Hakan TAHMAZ
Çözüm sürecinin bitirilmesi sonrasında ana akım Kürt siyasetine karşı geliştirilen güvenlik eksenli politikalarda Hükümet, “bizim derdimiz Kürtler değil, biz Kürtlere karşı değiliz, biz terör örgütü ve uzantılarının kökünü kazımaya çalışıyoruz” türünden açıklamayı çok sık yapılar oldu. Neredeyse her hafta bir yetkili buna benzer söz sarf ediyor.
Propaganda amaçlı bu sözlerle ne amaçlandığını şimdilik bir kenara bırakarak, bu durumun, açığa vurduğu iki gerçeğe değineceğim.
Kürt var, haklarının zamanı değil
İlki, daha önceki dönemlerden farklı olarak, Kürt kimliğinin varlığı kabul etmiş görünme hâli yaşanıyor. ‘Ne Kürdü?’ lakırdısı/safsatası bir kenara bırakıldı ama haklardan söz açıldığında hele bir durun, çoğunluğu azdırmayalım, zapt edemeyiz, Türkiye’nin bölünmesine yol açacak şeylerden geri durmak gerek” gibi bir dizi ayrımcı ve inkârcı politikalar, farklıyız ama tek milletiz politikasına dönüştürüldü.
Son yıllarda sert, orantısız güvenlik ve şiddet politikaları bu yaklaşımın üzerine inşa edildi. Kentlerin yıkılması, bebek cesetlerinin günlerce buzdolabında bekletilmesi durumu, ana akım Kürt siyasetine yönelik siyasal kırım operasyonları ve beka kaygısıyla iç ve dış politikanın ağırlıklı merkezinin güvenlikçi ve askeri önlemler olması, bu yaklaşımın birer halkasını oluşturuyor. İnkârcı asimilasyondan, tanıyan asimilasyon dönemine geçildi.
Buna rıza gösterilmemesinin sonucu, Güneyde referandum bahanesiyle, Kobani’de kantonlar ilan edilmesi nedeniyle, biz de ise çözüm sürecinde ikili iktidar yaratma girişimleri gerekçesiyle Kürtlere bir kez daha cehennem yaşatılıyor. Hem de bütün bunlar, milli birlik, bütünlük kisvesi altında gizlenerek bölgesel ve küresel güç odaklarıyla elbirliğiyle yapılıyor.
Tanıyarak asimile etme
Diğer bir nokta ise, bu söylemin üç yıldır sürdürülmek durumunda kalmış olmaları en hafif tanımlamayla sıkışmışlığın bir sonucu olsa gerek. Bu süreçte izlenen siyasetin ve uygulanılan güvenlikçi politikaların Kürtlerde yarattığı şokun, travmanın ve tepkinin farkında olmama hâliyle “gizli asimilasyon” politikalarının üzerinin örtülmeye çalışılmasının bir işe yaramadığının gösteriyor. Her şey çok aleni olduğu kadar Kürtler eski Kürtler değil. Her parçanın Kürdü farklı boyutlarda ve şekillerde politikleştiler, çağın ruhunu yakaladılar.
“İnkâr ederek asimile” etme politikasından “tanıyarak asimile etme” politikasına geçilmiş olunmasıyla Kürt güçleri arasında yaratılmak isten ayrışmayı başarısız kılan bizzat bu politikanın ve uygulamaların kendisi.
Sur’u, Cizre’yi ve 11 kenti ortadan kaldıran güvenlik politikalarının, Erbil hükümetiyle köprüleri atılmasının gerekçesinin, dünyanın şahitliğinde Afrin ’de olup bitenlerin, Kürt korkusuyla ve karşıtlığıyla olmadığı Kürtlere anlatılabilmesinin, anlaşılmasının toplumsal iklimi yok.
Kürtler cehennemi yaşatmak
Son iki aydır 500 bin nüfuslu bir kentin boşaltılmasına yol açan politika, Bağdat’a Saddam’ın heykelinin yıkışını anımsatan Demirci Kawa’nın heykelini Ankara’nın müttefiki ÖSO çeteleri tarafından yıkılması, resmi rakamlara göre iki yılda 726 askerin sınır dışı operasyonda ölmesi, 50 günde 200, son on günde ise 100 sivilin ölmesi gerçeği orta yerde dururken bu maya tutmaz.
Birkaç gündür Afrin ile Çanakkale savaşını benzetilmesi ise HDP Urfa Milletvekili Osman Baydemir’in dikkat çektiği bir noktanın ne derece haklı olduğunu gösteriyor. Osman Baydemir 18 Mart 2018 Pazar günü Siverek’te yapılan Newroz etkinliğinde yaptığı konuşmada “Bundan 100 yıl önce Enver ve Talat paşalar vardı. Aynı bu iktidar gibi aynı duygu ve yanlışlarla hareket ettiler. Büyük bir imparatorluktan küçük bir devlete dönüştüler. Bu politika devam ederse Kürde kopmaktan başka hiçbir seçenek bırakmıyorsunuz. Bu yanlıştan hükümetin dönmesi için en büyük itirazı Türk halkının kendisinin ortaya koyması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Anlaşılan ülkeyi, Afrin sonrası çok ama çok zor günler bekliyor. Türkiye, kahramanlık türküleri, marşları, kültürü ve siyaseti geliştirerek bu dönemi atlatmayı planlamış. Televizyonları saran savaş dizileri, sinema salonlarına taşınarak, Türk milliyetçiliğine altın çağını yaşatılmak isteniyor.
Hakan Tahmaz
(http://www.hakantahmaz.com)
Yazarlar
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.04.2025
20.02.2025
1.02.2025
29.12.2024
26.10.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
6.12.2023
17.06.2023