Ayhan ONGUN
7 Haziran seçimlerine bir ay kala siyasi partiler seçim beyannamelerini açıkladılar.
Gerçi toplum olarak bizim böylesine derinlemesine araştırmalar, analizler yaparak tercih yapma gibi bir alışkanlığımız olmasa da algı yaratma konusunda yine de seçim bildirgelerindeki vaatler etkili olabilir.
Seçimlerde yarışacak dört belirleyici partinin açıkladığı seçim bildirgelerine baktığımızda aslında çok büyük farklılıklar, yeni ve dikkat çekecek projeler görmek pek mümkün değil.
Yeni anayasa ve başkanlık sistemini öne çıkaran AK Parti,” özgürlük için güvenlik” kavramına vurgu yaparak, toplumda çok fazla tepki alan İç Güvenlik yasasının olumsuz izlerini silmeye çalışıyor. AB hedefini sürdüren, dış politikada “kazan-kazan “ politikasını öne çıkaran AK Parti, ekonomide uzun vadeli projeksiyonlarla “ güçlü toplum” amacını öne çıkarmaya çalışıyor.
CHP nin bildirgesinde en çok dikkat çeken konu, “vesayet kurumlarıyla olan ilişkisinden kurtulma çabaları”. Kendi içinde daha tutarlı söylemler yer alsa da “anayasanın başlangıç ilkelerinin korunması” endişesini korumaya devam ediyor.
“Sürdürülebilir kalkınma-sosyal devlet” anlayışını özellikle öne çıkarmaya çalışan CHP de Kılıçdaroğlu’nun her konuşmasında dile getirdiği “4 yıl için yetki istiyorum” söylemi, programın kısa vadeli yapıldığı izlenimi veriyor.
“Sivil toplumun demokratik yaşama aktif katılımını” önemsediğini söyleyen CHP, parlamenter sistem konusundaki ısrarını da sürdürüyor. Kamu müdaheleciliği, beyannamenin dikkat çeken konularından birisi.
Dış politikadaki çelişkiler CHP için yine önemli bir handikap.
“Suriyeli sığınmacıları ülkelerine göndererek huzur içinde yaşamalarını sağlayacağız”türünden talihsiz ifade, iktidar partisine verilmiş önemli bir koz ve hatta gaf olarak kullanılabilir.
Sanki çok aceleye getirilmiş bu tür söylemler, seçim kampanyaları öncesi CHP yi sıkıntıya sokabilir.
“Ses ver Türkiye” sloganıyla yola çıkan MHP nin bildirgesinde doğrusu ben pek yeni bir şey bulamadım. Kürt sorununu kabul etmeyen, başörtüsü konusuna hizmet görenler açısından temkinli yaklaşan, işsizliği baş sorun olarak öne çıkaran; biraz popülist, birazda özensiz bir program.
Her şeye rağmen mevcut siyasi konjektürden kaynaklı olarak gerek AK Parti, gerekse CHP den kayabilecek oylarla seçimde oylarını artıracak gibi görünüyor.
HDP, daha doğru bir deyimle BDP ağırlıklı emek ve özgürlük bloğu; önemli ve yaşamsal bir risk alarak ilk kez seçimlere parti olarak giriyor.
Eşbaşkan Selahattin Demirtaş’ın kişisel sempatisi ve samimi söylemlerinden azami faydayı sağlamaya çalışan HDP den doğrusu daha ayrıntılı ve zengin bir seçim bildirgesi bekliyorduk.
Gerçi, bildirgeyi iki bölümde kamuoyuna sundular ve bir bölümünü yalnızca kadınlar, kadın hak ve sorunlarına ayırarak bir farkındalık yarattılar.
Türkiye partisi olma ve ülkenin tüm bölgelerine yönelik çözüm önerileri de bildirgenin dikkat çeken bir yanı.
“Merkezi Kalkınma Fonu”ve” katılımcı toplum ekonomisi” gibi halkımızın pek alışık olmadığı kavramlara bildirgede yer veren HDP, “çok ortaklı modern, demokratik işletmeler ve kooperatifler” projesini de ilgi çekecek bir konu olarak bildirgesine koydu.
Bu genel değerlendirmeden sonra, seçim beyannamelerinin ortak yanı nedir desek, ilk akla gelen konu ekonomik tedbirler diyebiliriz.
Bütün siyasi partiler, özellikle de ekonomik vaatlerinde adeta AK Parti taklitçiliğine yönelmişler.
AK Partinin ekonomik politikaları yanlış demek yerine,” biz ondan daha fazla vereceğiz” teması işlenmiş.
Yokluk ve yoksullukla mücadele, işsizliğin azaltılması, istihdam yaratılması, üretimin artırılması, adil gelir dağılımı, vergi adaletsizliğine çözüm konularında somut ve halkta karşılık bulacak projeler ne yazık ki yok.
Sorunların tespitini sıralamayı çözüm olarak göstererek bir bakıma çaresizlikte ortaklaşmışlar.
Devlet olanaklarıyla vatandaşı ayakta tutmak yerine, onlara iş ve yatırım imkanı sağlamak gerekir diye iktidarı eleştiren muhalefet partileri de popülist sosyal projelerle toplumun gazını almayı hedeflemişler.
Sonuç olarak kamuoyuna açıklanan seçim beyannamelerinde demokratikleşme, yeni anayasa ve ekonomik tedbirler konusunda kimi ortak politikalar yer alsa da, görünen o ki, seçimler sonrası yeni dönemde Türkiye yi ve halkımızı önemli sorunlar bekliyor.
Bu sorunların çözümüne yönelik çok özel, özgün, ülke koşullarına ve halkın beklentilerine yönelik yeni politikalar, umut veren projeler yok.
Yine de umarız; barış, demokrasi ve haklar, özgürlük alanlarının genişletilmesi, eşit yurttaşlık gibi kavramların yer bulacağı, siyasi partiler, seçim yasalarının yeniden düzenleneceği, barajın kaldırılacağı, vatandaşlık kavramının evrensel kriterlere uygun şekilde yer alacağı yeni, sivil, çağdaş bir anayasa yapılması konusunda oluşan toplumsal uzlaşıdan vazgeçilmez.
Yazarlar
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020