Fehmi KORU
Serbest piyasa ekonomisi uygulanan, her dereceli okula girmenin sınavla belirlendiği bir ülkede ‘dershane kapatmak’ size mantıklı geliyor mu? Her düzeyde öğrenciler, test sistemiyle yapılan sınavlarda başarılı olabilmek için okul-dışı vakitlerini dershanelerde geçiriyorlar; sonuçta ticari kurumlar bunlar ve izinle açılıyorlar... Dahası, hükümetin yetiştirmeyi amaçladığını bildiğimiz ‘yeni nesil’ örneğine uygun çalışanları da az değil dershanelerin...
Ancak, hükümet, dershaneleri kapatma niyetinde ısrarlı görünüyor...
Mantığı zorlayan tek konu bu olsa neyse... Kısa süre öncesine kadar kendisini ziyarete gidenlere “Biz bu arkadaşlardan çok memnunuz, Allah yollarını açık etsin, onlar sayesinde ülke çok mesafe aldı” diyen birHocaefendi’yi sevenlerin okuduğu yayın organları, şimdilerde, tam da bu noktada eleştiriye muhatap... Gazetelerde, doğrudan Başbakan Tayyip Erdoğan’ı hedef alan hükümet aleyhtarı yayınlar yapıldığı eleştirisi bu...
Grupla irtibatı bilinen kişilerin gözetimindeki internet siteleriyle sosyal medyadaki hesaplarından da aynı türden görüşler yayılmaktaymış...
Siz bunda bir mantık görüyor musunuz?
Hükümete muhalif çevrelerin yıllar ve yıllar boyu saldırı vesilesi yaptığı konular, hep ‘hayırlı hizmetlere’ zemin hazırladığı, ‘dini faaliyetlere’ göz yumduğu, bürokrasiyi belli eğilimdeki kişilerle doldurduğu türü iddialardı. ‘Hayırlı hizmet’ faaliyetleri içerisinde bulunan insanların gözlerinin içine baktığı yazarlar ve yorumcular, aynı yoldaki saldırıların kesilmediği günümüzde, hükümeti sarsmaya çalışmakla suçlanıyor...
Benim aklım da, mantıksız bulduğu için, bunu almıyor işte...
Eski bir reklâmda, kravatlı ve ceketli ama pantolon giymeyi unutmuş bir adamın evden çıkma görüntüsü üzerine bindirilen ses, “Bu işte bir yanlışlık var” diyordu. Yukarıda özetlediğim manzaraya bakarak ben de aynı şeyi söyleme ihtiyacı duyuyorum: Bu işte bir yanlışlık var...
İşte ben bütün bunları anlamakta zorlanıyorum.
‘Post-modern darbe’ döneminde, süreci destekleyenler, hemen her gün, “Bunları birbirine bir düşürebilsek” rüyası görüyorlardı. Ortada acı, ter ve gözyaşı dışında paylaşılabilecek bir şey olmadığı için midir, bilemem, rüyaları, o zaman gerçekleşmemişti. Şimdilerde onların rüyası birbirine düşmelerine ramak kalmışların kâbusuna dönüşmek üzere...
Yanlışlık yok mu bunda?
Kulağıma iki taraftan ulaşan eleştirilere kulak verince, tarafların konumlarını doğru değerlendiremedikleri ve ötekinde gördükleri eksiklikler ile yanlışlıkların kendi üzerlerindeki izdüşümünü tam fark edemedikleri gerçeği karşıma çıkıyor. Devlet, erk, güç, iktidar, siyaset, tanımları gereği, kendisine ortak kabul etmez; onunla birlikte yürürsünüz, ama yönetemezsiniz... Buna karşılık, gönüllü birliktelik üzerine oturan ‘hayırlı hizmet’ halkaları, yine tanımları gereği, siyaset, güç, iktidar ve devlet ile ilişkisini asgaride tuttuğu sürece sorunlar yaşamaz.
Siyaset de gönüllü katılımlara sırtını dönmez, dönemez...
Acaba ‘taraflar’ arasında aslında bir zımni anlaşma bulunuyor da, işin içine gazeteler ve yorumcular girince mi sorun varmış gibi görünüyor? Mahviyet içerisinde yürütülen siyaset ve yararlı hizmet alanları karşısında, medya, yüksek egolar alanıdır; bundan mı?
Mantıksız görünenden endişe duyarım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025