Sezin ÖNEY
Bugün, “İskoçya, bağımsız bir ülke olmalı mı” sorusu yanıtını bulacak.
Cevap ne olursa olsun, bağımsızlığın hemen tüm altyapısı tamam gibi. Yani, ola ki, İskoçya’nın bağımsızlığına “evet” yanıtı verilirse, “peki, şimdi ne olacak” gibi bir durum yok ortada... Yeni anayasa süreci, devlet kurumlarının nasıl oluşturulacağı; hepsi planlanmış durumda. Bu da, büyük bir siyasi titizlikle yürütülen referandum sürecinin bir gereği; hem bağımsızlık yanlıları hem karşıtları, konuyu fazlasıyla ciddiye alıyor.
Bir tahayyül olan “Bağımsız İskoçya”nın, Türkiye’den daha planlı programlı bir geleceği var şu aşamada bile...
İskoçya’da “Britanyalı geleceği” savunan, “Beraber Daha iyi” kampanyasını yürüten başlıca isimlerden İşçi Partisi Edinburg Milletvekili Alistair Darling’in dediği gibi, “Evet oyundan dönüş yok”.
Ama, bağımsızlık kavramı zihinlerde ve duygularda bu denli “somutlaştığına” göre, artık klasik manada “Birlik” kavramına dönmeye de imkân yok. 300 yıllık geçmişi olan “Birleşik Krallık” kavramı, yok oluyor.
Bu süreçte de, özellikle yeni nesiller önemli rol oynuyor.
2011’de yapılan resmî bir araştırmaya göre, İskoçya’da nüfusun yüzde 62’si, kimliğini “sadece İskoç” olarak tanımlıyordu. Bu oran, 10 ila 14 yaş arasındaki İskoçyalılarda yüzde 71’e çıkıyordu. 2011’de bu araştırmada, “İskoçluğunu” vurgulayan çocuklardan bazıları şimdi, “gençler” olarak oy veriyor.
Türkiye’de de, Kürt çocuk ve gençler arasında, “kimliklerine” vurgunun daha yüksek olduğuna hep dikkat çekilir. KCK soruşturmaları öncesi, yani beş yıl kadar hapis yatmadan önce, 1970’li kuşaktan olan Kürt siyasetçilerden Fırat Anlı, “Biz son kuşağız. Bizden sonrakiler duygusal kopuş içinde” diyordu. 2009’da Hasan Cemal ve Cengiz Çandar’ın “Barış Süreci” ile ilgili yaptığı röportaj serisi esnasında Anlı, DTP Diyarbakır İl Başkanı idi. Aradan geçen beş yılda, DTP’den tutun sürece, her şeyin adı değişti; o zamanın çocukları “genç” oldu.
İnfakto Araştırma, Türkiye’de metodolojik donanıma sahip, en iyi çalışan kamuoyu araştırma şirketlerinden; Açık Toplum Enstitüsü ve Boğaziçi Üniversitesi’nden Hakan Yılmaz için gerçekleştirdikleri “Çözüm Süreci” algıları, “Türkler” ve “Kürtler”in soruna, kendilerine, birbirlerine bakışlarını inceledikleri bir çalışmanın sunumunu önceki gün yaptılar.
İskoçya’da bağımsızlık tartışmaları sürerken, Türkiye’de de, bir yanda “Kürt Sorunu yoktur/ terörle mücadele en iyi çözümdür” diyen bir kitle (yüzde 28,4) ve “Ayrılma en iyi çözümdür” diyen bir diğer kitle (yüzde 22) öte yanda. Arada, “en iyi çözümü”, “ekonomik kalkınma” olarak adlandıran bir de başka grup (yüzde 23,1) gözüküyor. Ancak, “Kültürel hakların tanınmasını” çözüm yolu olarak görenlerin oranı, sadece yüzde 13,3. Kürtler arasından, “ayrılığı” destekleyenlerin oranı ise, yüzde 30.
Profesör Hakan Yılmaz, şöyle diyor: “2010’dan 2014’e en büyük değişiklik, Türklük dışında bir etnik kimliğe daha sahip olduğunu belirten yüzde30’luk kitlenin Türk kimliğinden uzaklaşması ve kendi etnik kimliğinin ağırlığının artması...”
Türkiye’deki bu oranlar, tıpkı dünyada olduğu gibi, “ulusal kimlik” sorunun giderek karmaşıklaşan doğasının bir işareti aslında.
Katalanlar ve Kuzey İrlandalılar da, İskoçya’daki referandum sürecini büyük ilgi ile takip ediyorlar. Oysa, “bağımsızlık” için gerçekleştirilen ilk referandum, İskoçya’nınki değil. 1957’de Gine ile başlayan, “bağımsızlık referandumları” tarihinde, son olarak 2011’de gerçekleşen Güney Sudan referandumuna kadar 30’u aşkın oylama var.
1980 ve 1995’te Quebec’te gerçekleşen bağımsızlık referandumları, belki de bu referandumlar silsilesinin en çok üzerine konuşulan örneklerinden --fakat, daha önce İskoçya’nınki kadar “ilgi çeken”, “etki yaratan” bağımsızlık oylaması olmadı diyebiliriz.
10 Eylül’de Katalonya’nın “başkenti” Barselona’daki “ulusal bayram” Diada’nın kutlamaları sırasında, yüzbinlerce kişi, “V” harfi şeklinde sıralandı. Katalanca, “votar”; “seçim” demek --“V” de onun için...
Yaklaşık iki milyon kişinin katıldığı kutlamalarda, slogan da “Ara es l’hora” idi. Yani, “O zaman şimdi”.
Katalanların yüzde 80’i, bağımsızlık için referanduma gidilmesini istiyor.
Katalanlar arasında, 2004’te bağımsızlığı destekleyenlerin oranı yüzde 13,9 iken, bugün yüzde 45,2.
Katalonya nüfusunun, yüzde 20’si federal devleti ve yüzde 23’ü de “bölgesel özerkliği” destekliyor.
Karmaşık sorunların da, “basit çözümleri” yok.
Yazarlar
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKABD’nin “özeleştiri” yapacağı günlerden korkalım 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024