Hasan ÖZTÜRK
Çevresindekilere bakıp herkesi küçümsüyordu. Üstelik çoğu da kendi partilileriydi. Göz ucuyla camdaki görüntüsüne baktı. Adam dediğin böyle olurdu işte. Tam bir babayiğitti kendisi. Boy, bos, kelle kulak. En az iki adam ederdi o bedeniyle. Parti başkanlığına bir öneride bulunsam, boy ve kilo zorunluluğu koysalar üye olmak isteyenlere diye düşündü...
Ülkenin gurur kaynağıydı o. Başbakan, özellikle onu yapmıştı Turizm Bakanı. Onca aday arasında, boyunun bosunun hakkıyla, söke söke almıştı bakanlığı. Onun yabancı dil bilmediğine bile aldırış etmemişti Başbakan. İyi de olmuştu. Onu gören turistler: “Oooh May Gat! Niye böyle bir turizm bakanımız yok bizim?” diye söylenir, üzülürlerdi. İmza vermekten bıkmış, kaşe yaptırmıştı imza isteyen turistlerin yüzünden...
Kendisi bu işlerle uğraşacak adam değildi ama gel de anlat partililere. Neymiş efendim, İşeyen Çocuk heykelinin açılışı varmış? Bu yetmiyormuş gibi: “Buraya gelmişken Sayın Bakanım, bizim şu garaj helâsının açılışını da yapıverin” demişti, Belediye Başkanı. ‘Bir an önce bitse şu tören de komşu ilçedeki otelin havuzuna atsam kendimi’ diye geçiriyordu usundan. Gerçek neden, havuz da değildi. Otelde sevgilisi bekliyordu.
Bir türlü bitmiyordu Belediye Başkanı’nın açıklamaları. Kendisine bıraksa bir şeyler bulur söyler, yapardı açılışı. Neymiş efendim: İşeyen Çocuk, bir ulusal kahramanmış. Onun hakkı olan kahramanlık madalyası, hiç olmazsa yaşayan torunlarına verilmeliymiş devletçe. Belediye Başkanı’nın İşeyen Çocuk hakkında anlattıkları şöyleydi kısaca: Yunanlılar Ege’yi ele geçirip, sivil halka baskı yapmaya başladıklarında, Ethem Efe, sık sık baskınlar vererek Yunanlıları taciz etmekteymiş. Düşman, kendilerini bu denli uğraştıran Ethem Efe’yi ne yapıp edip yakalamak ve halkın gözlerinin önünde, onu cezalandırmak istiyormuş. Her zaman Ethem Efe Yunanlılara pusu kurarken, bu kez Yunanlılar kurnaz davranıp ona pusu kurmuşlardı. Adamlarından bir kısmını yitiren Efe, köyün yakınından geçerken atı vurulunca, o zaman köy olan bu ilçeye girip saklanmak istemiş. Bunu gören düşman askerleri, Efe’nin peşinden köye girmişler. Efe bir çukur bulup gizlenmiş. Yunanlıların çukura doğru geldiğini gören bir çocuk, onu görmesinler diye çükünü çıkarıp çukura, Ethem Efe’nin üstüne işemeye başlamış. Burada, başka partiden Belediye Meclisi’ne girmiş bir adam Başkan’ın bu anlattıklarına karşı çıkınca aralarında şöyle bir tartışma geçti:
“Benim duyduğum, uzaktan akrabam olan Ethem Efe, çok sinirli bi adammış. Arkasında düşman askeri de olsa üstüne işetmezmiş.”
“Köyün imamı minaredeymiş. Gözleriyle görmüş olayı.”
“Niye Efe’nin değil de çocuğun heykelini dikiyoruz?”
“Efe, çocuğu kurtarsaydı onun heykelini dikerdik?”
“Herkesin karşısında doğruyu söyle Başkan. Çocuk, babanın amcası olduğu için diktiriyorsun o heykeli.”
Bakan burada araya girip tartışmayı kesti:
“İleride Efe’nin heykelini de dikersiniz. Ülkemizin kurtuluşuna katkısı olan kim varsa, hepsinin heykeli dikilmeye değer arkadaşlar.”
“Efe’nin fotoğrafı yok elimizde” dedi, Başkan.
Diğer adam, buna çok öfkelendi.
“Efe’nin fotoğrafı değil, senin niyetin yok heykeli diktirmeye.”
“Bul getir Efe’nin fotoğrafını, diktirmezsem heykelini ne dersen de.”
“Daha önce de konuştuk bunları. Fotoğrafı olmadığını bildiğin için böyle konuşuyorsun. Kaç kez söyledim; yaşlıların anlattıklarına göre, tıpkı bana benziyormuş Efe. Hık demiş burnundan düşmüşüm Efe’nin.”
“Bi burundan düştüğün belli oluyor da, Efe’nin burnundan düşmediğin kesin.”
“Duydunuz Sayın Bakan, sizin yanınızda sümük dedi bana?”
Bakan, kendi partilerinden olan Başkan’ın söz oyununu sevmişti ama yine de yansız görünmesi gerekirdi. Hem, bu tartışma bir an önce bitmeliydi. Komşu ilçenin otelinde bekleyen metresini görmeyi o denli istiyordu ki. Bu tartışmayı kesmeleri için kesin konuştu:
“Bakın arkadaşlar, bu tartışmayı uzatırsanız, ben açılışı yapmadan gitmek zorundayım. Çok önemli bir görüşmem var. Devlet işi, biliyorsunuz şakaya gelmez.”
Bu sırada, dişleri dökülmüş, yaşı doksanın üstünde bir adam, elinde bastonuyla salona girdi. Göğsünde Gazi Madalyası taşıyordu. Gözleri iyi görmediği için, toplantının yapıldığı salona bakıp, aradığı kişinin hangisi olduğunu kestirmeye çalışıyordu. Onu ilk gören Başkan oldu. Karşıdan seslendi:
“Buyur Dede, kime bakmıştınız?”
“Bakan gelmiş dediler de?”
“Bakan benim Dede, buyur?”
Birinin yardımıyla Dede’yi Bakan’ın yanına getirdiler. Bakan ayağa kalkıp Dede’nin elini sıktı. Dede’yi yanına oturttu.
“Hoş geldin Dede. Nedir istediğin?”
“Gazi aylıklarını soracaktım Bakan Bey. Aldığımız paraylan geçinemiyorduk zaten. Her şey öyle pahalandı ki, şimdilerde hiç geçinemiyoz gari. Köyde, ilçeye Bakan gelmiş dediler. Ben de ‘gidip derdimi anlatayım’ diye geldim.”
“İyi etmişsin Dede. Sizin aylıklarınız için verilen yasa önerisi yakında gelecek Meclis’e. Hiç tasalanma, bundan sonra alacağınız aylıkla sıkıntı çekmeden geçineceksiniz.”
“Allah razı olsun Bakan Bey oğlum. İçimi serinlettin. Ne açılışı varmış burada? Köyde bi şeyler söylediler ama hiç aklım ermedi dediklerine.”
“İşeyen Çocuk heykelinin açılışını yapacağım.”
“Niye doğru dürüs bi adamın heykelini dikmiyorsunuz da, İşeyen Çocuk heykeli dikiyorsunuz Bakan bey?”
“Bu çocuk Ethem Efe’yi kurtarmış Yunanlıların elinden.”
“Ethem Efe mi? O da kim?”
“Kurtuluş Savaşı’nda düşmanla savaşan ünlü bir efe.”
“Buralarda ‘Ethem Efe’ diye biri yoktu Kurtuluş Savaşı’nda. Efelerin hepsini tanırım ben.”
Belediye Başkan’ı hemen atılıp, Gazi Dede’yi yanıtladı:
“Yaşlandığınız için hatırlamıyor olabilirsiniz? Ethem Efe, çok ünlüdür.”
“Hangi Efe’yi sorsanız anlatırım size her bişeyini. Çoğuyla tanıştım onların. Yörük Ali Efe’ye kızanlık yaptım ben.”
İlçe de Muhalif Mehmet diye bilinen, her şeye karşı çıkmasıyla ünlü biri, bu durumdan yararlanmak için hemen söze karıştı:
“Araştırıp sordum. Ben de böyle bi Efe’yi bilen biriyle karşılaşmadım. Başkan’a daha önce de söylemiştim.”
Şaşkın şaşkın bakmakta olan bir başkası:
“Efe yoksa, heykeli dikilecek çocuk da yok öyleyse?”
“Saçmalamayın arkadaşlar. Olmayan şeyi uyduracak değiliz ya?”
Başkan’ın çok bozulduğu, Bakan’ın gözünden kaçmamıştı. Bu konuyla ilgili bir heykeli Avrupa’da gördüğünü anımsadı Bakan. Başkan bu İşeyen Çocuk masalını uydurmuştu anlaşılan. Başkan’ın bu yalanından karşıt partinin adamı yararlanıp, o da Ethem Efe benim akrabam demiş, Başkan da buna karşı çıkamamıştı. Diğer partinin adamı da Gazi Dede geleliden beri diken üstünde oturuyordu. Bu durumda Bakan, ne haliniz varsa görün deyip, komşu ilçenin otellerinin birinde kendisini bekleyen metresine bir an önce kavuşabilirdi. Ancak, kendi partisinden olan Belediye Başkanı aşağılanır, ilçe halkınca bu yalanından sonra, kendisinden hesap sorabilirdi. Bunları kısa süre içinde düşünen Bakan, duruma el koyma gereğini duyarak söze başladı:
“Başkan, sen ilkin Gazi Dede’nin altına bir araba verip köyüne gönder bakalım. Yollarda sıkıntı çekmesin.”
Belediye Başkanı’nın bir işaretiyle, adamlardan biri Dede’nin koluna girerek onu dışarıya çıkardı. Bakan, bu arada düşündü. Karşıt partinin adamına biraz yem atarsa Başkan da kurtulabilirdi:
“Arkadaşlar, bildiğiniz gibi buraları benim seçim bölgem. Ben de birçok kez dedemden bu Ethem Efe adını işittiğimi anımsıyorum. Karşıt partinin adamını göstererek sürdürdü konuşmasını. Arkadaşımız da akrabası olduğunu söylüyor bildiğiniz gibi. Koskoca Meclis üyesi arkadaşımızın sözlerine inanmamak olur mu arkadaşlar? Muhalifi, iktidarlısı hep bir ağızdan bağırdılar:
“Olmaz”
“Öyleyse, geç olmadan şu töreni bitirip, beni de şu önemli işime yetiştirin sevgili hemşehrilerim.”
Heykelin dikildiği yerde ilçe halkı birikmiş, açılışı yapacak Turizm Bakan’ını bekliyordu. Bakanı görmek için çoktandır buradaydılar. İçlerinde çişi gelip sıkışanlar vardı. Ha geldi, ha gelecek diye oyalamışlardı onları zabıta memurları. Biraz dinleyip gideriz diye bekliyordu çoğu...
Bakan göründüğünde güçlü bir alkış koptu. Ne de olsa ilçeye bir yatırım bekliyorlardı, hemşehrileri Bakan’dan. Ayrıca böyle Bakan, bugüne kadar görülmemişti. Boyuna bosuna bakan bir kaç kişi aralarında mırıldandılar:
“Bu adama ne elbise olur, ne de ayakkabı?”
“He valla, hölü bi bakan gelmemiştir dünyaya.”
“Buna turiz mi dayanır, turiz garısı mı be?”
“Yakından, höölü, bi görelim gari."
Bakan konuşmaya başladığında, ‘bi görüp gideriz gari’ diyenlerin hiç biri bırakıp gidememişlerdi. Yüz elli kiloluk kalıp, bir doksan boyundaki bu adam ne büyük bir yetenekmiş oysa. Analar böyle çocuk da mı doğururmuş? Ne tarih bilgisi bu? Kurtuluş Savaşı’nı, efeleri, bu bölgenin Kurtuluş Savaşı’nda neler çektiğini, bu denli güzel nasıl bilebilirdi insan? Böyle dokunaklı bir biçimde nasıl anlatabilirdi?
“Burada” diyordu. “İşte, tam burda dikiliyordu o kahraman çocuk. Allah’ın verdiği şeyi kullanıp buradan işiyordu Ethem Efe’nin üstüne... Ensesinde “Şıırr” diye bir ses duyan Ethem Efe, başını göğe doğru çevirdiğinde, hafif tuzlu ve ılık bir şey döküldü ağzına. Efe, bunun, Allah’ın kendisine bir lütfu olduğunu anlamıştı. Kurtulacaktı. Evet, kurtulup yeniden memleketi ve milleti uğruna yeni başlar alacak, düşmanın yüreğine korku salacaktı...”
Topluluk azalacağına çoğalıyordu. Karşıtı, yandaşı toplanmış, gözleri yaşararak onu dinliyorlardı. İşin en ilginç yanı, ilçeyi gezmeye gelmiş turistler onu dinliyorlar ve dilinden anlamamalarına karşın, onlar da hüngür hüngür ağlıyorlardı... O gelmeden sıkışıp, biraz dinleyip gideriz diyenler, yavaş yavaş altlarına kaçırdıkları halde bırakıp gidemiyorlardı. Bakan, Efe’nin kahramanlıklarını anlatırken, onun akrabasıyım diyen karşıt partili bir yandan ağlayıp, diğer yandan koluyla burnunu siliyordu...
Ya Başkan? Babasının amcası olan o kahraman çocuk Ebuziddin’e, bu bir tek heykelle borçlarını ödeyemeyeceklerini düşünüyordu...
Açılışta, ilçenin tüm çocukları orada toplanmış, bir zamanlar kendileri gibi çocuk olan bu kahramanın yaptıklarını dinliyorlardı. Yunan askerleri, ‘Çocuğun işediği bu yerde, nasıl olsa Efe yoktur’ diye, oraya bakmadan gitmişlerdi... Başkan’ın geri zekâlı oğlu Zeki, bunları duydukça, kendisine kızıyor, niye ben değil de o çocuk diye düşünüyordu. Eline böyle bir fırsat geçse, onun da heykelini diktirir miydi acaba babası? “Niye diktirmesin” diye söylendi, kendi kendine. Öyleyse bir fırsat geçirip eline o da işemeliydi bu çukura?
“Böyle çocuk bi daha gelmez bu dünyaya” diyordu Bakan. Konuşmanın da sonlarına gelmişti. Bir an önce bitirip, garaj helâsını da açıp gitmeliydi metresinin yanına. Bi yandan konuşup bi yandan da bunları düşünen Bakan, arkasından yavaş yavaş yaklaşan, Başkan’ın geri zekâlı oğlunun farkında değildi. Bakan’ın tam arkasına gelen Zeki, durup bekledi. Konuşmasını bitiren Bakan, “Hayırlı olsun” deyip heykelin üstündeki örtüyü çekip aldı. Eli çükünde bir çocuk heykeli çıktı ortaya. Belediye çavuşlarından biri, biraz ilerideki vanayı çarçabuk açınca çocuk Ethem Efe’nin yattığı çukura işemeye başladı. Çılgınca bir alkış kopmuştu heykelin örtüsü açılınca. Çocuk işemeye başladığında alkışlar daha da yükseldi. İnsanların kendilerinden geçercesine alkışlamaları Bakan’ı da duygulandırmıştı.
Alkışlar tam kesilecekken, yeniden yükseldi. Bakan, akıl erdiremediği bu alkışın nedenini düşünüyordu. Durumu ilk gören Belediye Başkanı oldu. Zeki, tıpkı kahraman çocuk gibi tutmuş, Bakan’ın bacaklarının arasından havuza işemekteydi. “Dur, mur” derken, herkes Zeki’nin ne yaptığını görmüş oldu. Bu arada Bakan’ın pantolonunu çıkarmadan çiş yaptığını sanan ve onu çılgınca alkışlayan topluluk da işi anlayınca alkışı kesmişti. Babası “dur yapma, etme” demişse de Zeki, işini sürdürmüştü. Bakan işin farkına varıp, dönüp arkasındaki Zeki’ye tokadı çakıncaya dek, üstü başı ıslanmış, hatta birazcık da ağzına çiş kaçmasına engel olamamıştı. Zeki, Bakan’dan yediği tokadın etkisiyle Ethem Efe’nin saklandığı çukura düşmüştü.
Bakan, Zeki’nin Belediye Başkanı’nın oğlu olduğunu, zekâsının da kıt olduğunu öğrendiğinde üzüldü. Öyle bir çocuğun babası olduğu için Başkan da, Bakan’ın karşısında epeyce bozuldu. Belediye binasına geçen Bakan, valizinde bulunan yedek elbisesini giydi. İyi ki yedek takımı almışım diye sevindi...
Helânın açılışı daha görkemli olacağa benziyordu. Bakan’ın birinci konuşmasını dinleyen halk, ilçeyi dolaşıp onun ne büyük bir adam olduğunu kısa sürede çevreye yaymıştı. Övgüyü duyanlar koşup geldiler. Topluluk bir kaç kat daha artmıştı.
Belediye Başkanı, turistlerin törenlere ilgisini görünce, bu kez önlem alıp, İngilizce, Fransızca ve Almanca bilen birer çevirmen görevlendirmişti. Bakan, boğazını temizleyip konuşmaya başladı. Bakan konuştukça, helânın önündekiler coşuyordu. Halka helânın tarih içindeki yerini anlatıyordu Bakan. Ne önemli bir esermiş bu helâ denilen şey; tarihimiz helâ yaptıran padişahlarla doluymuş meğer... Bakan, şimdi de helânın ülke kalkınmasına yararlarını anlatıyordu. Soluk almadan dinliyordu halk. Çevirmenler konuşmayı çevirdikçe, turistler “Veri gut”, “Tre biyen”, “Şön şön” diye bağırıyor, Bakan’a çiçek atıyorlardı...
Konuşmanın sonları yaklaştıkça Bakan iyice coştu. Şimdi de sık sık çiş yapmanın, sağlıklı yurttaş olmanın baş koşulu olduğunu anlatıyordu. Öyle ballandıra ballandıra anlatıyordu ki, etki altında kalan dinleyiciler yavaş yavaş kıvranmaya başlamışlardı. Bir kaç açıkgöz atik davranıp yeni açılacak helâların, gayri resmi açılışını yapıp rahatladılar. Diğerleri ‘Bakan’a ayıp olur’ korkusuyla tutmaya çalışıyorlardı. Dayanamayıp helâya koşanlar ise, sırasızlıktan donlarına koyuvermek zorunda kalıyorlardı. Bakan:
“Adam olacak çocuk çişinden belli olur diye, boşuna dememiş atalarımız” diye haykırıyordu. Arkasından:
“Bana çişini göster, senin nasıl adam olduğunu söyleyeyim” dedi... İyice kaptırmıştı kendisini. Ortalık, gözyaşları ve sidik kokularıyla dolmuştu. Ne oluyordu böyle kendisine? Şaşırdı. Bugüne değin kendi konuşmasının etkisinde hiç kalmamıştı Bakan. Dinleyenler coştukça o da coşmuş, sonunda olan olmuştu. Pantolonunun önü ıslanmış, yağlı kuzu etinden sonra içtiği tüm sular, çağlayanlar gibi akıyordu önünden. Durumun farkına varan Belediye Başkanı, sırtından ceketini çıkartıp Bakan’ın önüne sardı. Bakan aldırış etmiyor, konuşmasını sürdürüyordu.
“Biz halk adamıyız” diyordu. “Halkımız ne yer ne içerse, onu yer onu içeriz ve de halkımız ne yaparsa, biz de onu yaparız...”
Bu sözleri duyan turistlerden büyük bir alkış tufanı koptu. Kendi dillerinden şöyle diyorlardı:
“Bizde yok canım. Böylesi yok bizde. Bize de böyle bir Bakan ihsan eyle May Gat...”
Tören bitip Belediye’ye geldiklerinde, üstünü değiştirmesi için Bakan’ın valizini getirdiler. Valizde yalnızca, Zeki’nin işediği elbiseler vardı. Başka yedek olmadığını gören Başkan, pazar olmasına karşın ilçedeki dükkânları açtırabileceğini söyledi. Bakan:
“Boşuna. Benim bedenime göre hazır giysi bulunmaz” dedi.
“Ancak diktirebiliriz. O da olanaksız. Hemen gitmem gerekiyor.”
Başkan:
“Battal beden olmaz mı Sayın Bakanım?” diye sordu.
Bakan:
“Ben Battal Gazi beden giyerim” dedi.
Bakan, pantolonunu çıkarmış, gazinoların birinden alınmış iki masa örtüsünün birbirine eklenmesini bekliyordu. Masa örtüleri dikilip Bakan’ın beline sarıldı. Ekose kumaşlardan etek diktirmiş gibi oldu. Bu haliyle İskoçlu Turizm Bakanı’na benziyordu... Kalkıp aşağıya indiler. Herkesin elini sıkıp “Hoşça kalın” diyen Bakan, kendisini bekleyen sürprizden habersiz, gülücüğü eksik etmiyordu yüzünden. Zeki, babasından yediği dayağı ilçelerine gelen o koca adamın yüzünden sayıyordu. Kendisi, koskoca Belediye Başkanı’nın oğluydu. O herif dövemezdi onu. Kimseye görünmeden, elinde çükü, Bakan’ı bekliyordu sütunun arkasında. Bu işi yapması için kendisini dolduran arkadaşları, ona üç sürahi su içirtmişlerdi. Suyun etkisiyle durumu hiç de iyi değildi Zeki’nin. Ha işedi ha işeyecekti. Elindekini, boynundan sıkıp suların akmasını zor önlüyordu. Çok sıkmaktan canı yanıyordu.
“Hah” dedi, Zeki. Bakan kendisine yaklaşmış, önünde de kimse olmadığından, durum tam Zeki’nin istediği gibiydi. Fırladı yerinden. Bakan’a doğru koşarken elindekini de özgür bıraktı. İtfaiye hortumunu aratmayacak kadar su fışkırtıyordu Zeki... Neye uğradığını anlayamayan Bakan, çareyi arkasını dönmekte bulmuştu. Önünden sonra şimdi de arkası ıslanıyordu. Zeki’yi durdurmak isteyenler, suyun baskısından dağıldılar. Babası arkasından sarılıp onu durdurmak istedi ama boşuna. Zeki atik davranıp geriye dönünce Başkan da suyun tazyikinden sırt üstü yuvarlanmıştı... Her şeyin bir sonu olduğu gibi, bunun da sonu vardı doğal olarak. Zeki’nin önündeki terkos musluğu gibi tıslamaya başlayınca, oradakiler onu yakalayıp cezasının biraz sonra babasınca infaz edilmesi için Belediye binasına soktular...
Bakan arabaya binerken sidik kokan İskoç eteğini anı olarak saklaması için Belediye Başkanı’na verdi. Başkan eteği öpüp başına koyacaktı; ağzına kadar götürdü, öpemeden geri çekti...
Bakan, ilçe halkına ve turistlere el sallayarak gidiyordu. Altında slip don, üstünde ıslak lacivert ceket ve koyu renk boyun bağıyla. Bu haliyle altı kaval üstü Şişhane gibiydi...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.02.2015
20.12.2014
7.12.2014
16.11.2014
26.10.2014
11.10.2014
27.09.2014
14.09.2014
3.09.2014
16.08.2014