hakkındaki şikayet davası henüz devam etmekte olduğu için bu mesele hakkında müsbet-menfi bir imâda bulunmam, mevcut anayasamızın 138. Maddesi hükmünce yakışık almaz...
Velakin hâlâ sürmekte olan davaları geçtik de, henüz başlamamış davalar hakkında bile demediğini bırakmayan, mahkemenin hükmünü daha ilk günden tayin eden, beğenmediği mahkeme kararlarını ise, “Bu hakimler paralel zaten” diye yerin dibine sokan ayrıcalığı bu ülkede sadece başbakana tahsis edilmiş görünüyor.
Anlayacağınız yanlış düzeltmek, yoga sektöründeki başıboşluğa gelinceye kadar gün akşam olur.
Haydi hayırlı bayramlar!
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016