Melih ALTINOK
ULUDERE’DE 34 kişinin yaşamını yitirdiği bombalı saldırı sonrası hükümetin eksik bilgilendirildiği iddia ediliyor
AKP, CHP, MHP ve BDP’li vekillerden oluşan TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun Uludere heyeti, 34 kişinin yaşamını yitirdiği bölgeye bir inceleme ziyareti düzenleyeceğini duyurdu. Ancak Çarşamba gecesi Ankara’dan bölgeye hareket etmesi planlanan heyetin, akşam saatlerinde olumsuz hava koşulları nedeniyle ziyaretin iptal edildiğini duyuruldu. Haber üzerine heyeti izlemeye hazırlanan gazeteciler de programlarını iptal ettiler. Heyetin iptal kararını, Ankara’dan uçakla ulaştığım Batman’da aldım. Ancak yola devam etmeye karar verdim. Ne var ki hava gerçekten sıkı muhalefet ediyordu. Batman’ın ardından geldiğim Siirt’te kar nedeniyle mahsur kaldım. Perşembe sabahı zorlu bir yolculuğun ve adımbaşı “kontrollerin” ardından Güçlükonak üzerinden Şırnak’a vardım. Oradan da katliamın yaşandığı Roboski’ye geçip, yakınlarını kaybeden ailelerle, saldırıdan sağ kurtulan Servet Encü ile ve bazı yerel kaynaklarla görüştüm.
Tek engel kar olsun
Olay hakkında bugüne değin pek çok şey yazılıp çizildi. Ancak katliamın aydınlatılmasını sağlayacak kritik sorular hâlâ cevap bekliyor. Bunlardan bazıları olayın ardından geç tepki veren hükümetin eleştirilen bu tavrının altındaki nedenleri de anlaşılır kılıyor. Yakınlarını kaybeden köylülerin yanı sıra resmi yetkililer de olayın aydınlatılması için hevesliler. Yeter ki hükümet cephesinden ve Meclis’ten kararlı ve samimi bir adım gelsin. Zira bu irade, bölgenin önümüzdeki dönemde atmosferini belirleyecek kadar hayati öneme sahip.
Ben de Roboski’deki görüşmelerimin ışığında, yarın bölgeyi ziyaret etmesi beklenen TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na yardımcı olabileceğini düşündüğüm bazı noktaları derledim.
Tüm yetkililer kapsama dışında
Katliamın yaşandığı Türkiye-Irak sıfır noktasının hemen dibindeki Roboski’ye vardığımda beni 13 yaşındaki tek oğlunu ve iki kardeşini kaybeden Mehmet Encü ve eşi karşıladı. Kaçak güzergâhının başlangıcı, evlerinin önündeki patika yolda konuştuğum Mehmet Encü 1999 yılında Kuzey Irak’taki bir operasyonda gazi olmuş. Yüzünde mayın şarapnellerinin izleri var.
Mehmet Encü, jetlerin ilk bombalamasında kurtulan Servet Encü’den gelen telefon üzerine ikinci bombalamaya kadar geçen 40 dakikalık sürede yetkililere ulaşmaya çalıştıklarını ancak tüm aramaların sonuçsuz kaldığını söylüyor. Yolda tertibat alan askerin başındaki Vehbi isimli başçavuş ise kendilerine Servet Encü’nün söylediklerinin doğru olmadığını, kaçakçıların parmağının bile kanamadığını söylüyor. Bu bilgi bölük komutanı başçavuşa nerden geldi? Yerel kaynaklar, askerin yolda aldığı tertibatın ve sıfır noktasına yakın bölgedeki pusunun, Bahoz Erdal lakaplı Fehman Hüseyin’in bölgede olduğuna dair “genel istihbaratın” gereği olduğunu ve bir gün öncesinde planlandığını belirtiyorlar. Yerel askeri unsurların bilgilendirilmediğini, rutin bir uygulamaya çıktıklarını düşündüklerini, bu yüzden başçavuşun ifadesinin manipülasyon olmadığını söylüyorlar. Ancak başçavuşun köylülerin uyarısını niçin üstlerine iletmediği sorusu hala yanıtsız. Asıl önemli soru ise nasıl olup da Şırnak Valisine, korucubaşına, muhtara ve vekaleten göreve bakan Sınır Alay Komutanı Albay Hüseyin Onur Güney’e saldırı anında ulaşılamadığı.
Saldırıdan sağ kurtulan Servet Encü ve Roboskili köylüler, en ufak bir asayiş olayında gerek kaymakamlık, gerekse askerler ve polis tarafından kendileriyle irtibata geçildiğini söylüyorlar. Bu olayda yetkililer tarafından aranmak bir yana, tümünün telefonlarının kapalı olmasının son derece garip olduğunu belirtiyorlar.
Komutan neredeydi?
Gülyazı Sınır Alay Komutanlığı’na katliamdan iki gün önce vekaleten bakmaya başlayan Albay Hüseyin Onur Güney’in köylülerin yaşamını yitirdiği saldırı esnasında Tugay’da olmadığını iddia ediyor. Ancak Taraf ’a konuşan görgü tanıkları komutanın tugayda olduğunu söylüyorlar. Eğer öyleyse komutan bunu niçin gizliyor? Olaydan hemen önce tugay komutanın yanında 3 siville bölgede olduğuna dair bazı görgü tanıklarının ifadesi var. Bu iddia komutana soruldu mu?
Sorumluluk Van’daki Kolordu’da
İlk saldırıda kurtulup köylüleri telefonla haberdar eden Servet Encü, her zamanki gibi o gece de Tugay’dan top atışı yapıldığını söylüyor. Bu atışlar adeta rutinmiş. Ancak yerel kaynaklar, Karargâh’a gönderilen ilk raporda bu bilginin yer almadığını iddia ediyorlar. Hatta geç açıklama yapmakla (Erdoğan olaydan iki gün sonra kameraların karşısına geçmişti) Başbakan Erdoğan ve hükümetin, saldırıyı takip eden ilk saatlerde top atışından ve askerin kapamapususundan haberdar edilmediğini çünkü yerel askeri yetkililerin ilk hazırladığı ve karargaha gönderdiği raporda bu bilgilerin yer almadığı iddia ediliyor. Bu bilgilerin olayın ardından görevinin başına dönen Albay İnan tarafından ayrıntılandırıldığı ve bu notun ardından Başbakan Erdoğan’ın açıklama yaptığı belirtiliyor.
Yerel kaynaklar, kaçakçıların hareketliliğine dair Heron görüntülerinin Şenoba’da, Şırnak’ta ve Van’daki kolorduda eş zamanlı izlendiğini belirtiyorlar. Ancak aynı kaynaklar, hava harekatlarının yerel askeri unsurların bilgisi dahilinde gerçekleşmediğine, olayın Van’daki Kolordu Komutanlığı’nın sorumluluğunda, Karagâh’ın onayıyla gerçekleştiğini iddia ediyorlar.
Herkes canlı izledi
Sınırdaki sıfır noktasına bir kilometre kala pusu kuran askerlere, hava harekatı yapılacağına dair bilginin saldırıdan 5 dakika önce geldiğine dair tanıklıklar ve saldırı başladığı anda olay yerine doğru yürüyen köylülerle dönüş yolundaki askerlerin karşılaşması da bu iddiayı doğruluyor. Askerlerin ve Vehbi isimli başçavuşun köylülere ilk anda yaptıkları “kaçakçılara herhangi bir müdahale yok” telkinleri de bu iddiayı destekler nitelikte. Roboski köyünde tertibat alan bazı düşük rütbeli askerlerin ancak ilk bombalamanın ardından Uludere Kaymakamı Naif Yavuz’u arayıp ne olduğunu sordukları belirtiliyor. Operasyon öncesi Kaymakam Yavuz’un hiçbir askeri yetkili tarafından bilgilendirilmediği, kaymakamın bomba sesleri üzerine ilgililere ulaşmaya çalıştığı da iddialar arasında.
Gerek yerel kaynaklar, gerekse köylüler, bombalama öncesi istihbarat akışında PKK’nın rolü olabileceğine dair kuşkularını da ısrarla dile getiriyorlar. Irak sınırının hemen öte yakasındaki Haftanin Kampı’na çok yakın olan Roboski’nin, PKK’nın güneydeki en önemli geçiş kapılarından olduğu belirtiliyor. Bahar öncesi PKK’nın bu bölge üzerindeki Heronlarla sağlanan denetimi gevşetmek için, askerlerin de istihbarat amacıyla yararlandığı bazı muhbirleri manipüle etmiş olabileceği iddialarını dillendiriyorlar.
Artık kaçağa gündüz gidiliyor
Köyde mihmandarlığımı yapan Hakan Encü henüz 7 sınıf öğrencisi. Bombalamada 18 yaşındaki ağabeyi Aslan Encü’yü kaybetmiş. Zaten Roboski’de yakının kaybetmemiş tek bir insana rastlamak mümkün değil. Küçük yaşına rağmen kocaman bir adam edasıyla konuşan Hakan da birkaç kez kaçağa çıkmış. Katliamın ardından artık kaçağa gündüz gidildiğini söylüyor. Saldırıdan sonra okuluna ara vermek zorunda kaldığını belirten Hakan, o günden beri köyün adeta hayalet şehre döndüğünü anlatıyor. Bazı ailelerin karlar eridikten sonra göçüp kötü anılarını geride bırakmak istediğini söylüyor.
Emine Hanım hoşgelir sefa gelir
B aşbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın önümüzdeki günlerde Uludere’ye bir ziyaret yapacağına dair haberleri hatırlattığımız köylüler, acılarını paylaşmak için gelen herkese kapılarının açık olduğu söylüyorlar. Servet Encü de, “Emine Hanım’ın başımızın üstünde yeri var” dedikten sonra olayın aydınlatılmasına dair beklentilerini diye getirmek için Başbakan Erdoğan’a şu sözlerle sesleniyor: “Sayın Başbakan ‘tek devlet, tek bayrak, tek vatan’ diyor. O uçaklar tek devletindi, biz bu tek devletin vatandaşı değil miyiz? Hesabını versinler. İstediğimiz tek şey insanlık. Küçücük öğrenciler bombayla öldürüldü. Bu çocuklar onun da çocuğu değil mi?”
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları


























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019