Aydın ENGİN
Neydi o öyle?..
“Şöyle bir göz atayım” diye oturduğum televizyonun başına beni mıhlayan, neredeyse bir saat ekrana çivileyen TBMM “açılış - kapanış”ının canlı yayınından söz ediyorum…
Bir cumhurbaşkanı Meclis açılışında konuşuyor. Eh doğal. Meclisleri ağır ve okkalı bir konuşmayla cumhurbaşkanları açarlar.
Ama bu defa öyle değil. Kürsüde bir cumhurbaşkanı var ve önüne gelene laf yetiştiriyor. Kimini azarlıyor, kimine posta koyuyor, kimilerine başöğretmen edasıyla akıl veriyor…
Bence TBMM tarihinde sahiden de “tarihi” bir oturumdu.
Ahmet Hakan kardeşime dört “görevli yarma”nın saldırmasının, Hasan Cemalkardeşimi bir ay içinde ikinci kez savcı karşısına sürükleyen “Cumhurbaşkanı’na hakaret” dizisinin öfkesi ile tam tadını çıkaramadık. Ama kaçırılacak gösteri değildi.
Denk geldi, kaçırmadım…
İsmet İnönü cumhurbaşkanıyken küçüktüm, hatırlamıyorum. Ama Celal Bayar’dan itibaren bütün cumhurbaşkanlarını yetişkin yaşlarımda gözledim; kimilerini gazeteci olarak daha da yakından tanıdım. Valla “böylesi”ni hiç görmedim…
Eskiler “Ağır ol molla desinler” derler ya. Ben de neredeyse “Ağır ol cumhurbaşkanıdesinler” diyecektim. Sonra nasıl olsa öğüdüm işe yaramayacak diye vazgeçtim.
***
Ama kabul edin perşembenin gelişi çarşambadan belliydi.
Erdoğan “Heyt, ben Kasımpaşalıyım” diye naralanıyor, başı belada medya patronu can havliyle “N’olmuş. Ben de Kelkitliyim” diye ses yükseltiyor; ardından bir başkası kasketi kafasına geçirip, paltoyu omuzuna atıp, eline tespih alıp racon kesiyor; Osmaniyeli olduğu bilindiğinden cümleyi “Ben Karagümrük’e sevdalıyım” filan diye kuruyor…
Yakında siyaset esnafının ortalığa dökülüp “Hooooop ben Şebinkarahisarlı Mustafa… Bana Şereflikoçhisarlı Kemal derler… Anlı şanlı Keşanlı Ali… Karamürselli İsmail… Afyonkarahisardan Süleyman” filan diye naralanmalarıyla karşılaşırsak hangimiz şaşıracak?
Tamam, eski zaman valilerinin, mebus, vekil, bakan bakmayan tayfasının üstlerine geçirdikleri o “devlet adamı” kılıfından oldum bittim hoşlanmadım. Suratlarındaki “devlet adamı ciddiyeti”nin arkasının ne kadar kof, ne kadar sığ olduğuna meslek yaşamımda çok tanık oldum. Ama devletin en tepesindeki makama oturan bir zatın, Meclis açış konuşmasında önüne gelene cevap yetiştirip fırça attığına, terörü lanetleme bahanesiyle 6 milyon seçmenin oyuyla Meclis’e girmiş bir siyasi örgütü alenen aşağıladığına, üstelik bütün bunları neredeyse bir mahalle kabadayısı üslubuyla yaptığına da bugüne kadar tanık olmadım…
***
Bence bu işin zembereği boşaldı; çivisi çıktı. Yakında zaten kol gezen Osmanlı hayranlığı ile başında öne yıkılmış fes, belinde kuşak, kuşakta sapı görünen bir saldırma, bol paça pantolon, üstte yelek, omuzda ceket, ayakta sivri burun pabuçlarla “Heeeeeyt, anamı kesen ben, babamı kesen ben, kız kardeşimin ciğerini çıkarıp doğrayan yine ben. Var mı lan bana yan bakan” diye dolananlar görürsek şaşmayalım.
Ondan sonra da sıra çengi çigana gelir, kanto başlar:
“Kapısı kapıma bakar / bakışı yüreğim yakar / Kasımpaşa kızları / Yumurtaya kulp takar”…
Ya hey…
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021