DOĞAN ÖZGÜDEN
31 Mart yerel seçimlerinin sonuçları, sadece Türkiye'de İslamcı-faşist AKP-MHP diktasının cenderesi altında bunalan, acı çeken kitleler açısından değil, yurt dışında diplomatik misyonların, onların emrindeki faşizan kuruluşların ve medyanın sürekli tehdidi altında bulunan muhalif vatandaşlar açısından da, Türk ordusunun komşu ülkelere, özellikle Suriye, Irak ve Kafkaslar'a yönelik saldırılarından tedirgin Kürt, Ermeni, Asuri ve Grek diasporaları açısından da umut verici bir gelişme oldu.
Seçim sonuçlarını, Belçika medyası da, manşetleriyle, başyazılarıyla, röportajlarıyla ve karikatürleriyle "Tayyip diktasının çökmeye başlaması" olarak yansıttı.
Sandıklardaki yenilginin şoku içindeki Tayyip ve bendeleri, önümüzdeki cumhurbaşkanı ve parlamento seçimlerinde sefa sürdükleri saraylardan da kapı dışarı edileceklerini bildikleri için, çareyi dışarıda aramaya başladılar.
Bunun ilk göstergesi, Türkiye'deki seçimin hemen ertesin günü Brüksel'de yapılan NATO dışişleri bakanları toplantısında, Türk dışişleri bakanı Hakan Fidan'ın, Türkiye'nin terörle mücadelesine NATO üyesi ülkelerin tam ve koşulsuz destek vermelerini istemesi oldu. Belli ki, Türk Ordusu'nun özellikle Suriye ve Irak'ın kuzey kesimlerinde yoğunlaştırdığı cankırım operasyonları Kürt direniş güçlerinin yiğitçe direnişi karşısında umulan sonuçları vermediği için NATO üyesi ülkeler ordularının da doğrudan devreye girmesini sağlamaya çalışıyorlar.
Sıradaki bir başka hamle, Erdoğan'ın 9 Mayıs'ta ilk kez ABD Başkanı Biden'ın resmi davetlisi olarak Washington'a gidecek olması...
Ancak, Finlandiya ve İsveç gibi iki tarafsız ülkenin Türkiye'nin de onayıyla üyeliğe alınmış olmasına rağmen Avrupa kıtasındaki Ukrayna konusunda dahi Rusya karşısında hâlâ bir "zafer" kazanamamış olan NATO'nun, üstelik İsrail'in Filistin halkına karşı soykırımsal saldırıları sürüp giderken, Ortadoğu coğrafyasında Kürt ulusuna karşı müstevli bir savaşa dahil olmasını beklemek bir avuntudan ibarettir.
Yine de, iktidar tökezlenmesindeki Tayyip'in bu girişimlerine karşı herkesten önce, Türkiye'deki muhalefetin açık ve net şekilde karşı çıkması gerekir.
Özellikle de, Kürt halkının iradesini temsil eden DEM Parti'nin, beş yıldır yapılan baskılara, kayyum uygulamalarına, tutuklamalara rağmen kısa zamanda örgütlenerek 2019 seçimlerine oranla nasıl büyük bir başarı sağladığı ortada iken...
Evet, HDP'nin 2019 seçimlerindeki oy oranı yüzde 4,24 ve belediye başkanı sayısı 8 iken, 2024'te DEM'in oy oranı yüzde 5,68 ve belediye başkanı sayısı 10 olmuştur.
Unutulmasın ki, Batı metropollerindeki Kürt seçmenlerin bir bolümü, sırf bu illerin belediye başkanlıklarının AKP'ye geçmemesi için özveride bulunarak CHP adaylarına oy vermişlerdir.
Dört yıl ya da daha erken yapılacak genel seçimlerde cumhurbaşkanlığını ve TBMM çoğunluğunu kazanma ihtimali yüksek görünen CHP'nin, bugünden TBMM'de DEM Grubu ile, belediyeler düzeyinde de DEM listesinden seçilmiş eşbaşkanlarla yapıcı bir diyalog oluşturması, AKP-MHP iktidarının gerek Türkiye'de, gerek Suriye, Irak ve diasporalardaki Kürt direnişini hedef alan her türlü operasyon ve komplolarına karşı sağlam bir güçbirliği oluşturması gerekir.
İlk sınav ise, Kürt illerinde seçilmiş belediye başkanlarına karşı yine bir "kayyum" operasyonu başlatılacak olursa, CHP'li belediyelerin buna karşı takınacakları tavırda, geçen dönemde olduğu gibi suspus olup olmayacaklarında görülecektir.
GÜLTEPE'NİN VE DİYARBAKIR'IN SOSYALİST BELEDİYE BAŞKANLARI
Türkiye’de muhalif parti listesinden seçilenlerin belediye başkanlığı yapmaları her daim zor olagelmiştir. Hele başkan Kürt ise ve ağırlıklı olarak Kürt oylarıyla seçilmişse…
Bu satırları yazarken belleğim beni onyıllarca önceye götürdü.
Türkiye'nin ilk sosyalist belediye başkanı, bundan tam 60 yıl önce, İzmir'in Gültepe belediyesinde 2 Nisan 1964 tarihinde yapılan oylamada seçilmişti.
Türkiye İşçi Partisi'ni İzmir'de örgütlemeye başladığımız 1962 yılında özellikle Yugoslav göçmenlerinin ve Doğu illerinden gelmiş Kürtlerin yoğun bulunduğu Gültepe Mahallesi örgütlenme konusunda kısa zamanda büyük gelişme göstermişti.
O mahalleye yerleşmiş Kürt işçiler, muhalefet yıllarında bel bağladıkları CHP’nin iktidara geldikten sonra sözünü tutmamasına tepkiliydiler. CHP’ye alternatif olarak TİP’i destekliyorlardı. Yugoslav göçmenlerin partiye katılımında ise, İkinci Dünya Savaşı’nda Tito’nun partizanları safında savaştığı için sol örgütlenmede büyük deney sahibi olan Haymatlos Rıza’nın büyük etkisi olmuştu.
1964 seçiminde Gültepe'de AP'nin yüzde 47,78 oyuna karşılık Türkiye İşçi Partisi'nin adayı Hüseyin Polat yüzde 49,69 oyla belediye başkanı seçilmiş, onunla birlikte 4'ü işçi olmak üzere 7 TİP üyesi de Belediye Meclisi'ne girmişti.
Gültepe, özellikle 12 Mart 1971 darbesini izleyen yıllarda devrimci direnişin en etkin olduğu belediyelerden biri olmuştu. 22 Ocak 1980'de Tariş fabrikalarında işçiler tarafından başlatılan ve kısa sürede kent geneline yayılan Tariş direnişinin üslendiği yerlerden birisi Gültepe'ydi...
Ancak 14 Şubat 1980'de sabaha karşı on bine yakın asker ve polis, Tariş fabrikalarına baskın yaparak 270 direnişçiyi gözaltına almış, ardından da direnişe sahne olan mahallelere de baskınlar yapılmıştı. 16 Şubat’ta Gültepe tamamen abluka altına alınmış, gün boyu süren operasyon sırasında üç polis yaşamını yitirmiş, 100’e yakın kişi yaralanmış, 200'den fazla kişi de gözaltına alınmıştı. 20 Şubat’ta da İzmir’de sıkıyönetim ilan edilmiş, direnişin bastırılmasıyla yüzlerce işçi işten atılmıştı.
12 Eylül 1980 darbesinden sonra da Ege Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı'nın bildirisiyle Gültepe'nin belediye statüsü kaldırıldı, Konak Belediyesi'ne bağlı bir mahalleye dönüştürüldü.
70'li yıllarda Gültepe'nin direnişi sürerken hızla tırmanan faşizme rağmen biri Kürdistan’da, diğeri Karadeniz’de, halkın özgür iradesiyle oluşturulmuş iki belediye, Diyarbakır ve Fatsa belediyeleri, Türkiye’de ilk kez halktan yana gerçek bir belediyeciliğin nasıl olması gerektiğini dosta düşmana göstereceklerdi.
1977 yerel seçimlerinde Türkiye Kürdistanı Sosyalist Partisi’nin desteğiyle Diyarbakır belediye başkanı seçilen Mehdi Zana, TİP’in çeşitli kademelerinde yönetim sorumluluğu üstlendiği gibi, dönemin ünlü Doğu Mitingleri’nin de örgütleyicilerindendi.
12 Eylül 1980 darbesinden sonra Evren cuntasının, dönemin tüm Kürt liderleri, aydınları ve militanları gibi, derhal tutuklattığı Mehdi Zana Diyarbakır, Aydın, Afyon ve Eskişehir cezaevlerinde tam 16 yıl hapis yattıktan sonra sürgüne çıktı.
Mehdi Zana tüm yaşamını, siyasi mücadelelerini ve zındanda çektiklerini Avesta Yayınları tarafından yayınlanan “Bekle Diyarbakır” adlı anı kitabında okurlarıyla paylaşmıştı.
FATSA'DA DEVRİMCİ FİKRİ SÖNMEZ'İN ÖRNEK BELEDİYECİLİĞİ
70'li yılların bir diğer devrimci belediye deneyimi Fatsa'da bağımsız katıldığı 1979 seçimlerinde bağımsız aday olarak bütün partilerin adaylarından daha fazla oy alarak belediye başkanı seçilen Fikri Sönmez'in yönetiminde yaşanmıştı.
Sönmez'in belediye başkanı olmasından itibaren Fatsa'da yaşam hızla değişmeye başlamış, kurulan Halk Komiteleri aracılığıyla halkın belediye yönetimine doğrudan katılımı sağlanmıştı. O dönemdeki gelişmeleri marksist.org'tan paylaşıyorum:
"Her iki ayda bir büyük halk toplantıları düzenlenerek ilçenin sorunları elbirliğiyle gideriliyordu. Fatsa'nın yıllar sürer denilen çamur sorunu, halkın katılımı ve desteğiyle birkaç ay gibi kısa bir sürede ortadan kaldırılmıştı.
"Fatsa'da hayatın son derece kısa bir sürede ve gözle görülür bir şekilde değişmesi, üstelik tüm bunların halkın her kesiminin onayının ve desteğinin alınarak gerçekleştirilmesi, egemen sınıflarının temsilcilerini ve siyasetçilerini dehşete düşürmüştü. 'Fatsa'da komünist işgal!' ya da 'Fatsa'ya pasaportsuz girilemiyor!' gibi yalan haberlerle kamuoyunu Fatsa'ya karşı yönlendirmeye çalışıyorlardı.
"Dönemin başbakanı Demirel ‘Bırakırsanız yüz Fatsa daha çıkar’ diyerek korkusunu ve niyetini açıkça ifade ediyordu. Fatsa'yı bir örnek olmaktan çıkartmak için ilk iş olarak Türkeş'e 'Başbuğum' diye mektuplar yazan MHP'li faşist Reşat Akkaya'yı Ordu'ya vali atamış, o da çok kısa bir sürede tümü faşistlerden oluşan bir ekip kurmuştu.
"Demirel, 9 Temmuz günü bir demeç vererek, ‘küçük terör odaklarının kurutulacağını’ söyledi. Üstelik bir süre önce Çorum'da yaşanan katliam, gözleri faşistlerin üzerine çevirmişti.
"Dikkatleri başka yere çekmek isteyen Demirel’in 'Siz Çorum'u bırakın, Fatsa'ya bakın!' diyerek düğmeye basmasıyla birlikte Fatsa, Erzincan ve Sarıkamış'tan getirilen askeri birlikler tarafından kuşatıldı.
"11 Temmuz 1980 günü 'Nokta' adı verilen operasyon başladı. Bir mekanize piyade taburu, jandarma komando birliği, il alay komutanlığı takviye birlikleri, Ordu, Konya, Erzincan, Samsun emniyet müdürlüğü ekipleri zırhlı araçlar eşliğinde Fatsa ya girdiler. Ayrıca iki hücumbotu da denizde hazır bulunduruldu. Operasyonda yüzleri maskeli faşist muhbirler kullanıldı.
"Sokağa çıkma yasağı konulan Fatsa askerler ve faşistler tarafından mahalle mahalle, ev ev, oda oda arandı. İnsanlar kadın erkek ayırımı yapılmadan hakaretlere uğradı, dövüldü, işkenceye uğradı. Maskeli faşist muhbirlerin işaret ettiği kişiler derhal gözaltına alındı. Gözaltına alınanların sayısı kısa sürede 400'e yaklaştı
"Ordu valisi Reşat Akkaya'nın yönetiminde yürütülen operasyonda başkan Fikri Sönmez de gözaltına alınanlar arasında idi. Nokta Operasyonu yalnızca Fatsa ile sınırlı kalmadı, Ordu'nun diğer ilçe, kasaba ve köylerinde de benzeri uygulamalar sürdürüldü.
"O dönemde onlarca köy ve kasabaya karakollar kuruldu, binlerce insan işkence, dayak, jandarma dipçiğinden geçirildi. Polislerin denetiminde seyyar işkence timleri oluşturuldu, Fatsa dışındaki ilçelerde de işkence tezgâhları çalıştırıldı.
"12 Eylül darbesiyle birlikte Nokta Operasyonu tüm Türkiye'ye yayıldı ve binlerce kişi tutuklandı, hapse atıldı, işkenceden geçirildi. Fikri Sönmez de hapiste kötü yaşam koşullarına dayanamayarak 4 Mayıs 1985’de öldü.
“Fatsa deneyimi, dokuz ay gibi kısa bir sürede, istenildiği takdirde neler başarılacağını göstermesi bakımından önümüzde yolumuzu aydınlatan bir örnek olarak durmaya devam ediyor." (marksist.org, 11 Temmuz 2016)
Türkiye'de ilk sosyalist belediye yönetimini Gültepe'de kuranları yakından tanıyordum, İzmir'deki yoldaşlarımdı.
Diyarbakır Belediye Başkanı Mehdi Zana, Türkiye İşçi Partisi’nin örgütlenmeye başladığı 60’lı yıllardan itibaren yoldaşım, yakın dostumdu. Kendisiyle onyıllarca sonra Belçika’nın Leuven kentinde Kürt sorunu üzerine uluslararası bir konferansta tekrar buluşmam sürgün yaşamımın en duygulandırıcı olaylarındandır.
Karadeniz'de devrimci gençlik ve köylü etkinliklerinde ön planda yer alan, 70'li yıllarda "Fındıkta Sömürüye Son" mitinglerini örgütleyen Fikri Sönmez’i ise ne yazık ki şahsen tanımak şansım olmadı. Mücadelelerini saygıyla izledim...
Hüseyin Polat, Mehdi Zana ve Fikri Sönmez... Onlar halktan yana belediyeciliğin öncüleri, adları asla unutulmayacak...
Kavgaları yeni seçilen belediye yöneticilerimize örnek olsun...
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları




































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.11.2025
9.10.2025
14.09.2025
7.09.2025
13.07.2025
10.03.2025
30.10.2024
15.10.2024
7.10.2024
25.09.2024