Ayhan ONGUN
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı ve Maltepe mitingiyle sona eren Adalet Yürüyüşü, kayda değer herhangi bir olay ya da provakasyon olmadan tamamlandı.
Kuşkusuz adalete güvenin her geçen gün biraz daha azaldığı, yargı sisteminde yapılan değişikliklerin toplumun birçok kesimince kabul görmediği, üstüne üstlük 15 yıldır aynı partinin iktidarda olmasının verdiği rahatsızlıklar nedeniyle böyle bir eylemin CHP tarafından çok uzun yıllar sonra ilk kez yapılıyor olmasının da heyecanıyla, ilgi görmesi kaçınılmazdı.
Organizasyonu gerçekleştirenlerin titiz çabalarını, yoğun emeklerini, uzlaşmacı tutumlarını da göz ardı etmemek gerek.
Kılıçdaroğlu’nun ilerleyen yaşına rağmen gösterdiği yüksek performans, kullandığı dil ve kucaklayıcı yaklaşımı onu parti içi muhaliflerine karşı da çok güçlü hale getirdiği gibi, belki de ilk kez bir genel Başkan’dan çok lider olarak ön plana çıktı.
Demokratik ülkelerde yürüyüş de dahil, bu tür protestolar en temel insan haklarından olduğu gibi, bu hakkı kullananların güvenliğini sağlamak da devletin en temel görevlerinden sayılır.
Bu ikili yanıyla ele aldığımızda gerek katılımcıla, gerekse devlet önemli bir sınav verdiler ve ilk kez Türkiye de böylesi kitlesel bir eylem kimsenin burnu kanamadan gerçekleştirildi.
CHP Genel Başkanı kemal Kılıçdaroğlu’nun yürüyüş sonrası söylediği bir söz önemli bir gerçeği açıklıyordu.”Şimdiki CHP, eski CHP değildir.”
Gerçekten de eğer bu tespitin arkasında durur ve çevresindeki siyaset baronlarından etkilenmezse, Kılıçdaroğlu için çok önemli bir fırsat doğmuştur.
Bu yürüyüş bir gerçeği daha CHP de aktif politika yapanların yüzüne çarpmıştır.
Bu ülkede hiç kimse diğerinden üstün değildir. CHP li olmak, laikliği savunmak, cumhuriyet değerlerini koruduğunu sanmak, Atatürk’ün kurduğu parti olmak, kimseyi devletin sahibi yapmayacağı gibi, cumhuriyeti ve değerlerini korumak tek başına kimsenin değil, tüm yurttaşların ortak sorumluluğundadır.
Şimdiye kadar kendilerini bu ülkenin asli unsurları, devletin sahibi, cumhuriyetin koruyucusu gibi görenler; Adalet Yürüyüşüyle birlikte, yalnızca herkes gibi eşit birer yurttaş olduklarını kavramışlardır, umarım.
Adalet isteyen herkesin, öncelikle kendi özel yaşamında adil ve de adaletli olması gerektiğini anlamaları ve ona göre davranmaları gerekir.
Adalet yürüyüşüne katılarak gözlemlerini aktaran hukukçu arkadaşım Ercan tatar’ın miting sonrası Bostancı dolmuş durağından aktardıkları çok ilginçti.
Günboyu; “Hak, hukuk, adalet “diye bağıranların dolmuş durağında birbirlerinin önüne geçmeye çalışarak, başkalarının sırasını ve hakkını almaya çalışmaları bile adalet kavramını yeterince içselleştiremediğimizin önemli bir göstergesi değil mi?
Keza belediye otobüsünde hareket saatinden önce kalkması için şoföre baskı yapan, hakaret eden “bu otobüs halkın ve biz istediğimiz zaman kalkmak zorundasın” şeklinde hiç de adil olmayan bir davranış sergilemelerine ne demeli!
Oysa asıl halk, otobüsün şoförü ve kendisine verilmiş bir hareket çizelgesine göre davranması gerekiyor. Ve şoför de görevini yapıyor.
Anlaşılan o ki; kimi üstenci elitlerimiz hala eşit yurttaş olmayı içlerine sindirememişler.
Demem o ki; tek başına adalet istemek yetmiyor.
Adalet isteyenin en başta kendisinin adaletli davranması, adil olması gerekiyor.
Şimdi Kılıçdaroğlu’na düşen en büyük görev, CHP yönetimini bu üstenci, şımarık, elit tayfadan temizlemesi!
Tam da halkla bütünleşen bir tutum, halkta karşılık bulan projeler, halka dokunan politikalar uygulanması gereken bir dönemde, bu ayrık otlarından kurtulmak, kibirli modernistlerden arınmak zamanıdır.
Adalet yürüyüşü boyunca, şiddetten uzak duran, provakatif eylemlere fırsat verecek söylemlerden kaçınan CHP yönetiminin, oluşan bu güçlü sinerjiyi, iktidara yürüyecek bir toplumsal enerjiye dönüştürmek için çok dikkatli davranması gerekir diye düşünüyorum.
Son günlerde Adalet Yürüyüşü eylemini, !5 Temmuzun yıldönümüne yönelik yapılacak etkinliklerin alternatifi gibi göstermeye çalışan kimi ayrılıkçıların, bozguncuların oyununa gelinmemeli.
Böyle bir yaklaşım, hem 15 Temmuz hain darbe girişiminde yaşamlarını yitiren şehit ve gazilerimize saygısızlık anlamına gelir, hem de demokratik bir protesto eylemi olarak Türkiye siyaset tarihinde yer alacak bu önemli ve anlamlı eyleme gölge düşürmüş, itibarsızlaştırmış oluruz.
Elbette eşit yurttaşlık temelinde, özgür ve demokratik bireyler olarak Adalet istemek en doğal hakkımızdır. Ancak bir kez daha altını çizmekte yarar var. Adalet hepimiz için gerekli ve önce kendimiz adil olmak, adaletli davranmak zorundayız.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020