Fehim TAŞTEKİN
Küresel hegemonya rekabetinin boyutlandırdığı koridor savaşları jeopolitik ve fizibilitenin sınırlarını zorluyor. ABD ve Avrupalı ortakları Çin’in çağdaş İpekyolu girişimi Kuşak ve Yol’a ket vurmak için elinden gelen en iyi hamleyi geçen hafta Yeni Delhi’de G20 zirvesinde yaptı. "Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru" (IMEC) projesi ilan edildi. Mutabakat zaptına ABD, AB, Hindistan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Fransa, Almanya ve İtalya imza koydu. Koridorun geçeceği Ürdün ve İsrail imzacı değil. Yunanistan da yok ama AB imzacı olduğu için göze batmayabilir. Çifte telli oynamaları gerekenler nasıl olsa ceptedir diye mi düşünüldü? Yine de koridorun ciddiyetine kuşku konduran bir defo.
Projeye göre Mumbai limanından kalkan gemiler Dubai'ye yanaşacak. Kargo demiryoluyla Suudi Arabistan ve Ürdün’ü geçip İsrail’in Hayfa limanına inecek. Buradan gemilerle Yunanistan'ın Pire limanına taşınacak. Avrupa’da karayoluyla varış limanı Hamburg. İndir-bindirli, çok gümrüklü bir koridor! “Yol yüzde 40 kısalacak deniliyor” ama Süveyş Kanalı’nı bypass etmede ne kadar caziptir, bu bir soru işareti. Demiryolu güzergâhında fiberoptik ağlar, elektrik şebekeleri ve hidrojen boru hatları da olacak. Kuşak ve Yol’a meydan okumak için geliştirildi ama Avrupa ile buluşma noktasındaki Pire limanının işletmecisi 7 yıldır Çin!
***
İşin reklamında Hindistan ve Suudi Arabistan öne çıksa da IMEC, ABD Başkanı Joe Biden'ın 2022'deki G7 zirvesinde temelini attığı Küresel Altyapı ve Yatırım Ortaklığı’nın bir uzantısı. ABD bir taşla birkaç kuş vurmak istiyor: Çin’i çevrelemek en temel hedef. Yanı sıra Suudi Arabistan ve BAE’nin istikametini Çin’den saptırmak istiyor. Riyad ve Abu Dabi birkaç yıldır stratejik ilişkilerini çeşitlendirme konusunda birbiriyle kıran kırana rekabet ediyor. ABD’nin bir diğer hedefi İsrail’in Körfez’le bağlarına stratejik boyut katmak. Suudileri Abraham Anlaşmaları’na henüz alamadılar ama koridorla İsrail’le ekonomik normalleşmenin önünü açıyorlar.
Çin-Rus ikilisi BRICS’i Suudi Arabistan, BAE, Mısır, Arjantin ve Etiyopya ile genişletirken ABD ve AB buna G-20’de iki hamleyle yanıt vermiş oldu. Biri IMEC’in ilanı, diğeri Afrika Birliği’nin G-20’ye alınması.
ABD ve AB bir çelme de Afrika’da atıyor. Angola, Zambiya ve Demokratik Kongre Cumhuriyeti’ni tren yoluyla birbirine bağlayan Trans Afrika Koridoru’na destek açıkladılar. Buradaki tuhaflık da bu koridorda 2014’ten beri Çinlilerin çalışıyor olması. Geçen yıl Lobito’daki ihaleyi alan Portekiz firması Mota-Engil’ın büyük ortağı Çinliler!
***
Koridor Çin karşısında Hindistan’a çalım atma şansı tanırken Körfez'i jeopolitik rekabetin merkezine oturtuyor. Tabii gerçekleşirse. Çünkü bir düzine kuşku barındırıyor. Şark’ul Evsat yazarı Hüseyin Şubuksi koridoru Ümit Burnu ve ABD’nin keşfine benzetirken işlevsellik açısından Süveyş Kanalı veya Panama Kanalı gibi bir etki yaratacağını savunuyor.
Yeni proje Kuşak ve Yol’a da yol vermiş olan Suudi-Emirlikler ikilisinin temel yönelimiyle çelişkili değil. Petrol dışı ekonomilerini büyütmek için agresif bir yarışa tutuşurken Çin-Hindistan rekabetine takılmıyorlar. İkisi de Pakistan’ın geleneksel müttefiki ama bunun Hindistan’la kurulan köprüleri uçurmasına izin vermiyorlar. IMEC’in imzacılarından İtalya, Kuşak ve Yol Projesi’nden çekilmeye niyet etmişken BAE ve Suudi Arabistan her iki koridorda yürümeye kararlı. Yani Biden’ın zafer çığlığı bu noktada yarıda kesiliyor. Aralıkta Çin lideri Şi Cinping’i ağırlayıp bir dizi alanda ‘kapsamlı stratejik ortaklık’ anlaşması imzalayan Riyad, Hindistan’la ilişkilere yatırım yaparak ABD-Çin arasındaki rekabetin cenderesinden sıyrılıyor. Aynı şey Hindistan’la ticaret hacmi daha fazla olan BAE için de geçerli. Suudi Yatırım Bakanı Halid el Falih, “Koridor İpek Yolu ve Baharat Yolu'na eşdeğer" demiş. Suudi kaynaklar koridorun 2030 Vizyonu çerçevesindeki alt yapı projeleriyle uyumlu olduğunu vurguluyor. Suudi Arabistan’da mevcut 3 bin 650 kilometrelik demiryolu ağını 8 bin kilometreye çıkarmayı planlıyor. Halihazırda Körfez İşbirliği Konseyi üyeleri arasında 15 milyar dolarlık proje çerçevesinde 2 bin 100 kilometrelik bir ağ inşa ediliyor. Ayrıca koridorun yeşil hidrojen transferini içermesi de Riyad’ın hevesleriyle örtüşüyor. Suudi Arabistan 2026’ya dek günlük 600 ton kapasiteli yeşil hidrojen üretim tesisi kurmayı planlıyor. BAE de ülkede 11 kenti birbirine bağlayan ve Suudi sınırına ulaşan 1200 kilometre uzunluğunda İttihad Demiryolu projesini hayata geçiriyor. Ülke içi örülen ağlar, koridora eklemlenmekte zorlanmayacakları anlamına geliyor.
***
Hindistan ise sert rekabet içinde olduğu Çin’in Körfez ülkelerine açılımının çok gerisinde kalmak istemiyor. Koridor hamlesini Başbakanı Narendra Modi’nin 2024'teki seçimlerine yatırım olarak görenler de az değil. Modi G20 zirvesini kendi liderliği için bir kaldıraç olarak kullandı. İslam dünyasındaki kötü imajını da gidermeye çalışıyor. Suudi Arabistan’la ilişkileri “en önemli stratejik ortaklardan biri” olarak niteliyor. İki ülke arasındaki Stratejik Ortaklık Konseyi 2019’da kurulmuştu. Ticaret hacmi 53 milyar doları buldu. 3.5 milyar dolarlık 50 anlaşmaya imza atıldı. Hindistan’da rafineri kurulmasını içeren 100 milyar dolarlık ortak yatırım projeleri için bir çalışma grubu oluşturuluyor.
***
Bu koridorun mutsuz ettiklerinin başında Türkiye ve Mısır geliyor. Türkiye Kuşak ve Yol’un orta koridorunda yer alıyor. Çelmeyi yiyen Çin, koşullu desteği açıklarken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan duygularını gizlemedi:
"Türkiye’siz bir koridor olmaz. Doğudan batıya trafik için en uygun hat Türkiye üzerinden geçmek durumunda."
Süveyş Kanalı’nın önemini düşüreceği için de Mısır sızlanabilir. Kaybedenler kulübünde Erdoğan ve Mısırlı mevkidaşı Abdulfettah el Sisi’nin Yeni Delhi’de buluşması da zamanlama açısından manidardı.
Körfez medyasında koridor güzellemesinden geçilmezken itirazlar “ideolojik” olarak yeriliyor. Şark’ul Evsat yazarı Tarık el Humayed Erdoğan’ın sözlerini çelişkili bulduğunu belirterek, “Ankara'nın, terörle mücadele bahanesiyle bombaladığı Irak üzerinden ekonomik koridor talep etmesi garip… Bir ülkeyi hem bombalayıp hem de ekonomik ittifak kuramazsınız!” diyor. Haksız sayılmaz. Koridor güvenli geçiş ister; o da Irak’ta yok. Potansiyel rota olarak Suriye’nin hali de malum. Burada da Erdoğan’ın rolü büyük. Bununla birlikte “Türkiye teğet geçildi, bu yüzden proje önemsizdir, uygulanabilir değildir” diyenler de “Erdoğan’ın dış politikaları yüzünden Türkiye dışlanıyor” diyenler de bir şeyleri ıskalıyor. Bütün koridorlar Türkiye’ye çıkmak zorunda değil. Jeopolitiğin dayatmaları ortada.
Beri tarafta Irak, Körfez’i kara ve demiryollarıyla Mersin limanına bağlayacak Kalkınma Yolu Projesi’ni gündemde tutmaya çalışıyor. Erdoğan’a bakılırsa Suudi Arabistan, BAE ve Katar bu projenin hayata geçirilmesi için sabırsızlanıyor. Proje Erdoğan’ın Kürdistan’ı bypass eden Ovaköy-Musul hattı önerisini karşılıyor. Ama önce Ankara’nın Bağdat ve Erbil’le gerilimli ilişkiden çıkması lazım.
Hem Çin hem Hindistan’la iyi ilişkiler geliştiren İran’ın dışarda kalması da normal. Ama Çin’in İran ile Suudi Arabistan’ı barıştıran girişiminin koridor için gereken güvenli ortamı sağladığı gerçeğini de teslim etmek lazım. Koridorun potansiyel açmazlarından biri burada. Olası İran-Körfez ya da ABD-İran gerilimi Hürmüz Boğazı’nda güvenli geçişi etkileyebilir. IMEC projesine göre gemiler Hürmüz’ü kullanacak.
Bir yandan da İran kendi koridorunu geliştirmekle meşgul: 13 yıldır Hindistan bağlantılı Kuzey-Güney Ulaşım Koridoru’nda ilerlemeye çalışıyor. Rusya da Ukrayna savaşından sonra bu koridorla yakından ilgileniyor. Planın orijinal hedefinde Körfez’i Rusya üzerinden Avrupa’ya bağlamak vardı. Rusya tersten bakmaya başladı. Bu koridorun Türkiye’ye bağlanma potansiyeli de önemli.
İran, Irak’la sınırdaki Şalamca’yı Basra’ya bağlayan bir demiryolu projesi için de Bağdat’la el sıkıştı. Tahran bunu İran’ı Suriye’ye bağlayacak demiryolunun bir adımı olarak da görüyor. İranlılar bu konuda Suriye ile anlaştıklarını söylüyor. Fakat ABD’nin öfkesini çekeceği için Irak tarafı bu hattın türbe ziyaretleri kapsamında dini turizmle sınırlı olduğunu savunuyor. İran özellikle Akdeniz’deki Lazkiye limanına erişmek için can atıyor. ABD bölgeden çekilip de Suriye’nin üzerindeki kara bulutlar dağılmadan bu projenin şansı yok.
***
Yeni girişim Çin’in geliştirdiği ağların altını oyabilir mi? Biden’ın “Büyük bir anlaşma. Gerçekten büyük bir anlaşma” dediği şey şimdilik bir mutabakat zaptından ibaret. Oldukça zayıf bir metnin altında imzası olan ülkelerin finansman dahil herhangi bir taahhüt vermediği, uluslararası hak ve yükümlülüklerin belirlenmediği bir niyet beyanı. Amerikalılar Kuşak ve Yol’a kredi karşılığı anlaşmayı imzalayan ülkeler için “borç tuzağına” dönüştüğü iddiasıyla kara çalıyor. Çin ekonomisindeki yavaşlamadan dolayı Kuşak ve Yol’un tökezleyeceği öngörülüyor. Ama dünyayı heyecana sürükledikleri alternatif koridor da şimdilik kağıt üzerinde; detaysız, özensiz ve sıradan. Kuşak ve Yol iş hacmi ve ağ genişliği olarak çok ileride. 2013’te ilan edildiğinden beri 150’nin üzerinde ülke ve 30’un üzerinde uluslararası örgütle anlaşmalar yapıldı. 1 trilyon doların üzerinde finansmanla 3 bin proje geliştirildi. 2027 itibariyle yatırımların 1.3 trilyon doları bulması bekleniyor. Tamamlanması için öngörülen tarih 2049. Ekonomideki yavaşlamaya bağlı olarak takviminde sapma olabilir. Amerikalılar bunun için duacı.
Yeni koridorun finansmanı hakkında konuşmak için çok erken. Mayısta Japonya'daki G7 zirvesinde Kuşak ve Yol’a karşı koymak için 2027’ye kadar 600 milyar dolar kaynak yaratma sözü verilmişti. Suudi Arabistan ve BAE projenin kendi sınırlarına düşen kısmını halleder ama Ürdün-İsrail tarafında yükü üslenecek Çin gibi lokomotif bir güç yok. IMEC yapısı gereği çok patronlu olmak zorunda. Bu da bir sürü hengâme demek. Pek çok şey IMEC’e imza atan ülkelerin ne kadar istekli olduklarına ve ne kadar kaynak ayıracaklarına bağlı. Koridorun İsrail ve Ürdün ayağında ciddi belirsizlikler var. Burada rotanın nereden geçirileceğine bağlı olarak Filistin’le bağlantılı sorunlar da çıkabilir.
Koridorun çelme attığı Çin’in tepkisi ise pek stratejik. Türkiye’ye benzemiyor. Çin Dışişleri jeopolitik araç haline getirilmediği sürece IMEC’i desteklediklerini açıkladı. Pekin’in beklentisi koridorun farklı bağlantı girişimlerine açık olması ve sinerji yaratması. Bu “Kuşak ve Yol’a yol döşüyorsanız eyvallah” diye tercüme edilebilir. Çin ekimde Kuşak ve Yol forumunun üçüncüsünü düzenleyecek. Foruma 90 ülke katılacak. Bakalım rövanşa benzer bir şey çıkacak mı?
Biraz da naiflik yaparak cümleyi bağlayalım: Pek olası değil ama hegemonya savaşları geriletilirse IMEC ve Kuşak ve Yol birbirini besleyebilir. Koridor savaşlarından koridor buluşmalarına bir yol bulunabilir. İstenirse! “Kazan kazan” lafının kıymetini en fazla koridorda yükü olanlar bilir.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
13.07.2025
9.07.2025
23.06.2025
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025