Cemile Bayraktar
Afganistan’daki savaşı ele alan insan hakları örgütlerinin raporlarında, akademik çalışmalarda, haberlerde Afganistan’daki durum hep “terör” üzerinden ele alınır. El-Kaide, Taliban gibi örgütlerin terör saldırıları, bu saldırıların Batılı ülkeleri bölgeye davet etmesi konusu üzerinden ele alınan meselede, artık örtülemeyecek, kapatılamayacak boyuta gelindiğinde ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin sivillere yönelik katliamları da satır aralarında konu edilir. Haksızlık etmemeli, Batı kaynaklı haber ajanslarının ülkeye giren yabancı güçlerin öldürdüğü sivilleri haber yaptığı da olmuştur. Ancak buradaki diğer önemli problem, bu sivil katliamlarının ortaya çıkmasına rağmen katliamların faillerinin hak ettikleri cezaları almamasıdır. Durum böyle olunca da katliamların ardı arkasının kesilmemesi noktasında işgalcilere bir çeşit dolaylı ruhsat verilmiştir.
11 Eylül 2001 saldırılarından hemen sonra 7 Ekim 2001’de ABD ve İngiltere’nin oluşturduğu Koalisyon Güçleri, Afganistan’a karşı ‘Kalıcı Özgürlük Operasyonu’ adı altında askerî bir operasyon başlatmıştı. NATO öncülüğünde 31 ülkenin katılımıyla Uluslararası Destek Gücü (ISAF) oluşturuldu. Ekim 2008'de 50,700 ISAF gücü Afganistan'da konuşlanmıştı. Bunlardan 26'sı NATO üyesi, 10’u NATO partneri ve 5’i NATO üyesi ve partner olmayan ülkelerden oluşuyordu. Dönem itibariyle Afganistan’da 90 bin askerle en fazla asker sayısına sahip olan ülke ABD idi. ISAF, 2014 Aralık ayında operasyonlarını durdurmuştur ve dağıtılmıştır. Ancak ISAF bünyesinde Afganistan’da işlenen savaş suçlarına dair haberlerin ardı arkası gelmemektedir.
Savaş suçu, askeri ya da sivil kişilerin, savaş kanunlarını ihlal etmesi nedeniyle uluslararası ceza hukuku çerçevesinde cezalandırılabileceği suçtur. Bu suçlar, sivil halkın öldürülmesi, kötü muameleye tabi tutulması, zorla çalıştırılması, savaş esirlerinin öldürülmesi ya da kötü muameleye tabi tutulması, rehinelerin öldürülmesi, kamu ve özel kişilerin mallarının yağmalanması, gereksiz yere şehirlerin yakılıp yıkılması gibi eylemler olarak ifade edilebilir. Savaş suçları, Temmuz 2002’de kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından incelenmektedir. Ancak ABD, Çin ve İsrail, mahkemeye karşı eleştirilerde bulunup, katılmayı reddetmişlerdir ve mahkemenin vatandaşları üzerinde yargılama yetkisine sahip olmasına izin vermemişlerdir.
2019 sonunda (öncesinde de böyle suçlamalar olduğunu unutmamalı) İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), CIA destekli kuvvetlerin Afganistan'da savaş suçları işlediği suçlamasında bulunmuştu. HRW raporunda özel kuvvetlere, sivillere ateş açılması, hastanelere silahlı saldırıların düzenlenmesi ve gözaltına alınanların kaybedilmesi gibi suçlamalar yöneltmişti. Bu olayın akabinde zaten askerlerinin UCM’de yargılanmasına izin vermeyen ABD’nin o dönemki başkanı D. Trump, savaş suçu işleyen iki ABD askerini affetmişti. Afganistan’da savaş suçlarının kolayca işlenebilmesi aslında biraz da bölgeye müdahale eden koalisyon güçlerinin işlediği savaş suçlarının cezalandırılmamasıyla alakalıdır. Örneğin, Afganistan’da sivillerin oluşturduğu bir düğün konvoyuna yönelik saldırı sonrasında katliamı gerçekleştirenler sadece bir özür dileyerek bu suçlardan birden çok kez yakalarını kurtarmışlardır.
Afganistan’daki sivillere yönelik savaş suçları, katliamlar maalesef münferit durumlardan oluşmuyor, 2001’den bu yana devam eden savaşta Afganistan’a herhangi bir huzur gelmediği gibi sivillerin hayatı her gün biraz daha artarak cehenneme dönmeye devam ediyor. Afganistan’a dair haberlerdeki işkence, tecavüz, çocuklara yönelik saldırıların bıraktığı ağır olumsuz etki azalmadan bu kez Avustralya’dan gelen vahim bir itiraf Afganistan işgalinin ne kadar kötü boyutta olduğunun bir göstergesi oldu.
“Avustralya'da hazırlanan bir rapor Afganistan'da görevli Avustralyalı askerlerin 39 silahsız sivilin tutuklandıktan sonra öldürüldüğünü ortaya koydu. Savunma Kuvvetleri Genel Müfettişiliği'nin (IGADF) hazırladığı rapor, üst düzey komandoların acemi askerlerin "kan görmeye" alışması için savunmasız tutsakları öldürmeye zorladığına dair "inandırıcı deliller" olduğunu da işaret etti. Raporda yer verilen cinayetlerin hiçbirinin "savaşın harareti içinde" tanımlanmadığını ve cinayetlerin bilinçli şekilde işlendiğine dikkati çeken Campbell, "Raporda faillerin olayları kafası karışmış veya istemeyerek yaptıklarına dair hiçbir bulgu yok" ifadesini kullandı.”
Tabi askeri bir avukat, basına gizli belgeleri sızdırmasa bu vahşetten haberimiz olmayacaktı. Dört yıl süren soruşturmada 2003 ve 2016 yılları arasında Afganistan’da işlenen savaş suçları araştırıldı. Ve maalesef ortaya bu vahim gerçekler çıktı.
Avustralya askerinin bu ilk rezaleti değil, 2018 yılında basına sızdırılan bir fotoğrafta Avustralya askerlerinin 2007’de Afganistan’da Nazi bayrağı açtığı ortaya çıkmıştı.
Afganistan’da 20 yıldır devam eden bir savaş var. Bu savaş 11 Eylül’ün faillerinin cezalandırılması için açıldı. Ancak 20 yıldır devam eden savaşta hiçbir olumlu sonuca varılamadığı gibi aynı zamanda Afganistan cehenneme döndü. Savaşın azmettiricisi ABD, bugün Taliban’la görüşmeler yapmaya kalkıyor. Aynı ABD, 20 yıl önce Bush saldırganlığı bünyesinde neredeyse dünyanın yarısını Afganistan’a toplayarak “terörü bitirme” sözü vermişti. Bugün terör bitmediği gibi daha da arttı, daha da yayıldı. Küresel güçlerin artık terörü bitirmek istemediği, sadece kontrol edilebilir hale getirmeye çalıştığı ancak bunda da başarılı olamadıkları için terörü yaydığı ortada. Şimdi binlerce sivilin doğrudan katledilmesinden sorumlu oldukları halde ya yargılanmıyorlar ya da bir özürle bu insanlık suçundan affedilmek istiyorlar. Çoğunluğu psikolojik sorunlu, ırkçı, saldırgan bireylerden oluşan ve “öldürme” güdülerini masum siviller üzerinde tatmin etmekten çekinmeyen kişilerden oluşan koalisyon gücü askerlerinin, güvenlik sağlama kurumları olan devletler tarafından organize halde Afganistan’da gönderilip üstelik maddi ve manevi (paralı asker, devlet nişanı, kahramanlık madalyası verilenler var) olarak ödüllendirildiği bir dünyada, bu vahşetten daha ağır gelen şey, insanları “esmer, Müslüman” oldukları için öldürmekten çekinmeyecek vahşilerin bilinçli ve sistematik olarak oluşturulduğu bir sistemin varlığıdır.
Kereste için anne ve yavru koalaları öldürmekten çekinmeyen, kendi oluşturduğu kuraklığın sebeplerini değil de 5 bin deveyi topluca ortadan kaldırmayı kuraklıkla mücadele zanneden Avustralya’nın, “bu denli vahşi askerlerin ortaya çıkmasındaki nedenler nedir” diye çalışmak yerine, 4 yıl boyunca sadece olayı araştıran müfettişlerle, yine sebebe değil de sonuca yönelik eyleme geçmesi bugünkü özürlerini değersiz kılmaktadır. Ayrıca askerlerine yönelik “Avustralya’yı kirlettiniz” ifadesini de hükümsüz kılmaktadır; siz temiz olsaydınız, askerleriniz de temiz olurdu, önce kendinizi temizleyin sonra askerleriniz de belki insan olur. O askerleri Afganistan değil sizler yetiştirdiniz, dolayısıyla kir varsa ortağı sizsiniz.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları




































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
3.08.2025
16.01.2025
7.01.2025
7.11.2024
31.10.2024
9.10.2024
26.08.2024
20.08.2024
15.08.2024